Başbakan yine kükredi. Ankara’daki ortası ağaçlandırılacak bir ana caddenin, hani bulvar deniyor, açılışında konuştu. Uzun konuşmadan bir cümle cımbızlıyorum.
Sordu:
- Eyyy Geziciler, 10 tane ağaçla başladınız değil mi? Acaba hayatınızda bir yere bir tane ağaç diktiniz mi be?..
Cevabı haketti.
Buyrun:
Ben de kendimi Gezicilerden sayıyorum. Hatta yaşıma bakarak kıdemli Gezici bile dense yeridir.
Ben hayatımda bir tane değil birçok ağaç diktim be!..
Terzi Sadık’ın Ege’nin yakıcı yazlarında soluklanmak için aldığı üç buçuk dönümlük tarla ağaçlandırılarak tarladan bahçeye dönüştürülürken 40 incir, 210 asma, iki ayva, bir zerdali, bir şekerpare, üç nar, iki kavak, altı karağaç, iki şeftali, bir armut, bir vişnenin dikimi sırasında küçücük küreğimle ben de çok çalıştım. Bu hesapça ağaç dikmeye altı yaşında başlamışım.
Yani ben diktim be!..
Sonra Ödemiş’te futbol stadının hemen arkasında bugün her bir ağacı 60 yaşını çoktan geçmiş o çam korusu var ya, işte onların dikim töreninde hem şiir okudum, hem de ilk ağacı ben diktim. Soldan sağa ilk çam benimki. Yanındaki Savga’nın, onun yanındaki Fikret’in, onun da yanındaki Durul’un. Savga, Fikret ve Durul bu dünyadan epey erken ayrıldılar. Ama ben yaşıyorum. Yaşasalardı onlar da su katılmamış birer Gezici olurlardı.
Yani biz diktik be!..
Sonra ilerlemiş yaşımda Marmara Adası'ndaki küçücük bahçeme bir çınar, bir atkestanesi, iki çam, bir dişbudak, üç acemborazanı, bir morsalkım, bir defne, bir hatmi, bir ipekağacı, sekiz asma diktim. Hepsi de kocaman oldular. Bu yazıyı da büyük asma çardağının altında yazıyorum.
Yani ben diktim be!..
Ve bunların hiçbirini devlet ya da belediye kesesinden fidan satın alıp, gündelikleri belediye ya da devlet kasasından ödenen işçiler çalıştırıp sonra da kendim dikmiş gibi böbürlenmeden diktim be!..
* * *
Bir de Türkçede "Ocağına incir dikmek" diye bir deyim vardır. Umarım biliyordur. Bilmiyorsa danışmanlarına sorsun…
Bak "Birilerinin ocağına incir dikmek" bağlamında hiçbir marifetim yok.
Mesela Roboski’de 34 Kürt köylüsünün ocağına incir dikmedim be!
El Nusra çetelerine el altından (hatta el üstünden) silah, cephane desteği, sınırdan serbest giriş çıkış fırsatı verip sınırın öte yakasında onca Kürt kadın ve çocuk ve erkeğin, sınırın bu yanında Reyhanlı’da, Cilvegözü’nde, Ceylanpınar’da onca yurttaşımızın ocağına incir dikmedim be!..
Sonra, ne akla hizmetse Suriye karasularında keşif yapmaya askeri jet yollayıp iki gencecik pilotun ocaklarına da incir dikmedim be!..
Destan yazdı diye övgüler düzüp sırtını sıvazladığın polislerin Gezi direnişine katıldıkları için onlarca gencin zehirli gaz fişeği ile kafalarını yarıp, gözlerini çıkardıkları, altı gencecik fidanı öldürdükleri yetmezmiş gibi Eskişehir’de Ali İsmail Korkmaz’ı tekmeleyip taammüden öldürerek ailelerin ocaklarına incir dikmedim be!..
* * *
Hani sormuşun da hiç olmazsa kendi adıma cevap vereyim dedim.
Çok ağaç diktim be ve kimsenin ocağına incir dikmedim be!..
Tamam mı be!