21 Eylül 2021

Marketlerdeki eş zamanlı ve aynı fiyat artışı tesadüf mü?

Marketlerin arasında bir anlaşma olduğunu görmemek mümkün değil. Bu anlaşma yazılı mıdır bilmiyorum ama en azından sözlü bir anlaşmanın varlığı çok açık.

Market reyonlarındaki gıda ve temizlik maddelerinin fiyat etiketleri neredeyse her hafta değişmeye başladı.

Vatandaş bu fahiş fiyatlara isyan ediyor.

Ticaret Bakanlığı harekete geçti. 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile kendisine verilen görev nedeniyle yurt genelindeki marketlere denetim elemanları göndermeye başladı.

Hükûmete en yakın zincir marketin yöneticisi, hükûmetin bu tutumundan rahatsız oldu ve sert çıktı: “Biz fahiş fiyatla mal satmıyoruz. Maliyetler artıyor, onu fiyatlarımıza yansıtıyoruz.”

Cumhurbaşkanı ABD seyahati öncesi verdiği demeçte fahiş fiyatla mücadelenin devam edeceği mesajını verdi.

Dikkat ederseniz, vatandaş haklı olarak fiyat artışlarından şikâyet ediyor, Cumhurbaşkanı talimatı veriyor, Bakanlık harekete geçiyor ancak bir tek Rekabet Kurumu’ndan ses yok!

Diyeceksiniz ki Rekabet Kurumu bu işin neresinde? Ne yetkisi var bu konuda?

Hemen söyleyeyim Rekabet Kurumu’nun bu işin tam merkezinde olması gerekiyor. Yetkisi de var, sorumluluğu da.

Zira 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi firmaların aynı mal ve hizmetin fiyatını kendi aralarında anlaşarak tespit etmesini yasaklıyor.

Sizin de dikkatinizi çekmiş olmalı, sektörde faaliyet gösteren farklı marketlerin raflarındaki ürünlerin fiyatları ne ilginçtir ki aynı zamanda ve aynı oranda artıyor.

Anlamakta güçlük çekiyorum, tüm maliyetler aynı anda ve aynı tutarda artıyor marketler için ve basıyorlar yeni ve aynı etiketi. Market adları, büyüklükleri falan değişiyor ama her nedense maliyet artışlarının tutar ve zamanı, etiket yenileme günü değişmiyor. 

Bu bir tesadüf olabilir mi?

Bir kez tesadüf olur, iki kez veya üç kez.

Oysa raflardaki ürünlerin fiyatları ayda pek çok kez değişiyor ve ne tesadüf ki marketlerin hepsinde aynı anda ve aynı oranda fiyatlar artıyor. 

Marketlerin kendi markaları altında sattıkları -ki bunlara özel markalı ürün deniyor-  ürünlere, mesela yoğurta bakın çok net anlarsınız. Kuruşuna kadar aynı fiyat, fiyat değişimi aynı anda ve aynı oranda oluyor.

Bu kadar da tesadüf olmaz.

Bu bir tesadüf olmayacağına göre, marketlerin arasında bir anlaşma olduğunu görmemek mümkün değil. Bu anlaşma yazılı mıdır bilmiyorum ama en azından sözlü bir anlaşmanın varlığı çok açık.

Bunun rekabet hukukundaki adı uyumlu eylem.

Peki, farklı marketler arasında bir fiyat birlikteliği varsa, bunu inceleyip soruşturmak hangi kurumun görevi?

Elbette Rekabet Kurumu’nun.

Marketlerdeki raflarda yerini alan ürünlerin fiyatlarının fahiş olduğu yolunda hem vatandaştan hem de ülkenin Cumhurbaşkanı ve Ticaret Bakanı’ndan sesler yükseliyor.

Bu konuda yetkili kurum olan Rekabet Kurumu’ndan ses yok.

Varlığı ve yokluğu belli olmayan Rekabet Kurumu’nu kim harekete geçirecek?

Rekabet Kurumu kendi görevini ifa etmek için harekete geçmiyor ve kış uykusunda ise, onu uykudan uyandırma görevi ilişkili olduğu Bakan olarak Ticaret Bakanı Mehmet Muş’a düşer. 

***

Trendyol, Rekabet Kurumu incelemesinden kurtulmak için tedarikçilerden ne istedi?

