Fatih Terim ulusal takımın başında doksan iki maça çıktı. Kazandığı maç sayısı nerede ise yitirdiğinin iki katı, ne var ki ‘Terim dönemi’nde kazanç, salt skor tabelasındaki rakamlarla sınırlı kaldı! Türkiye, Ukrayna’ya yenilince Mircea Lucescu ulusal takımın başındaki ilk maçının ardından yerden yere vuruldu. Dün gece Eskişehir’de Türkiye – Hırvatistan maçını değil; Fatih Terim ile Mircea Lucescu arasındaki ‘bariz’ farkı izledik…
‘Oğuzhan Özyakup vurdu kaleci Danijel Subasic’den dönen topa Cenk Tosun dokundu gol oldu, ulusal takım da grup lideri Hırvatistan’ı yendi’ maçı ve de geceyi fazlaca basite indirgeyen eleştiri olup, çıkar. Mircea Lucescu, Ukrayna’da sahaya sürdüğü kadronun yanlış olduğunu karşılaşmanın ortasında anlamış ancak iş, işten geçivermişti. Deneyimli Rumen teknik adam, tartışmasız kariyeri boyunca çok hata yaptı ancak 70’ini aştıktan sonra böylesine sıradan hata, canını fazlaca sıktı. Oturdu düşüncü, taşındı ve hayal kırıklığı yaşatan futbolcuları tek, tek eledi. Zira oynatmadığı futbolcu için ‘hesap vereceği’ kimse yoktu! Ve Hırvatistan maçına farklı kadroyla başlayıp maçı kazandı. Bir yenilgi, bir yengi ile Fatih Terim – Mircea Lucescu farkı ortaya nasıl çıkar? Şöyle;
Fatih Terim, ulusal takım formasını giyen futbolcularla kişisel çekişmelere başladı. Kimini şikayet etti, kimini cezalandırdı, kiminin yüzüne bakmadı, kimisi uçakta küfür edince oralı bile olmadı! Futbolcularla ters düşmeye başladığı dönem öncesindeyse oluşturduğu ‘klan’a kol, kanat germeyi ‘abilik’ kisvesiyle aşıverdi. Skor, sonuç ne olursa olsun, Fatih Terim’in ‘koruması’ altındaki futbolcular ulusal takımdaki yerlerini her zaman korudular. Dün gece bu ‘bariz’ farkı izledik kimimiz farkına vararak, kimimiz ‘bu iyi oynadı, şu kötü oynadı’ ahkamını keserken. Oysa işin aslı net ve de açık;
Ulusal takımın teknik patronu sonuçtan sorumludur ve formayı da kim iyiyse ona verir…
Futbolun değişmez kuralı; başarı için ya bireysel becerileri üstün bir kadroya sahip olursunuz ya da sıradan oyuncaları motive eder, doğru yönlendirir takım oyunu oynarsınız. Mircea Lucescu, ‘sıradan’ oyuncuları ile başarı yakalamayı ilke edinmiş teknik adam. Hırvatistan galibiyeti şaşırtıcı gelmediği gibi Türkiye’nin İzlanda’yı yenmesi de sürpriz olmayacak.
Bu arada ‘Oğuzhan Özyakup dün geceki futbolunu Beşiktaş’ta niye oynamıyor?’ sorusunu takılı kalıverdim!