Günlerdir çimento üreticilerinin rekabeti ihlal ederek, zam üstüne zam yaparak inşaat sektörünü nasıl iflasa sürüklediğini ve hükûmetin enflasyonla mücadele politikasını nasıl başarısızlığa sürüklediğini yazıyorum. Ne çimentocuların, ne de Rekabet Kurumu’nun kılı dâhi kıpırdamıyor. Çimentocuları anlıyorum çünkü kasalarını doldurmakla meşgul onlar. Ya Rekabet Kurumu’na ne demeli. Onlar rehavet içinde sessizliklerini koruyorlar, tam Rehavet Kurumu…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın enflasyonla mücadele iradesi kapsamında Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve Merkez Bankası’nın enflasyonu indirmek için gözlerine uyku girmezken, bu fahiş zamlar rehavet içinde olan Rekabet Kurumunun umurunda değil. Yetkisi ve sorumluluğu olmasına rağmen sanki enflasyon artsın diye izliyor Rekabet Kurumu çimento sektöründe tüm bu olup biteni.
İnşaatın yüksek maliyetine büyük etkisi olan çimento fiyatları nedeniyle inşaat sektörü iflas mı etmiş, ev hayali kuran vatandaşın hayalleri başka bahara mı kalmış, kimin umurunda! Bırakınız enflasyonun aşağı çekilmesi için yetki ve sorumluluklarının gereğini yapmayı, çimentoculara rekabet ihlali ile arttırdıkları fahiş fiyatları daha da artırabilmeleri için yeşil ışık yakan bir kuruma dönüştü Rekabet Kurumu. Birol Küle’nin Başkanlığını yaptığı Rekabet Kurumu sanki bu ülkenin değil, başka ülkenin Rekabet Kurumu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hassasiyetle takip ettiği enflasyon mu yükselmiş, inşaat sektörü mü batmış, vatandaş için ev alabilmek artık hayal mi olmuş, ne çimento sektörünün ne de Rekabet Kurumu’nun umurunda.
Türkiye ekonomisi hassas bir dönemden geçiyorken ve enflasyon alanında önemli bir sınavın içindeyken hem enflasyonla mücadeleyi hem de vatandaşın hayallerini bu kadar kolay nasıl zaafa uğratabiliyor çimento sektörü, onu da merak ediyorum doğrusu. Güvendikleri ne acaba! Rekabet Kurumu’na mı güveniyorlar, etrafa verdikleri Cumhurbaşkanına “yakın oldukları” izlenimine mi, bilmiyorum. Ama eminim ki, kendilerini şu an Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sözde yakın göstererek kamu gücünün harekete geçmesini sözde engellemeye çalışan rekabet sabıkalısı firmaların patronlarının, olası bir iktidar değişikliğinde herkesten önce yeni başkanın yanında yer alacaklarını da bilmiyor değiliz.
Rekabet Kurumu elini çabuk tutmalı
Rekabet Kurumu’nun gündeminde derdest olan sektöre ilişkin soruşturmalar var. Hatta Kurumun çimento sektörü ile ilgili yaptığı bir araştırma da var. Yani sektörün röntgeni Rekabet Kurumu’nun elinde. Daha ne bekliyorlar. Çimentocuların para hırsı nedeniyle enflasyon yüzde 20’leri geçtikten sonra mı harekete geçeceksiniz? Yoksa Rekabet Kurumu’nun bu rahatlığının altında başka bir şey mi var? Onu da anlamakta zorluk çekiyorum.
Çimento sektörünün hem lokal, hem de bölgesel pazar bölüşümü iddialarının varlığının yanında, 4054 sayılı Rekabet Kanunu’nun 6. maddesindeki hakim durumu kötüye kullandıkları yönünde de iddialar var. Bunu soruşturup ortaya çıkarma görevi Rekabet Kurumu’na ait. Ancak Kurumun izlediği ne şiş yansın, ne kebap politikasının caydırıcı olmayan ceza politikası ile bunun önlenmesi mümkün gözükmüyor. Her şey çimento üreticilerinin insafına kalmış.
Çimentoda bir zam haberi daha
Bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde çimentoya 50 TL’lik yeni bir zam haberi daha geldi. Sektörde güvendiğim kaynaklardan edindiğim bilgilere göre, sektörde son dönemde ciddi satın alma ve yatırımlarla gündeme gelen bir grup ile TSK mensuplarının birikimleri ile tanınan grup da an itibarı ile yeni zam miktarını yürürlüğe koymuş durumda.
Ne diyeyim artık: Çimento sektörünün rekabet ihlali ile bugün yürürlüğe koyduğu yeni zam ülkemize, milletimize ve de yüksek enflasyona hayırlı ve uğurlu olsun! Rekabet Kurumu’na da iyi seyirler mi, iyi uykular mı diyeyim bilemedim. Onu da onlar seçsin.