 

1998 yılında Rekabet Kurumunun Kurucu Başkanlığını yaparken ilk açtığımız 2 soruşturmada “Çimento” ve “Tüpgaz” sektöründe rekabet ihlalini ortaya çıkaran önemli bir delil neydi dersiniz?

Uzmanlarımızı bu soruşturmalarda görevlendirirken, onlara şu talimatı vermiştim: “Soruşturma yaptığınız şirkete gittiğinizde ilk iş yöneticinin masasındaki ajandaya el koyun, ikincisi telefon şirketine bir yazı yazın ve soruşturma kapsamındaki şirketlerin tepe yöneticileri zam yaptıkları günden geriye 10 gün içinde birbirleri ile telefon görüşme kayıtlarını isteyin.”

Her iki soruşturmada da uzmanlarımızı rekabet ihlalinin varlığı sonucuna götüren en önemli deliller, ajandadaki kayıtlar ile telefon şirketinden alınan kayıtlar olmuştu.

Şirket yetkilileri zam yapmadan önce bir telefon trafiği yapmışlar ve bu telefon trafiği sonucunda birlikte eş zamanlı zam kararı almışlardı.

Anlıyorum ki, Rekabet Kurumu uzmanları bu konudaki sistemlerini teknolojik imkânlarla daha da geliştirmişler. Şimdilerde telefon dışında farklı haberleşme araçları var tabii.

Uzmanlar, artık soruşturma yaptıkları şirketlerin yöneticilerine ait WhatsApp mesajlarını inceliyor.

Trendyol yöneticileri bunu biliyorlar. Çünkü bünyelerinde transfer ettikleri uzmanlar var artık. Soruşturmada uzmanların kullanacakları tüm yol ve inceliklere sahipler transferleri sayesinde.

Rekabet Kurumu, Trendyol için “Ön Araştırma” kararı verir vermez, Trendyol yönetiminin ilk yaptığı iş ne dersiniz?

Hemen bütün tedarikçilerine, yani satıcılara kendileri ile yapılan tüm WhatsApp yazışmalarının silinmesi talimatını vermiş. Bu konuda bana 4 farklı şirketten gelen benzer bilgi var.

Çünkü şu an Trendyol hakkında devam eden “ön araştırma”da görev alan ve incelemeyi yapan uzmanlar, delil toplamak için Trendyol’a mal satan firmaların yöneticileri ile Trendyol’un yöneticileri arasındaki WhatsApp mesajlarını da kontrol ediyor.

30 günlük “ön araştırma” süresi sonunda rekabeti ihlal ettiklerine dair önemli bilgi ve belge bulunması halinde “soruşturma” safhasına geçilir ki bu da 6 aydır ve muhtemeldir ki 6 ay yetmeyeceği için bir 6 ay daha ek süre verilir.

 


 Prof.Dr. Aydın Ayaydın

Rekabet Kurumu Kurucu Başkanı

Yazarın Diğer Yazıları

Enerji fiyatlarının dünyada önlenemeyen yükselişi

Enerji alanında yine bir olağanüstü dönem yaşıyoruz. Ekonomilerin açılmasıyla ve dünya ekonomisinin toparlanmaya başlaması ile birlikte bu kez de enerji talebi çok ciddi seviyede arttı ama enerji arzının bu talebin çok gerisinde kaldığı/kalacağı düşünüldüğü için bu kez enerji fiyatları tarihi zirvelere yelken açtı.

Hintli ev hanımı Manya Chopra neden İngiltere’de Trendyol E-Commerce Ltd kurdu | Trendyol'un 'cevap ve düzeltme' metni

Bu şirket AliBaba'nın talimatı ile mi kuruldu. Dikkat çekmemek için Alibaba yerine Hintli bir ev hanımın ismi mi kullanıldı? İngiltere’de ilerde bir Trendyol ismi ile ticari manada bir operasyonu mu olacak. Sonradan gerçek sahipleri ortaya çıkacak.

ABD ve Avrupa’ya giremeyen Çinli Alibaba, Trendyol üzerinden bu ülkelere hızlı adımlarla koşuyor

Belli ki Çin’li AliBaba Trendyol ile Türkiye pazarına girerken bir B planı vardı. AliBaba’nın B planı, çok arzu etmelerine rağmen bir türlü giremediği başta ABD ve AB piyasasına, Çinli AliBaba olduklarını gizleyerek bir Türk şirketi algısı ile Trendyol üzerinden bu ülkelere girme hedefi olduğu anlaşılıyor.

"
"