Beşiktaş’ı yermek kolayı, Akhisar’ı kutlamak ise yerinde ve akılcısı olur. Beşiktaşlı futbolcuların bireysel hataları değil, Akhisar forması giyenlerin başarısı ön plana çıkmalı. Zira, Beşiktaş çok da farklı oynamadı Akhisar karşısında, sayısız pozisyon buldu ama bu kez ‘kayaya çarptı!’ O nasıl defans bloğu? Braga’nın Katar’a kiralık olarak gönderdiği Fransız pasaportuna sahip Brezilyalı Douglao, Akhisar’a nasıl geldi, kim getirdi? Sırp kaleci Milan Lukac ‘sudan ucuza’ nasıl transfer edildi. Sahadaki uyumun, yardımlaşmanın ardındaki isim Cihat Arslan mı?
Akhisar’ın golü fazlaca erken bulması şaşırtıcı olmadı, Beşiktaş’ın üzerinde hem fiziksel, hem de art arda kazanmaktan kaynaklanan yorgunluk mevcuttu. ‘Saatli bomba’ olarak nitelenen Ersan Adem Gülüm’ün yokluğunun hissedileceği ise hiç hesapta yoktu. Beşiktaş savunmasının arasından sıyrılan Güray Vural golü öylesine güzel attı ki, izleyenler salt defans oyuncuları ile sınırlı kalmadı, kaleci Tolga Zengin de daha yakından görme olanağı buluverdi topun ağlarla buluşmasını! Golü yiyen Beşiktaş’ın baskı kurup eşitliği sağlamasını beklenirken uzunca süre oyun kurmakta güçlük çekti. Siyah-beyazlı formayı giyenler içinde en ‘faali’ Ricardo Queresma idi… Ne var ki eşitliği sağlayacağı uygun pozisyonda, üstelik kale boşken adı ile özdeşleşen ‘trivela’ denen vuruşu yapayım dedi ve ‘bir çuval incini berbat ediverdi!’ Tabii ki Beşiktaş adına. Topa ‘normal’ vursa siyah-beyazlı ekibin eşitliği sağlaması içten bile değildi. Bu pozisyon da karşılaşmanın kaderini değiştiriverdi!
Sonrasında Leocisio Sami vurdu, Tolga Zengin de ‘yedi!’ Kaleci hata yapar doğaldır, ancak rakip kaledeki Milan Lukac ‘harikalar’ yaratırken Tolga Zengin’in basit hatasını tribündeki Beşiktaş yandaşı kabullenemedi ve gerçek de akşamüzeri ortaya çıkıverdi. Top ne zaman Tolga Zengin’e gelse tribünlerden proteste sesleri yükseldi. Bana öyle geliyor ki Beşiktaşlılar Tolga Zengin’den pek ‘haz’ etmiyor! Şenol Güneş ‘topunu, tüfeğini’ enleminde, sırasıyla Cenk Tosun, Gökhan Töre ve Kerim Frei Koyunlu’yu sahaya sürdü ama nafile… ‘Beşiktaş, Akhisar karşısında üretemedi’ demek de, gerçekçi olmaz çünkü sayısı tutulamayacak kadar çok orta geldi rakip ceza alanı içine, tümü kanat oyuncularından olmasa da. Kimine Mario Gomez vuramadı, vurdukları da defans oyuncularının ayaklarında eriyiverdi. Yerden yere mi vurmalı Beşiktaşlı oyuncuları bir maç yitirdikleri için. Kesinlikle ‘hayır’ karşılarında, ‘mükemmel’ defans yapan, teslim olmayan, bir rakip vardı. Ayrıca Beşiktaş sürekli kazanmak zorunda mı?
Bir de bu maçın hakemi vardı, çıkardığı kartları anlamakta güçlük çektiğim hakemi! Karşılaşmanın ilk yarısında Akhisarlı oyuncuların sertliğine göz yumdu ve en az üç sarı kartı görmezden geldi. Bu da olabilir tamam, ancak uzatma dakikalarında zamandan çalmaması için topu rakibine ‘uygarca’ atan Ricardo Queresma’ya çıkan kart nedir? Bunun tek adı var ‘çifte standart’ çok ayıp Barış Şimşek hem de çok!
Yenilmeyi de, rakibi alkışlamayı da öğrenmen gerek. Sporun var olma nedeni bu değil mi zaten? Barışa özlem duyduğumuz şu günlerde…
@asenaozkn