23 Eylül 2012

Adadır, Eylüldür, Güzdür, Hüzündür……

Göçmen kuşlar çoktan gitti. Yazlıkçılar da gitti. Yılanlar kış uykusuna geçti. Tarla fareleri artık mahmur, uyudu uyuyacaklar…Ada, Adalılara kaldı…

Göçmen kuşlar çoktan gitti.

Yazlıkçılar da gitti.

Yılanlar kış uykusuna geçti.

Tarla fareleri artık mahmur, uyudu uyuyacaklar…

Ada, Adalılara kaldı…Bir de bencileyin kent kaçkınlarına…

Balıkta av yasağı bitti. Adanın bütün yaz hayta gezen gençleri motor azmanı, gemi ufağı balıkçı teknelerine tayfa yazıldılar. Karadeniz'de, Akdeniz'de, açık denizdeler…

Karada kalanlar için bağ bozumu da geride kaldı. Sıra zeytinde…

Karides tekneleri akşamüstü tepelerinde martılardan bir bulutla köye dönüyorlar.

Palamut’un çifti dört liraya indi.

Sabahları artık serin. Budanmış asmaların dallarından “çingen alafı” yapıp ısınıyorsun; öğleye doğru güneş ısıtıyor ve deniz çağırıyor. Biraz ürpermeyi, çıkınca hafiften üşümeyi göze alırsan, ki al, denizde kulaç salla, sana sadece martılar ve karabataklar eşlik edecek.

Yıldız, poyraz, karayel pusuda. Ama henüz değil. Şimdi deniz hafif kırışık ve alabildiğine sakin.

Eylüldür, güzdür, Ada’dır…

Hüzündür

*    *    *

Ada, bütün latin dillerinde (İsola, ihla, isla) izolasyon ile aynı kökten geliyor: Yalıtılmış; dört yanı suyla çevrilmiş…

Sen Türkçeye “yalnızlık” diye çevir…

Ada: Koşuşturan, tartışan, döğüşen, itişen kakışan dünyadan uzak, yalnız…

Ada’da zaman yavaş akıyor…

Saat değil zaman.

- Akşam üstü İskele meydanında buluşalım abi, dedi.

Kentlilik damarlarına işlemiş ya, sordun:

- Akşamüstü saat kaçta, İskele meydanında nerede?

Yuf sana!..

İskele meydanı dediğin avuç içi kadar yer, sağa bak, olmadı sola bak, o da olmadı, kıyıdaki kahvelerden birine otur. O gelince senin gibi yapar, sağa, olmadı sola bakar; bulamazsa kahvelerden birine oturur. Oturunca seni görür. Buluşursunuz…

“İskele meydanında saat 16.50’de telefon kulübesinin deniz tarafında” deme sakın. Gülerler adama.

Acele kentlinin huyu.

Ada’da zaman yavaş akar…

Saat değil zaman

*    *    *

Balyoz davası kararları için ne diyorsun?

Obama önde gidiyormuş, doğru mu acaba, alır mı seçimi ?

Hür Suriye Ordusu'na Suudiler mi, Katar Emiri mi, Türkiye mi daha çok silah veriyor, bilgin  var mı ?

Daha ciddi sorular var…

Önceki gün geceyle gündüz eşitti. Dün de öyle. Bugün de öyle olacak(mış). Sonra günler kısalmaya başlayacak, biliyor muydun?

Yeşil zeytin kurmanın zamanı mı, biraz daha bekleyelim mi ?

Hepsini bırak.

Ciddi soruları da, daha ciddi sorunları da…

Şiir oku…

Mesela  Edip Cansever, mesela Turgut Uyar, mesela (Evet) Hasan Hüseyin…

Hüzün şairlerini oku…

Vakittir.

Adadır, güzdür, eylüldür…

Hüzündür

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim

"
"