27 Aralık 2013

90 yıl sonra memlekete dönen parti; Taşnaktsutyun

Davutoğlu'nun Ermenistan gezisinin ardından-2

Davutoğlu'nun Ermenistan gezisinin ardından-2

Ermeni Devrimci Federasyonu, size daha tanıdık ismi: Taşnaktsutyun...

Ermenistan'a her gidişimde mutlaka yorumlarını almak için uğradığım Taşnaktsutyun ofisindeyim.

Milliyetçiliğe olan düşkünlüğümden değil ama şu anda muhalefetten çekilmesine rağmen, her seçimlerde mutlaka parti olarak meclise girebilen ve Miras Partisi dışında ülkedeki tek muhalefet olmaları onları Ermenistan siyasetinde bir mihenk taşı yapıyor.

Sosyalist Enternasyonal üyesi ve 1890'da şimdiki Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te kurulan bir parti olarak EDF 1908 Meşrutiyet ilanı sonrasında Osmanlı başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde faal bir siyaset izledi. EDF'nin genel sekreterliğini ben kendimi bildim bileli Giro Manoyan yürütüyor.

Kendisi hoş sohbet olduğu kadar hem Ermeni hem Türk hem de Osmanlı tarihi konusunda ortalama bir TC milletvekilinden kat kat daha bilgili. Bunu da kendisini ziyaret eden birçok Türkiyeli gazeteciye dayanarak söylüyorum.

Ben ofise vardığımda; “Başbakan kızlarını yurtdışında okutmak zorunda kalmasın diye bu reformları yapıyor” diyen bir Ermenistanlı siyasetçi Türkiye gündemini iyi takip ediyor demektir...

EDF'nin, Yerevan merkezinde eskiden büyük bir binası bulunuyordu. Sovyet döneminde milliyetçilik de yasak olunca uzun süre kapalı kaldı, küçüldü. Şu anda EDF'nin merkezinde bulunduğu sokak bile başlı başına bir yazı konusu.

Meşhur Cumhuriyet Meydanı'nın hemen arka tarafına uzanan sokakta Taşnak, Hınçak ve Ramgavar Partileri'nin ofisleri uzanıyor sağlı sollu. Hepsi de Osmanlı'da resmi faaliyetlerine başlamış, 1915 sonrasında sürülmüş siyasi oluşumlar...

EDF'nin girişinde partinin mottosu karşılıyor, koca bir Tarihi Ermenistan haritası ile; “Özgür, Bağımsız  ve Birleşik Ermenistan” ...

Bırakın milliyetçiliği Ermenistan'ın genel siyaseti içerisinde şu anda bu mottodan çok ama çok uzakta olduğu üç terim. Hem özgür hem bağımsız hem de birleşiklik...

 

İlk Ermeni partisi ve sonrası

 

Kısa bir parantez açıp Ermeni siyasi tarihinden birkaç bilgi vermek gerekebilir.

İlk Ermeni partisi olarak bilinen Armenagan 1885'te Van'da kuruldu. Düşünsel öncüsü olan Mıgırdiç Portugalyan 1876'dan beri burada öğretmenlikle beraber eğitsel-kültürel birlikler kurulmasına önayak oldu. Sürekli olarak dönemin felsefi üretim merkezi Tiflis'e yaptığı ziyaretlerin bir sonucu olarak Tiflisle eş zamanlı olarak Osmanlı'nın birçok bölgesinde ve dünyada da Ermeniler arasında bir siyasi hareketlenme başlattı. İşte bu hareketlenme sonucunda üç parti kuruldu. İlki 1887'de Hınçak Partisi'ydi (Devrimci Sesleniş Partisi). Ardından 1890'da Taşnaktsutyun (Ermeni Devrimci Federasyonu) ve 1895'te de Ramgavarlar (Anayasal Demorkatlar) kuruldu.

Bu üç parti de Osmanlı topraklarında faal olarak siyaset yapmış partiler. Bazen terörist, bazen İttihat Terakki işbirlikçisi olarak görüldüler... Osmanlı başkenti ve taşra merkezlerinde örgütlenen ilk siyasi hareketlerdi.

Kendini sosyalist sol olarak tannmlayan Taşnaktsutyun'un bugün tüm dünyada etkin yapılanması bulunuyor. Ermenistan Meclisi'nde, Dağlık Karabağ'da ve Lübnan parlementolarında resmi olarak temsilcileri var.

 

“Sıfır sorundan sıfır komşuya”

 

Parti lideri Giro Manoyan, Davutoğlu'nun Ermenistan ziyaretinin yurtdışına “biz çalışıyoruz” imajı vermek için kurgulanmış olduğunu söylüyor: “Ziyaretin iki sebebi vardn, ilki Davutoğlu'nun komşularla sıfır sorun politikasının devamını sağlamak istemesi, ki bu sıfır sorun sıfır komşuya dönüşmüştür bugün. Ama açık bir şekilde görülüyor ki asıl amaç 2015'te Ermeni Soykırımı'nın 100 yılı öncesinde ilerleme olduğu izlenimini yaratmak ve bu konuda gelebilecek baskılar? azaltmak.”

Peki gerçekten de Manoyan'ın dediği gibi, Davutoğlu bir ziyarele tüm dünyadaki Ermenilerin 2015 ile ilgili beklentilerini boşa çıkarabilir mi? Bir başka bakışla yurtdışından Türkiye'ye gelebilecek baskıları azaltabilir mi?

“Doğrudan Ermeni Soykırımı'nın tanınması yönündeki baskıları olmasa bile uluslararası kamuoyundan 100 yıldır Türkiye'nin Ermenistan'a karşı takındığı düşmanca tavrın devamlılığının kesilmesi yönünde gelecek eleştirileri azaltmak için olabilir” diyor Manoyan.

 

Dersim gibi bir özür kabul müdür?

 

Türkiye'nin genel tavrıdır. Özür dilemeden özür dilemek, istifa etmeden istifa etmek, diyorMUŞ gibi yapmak. O yüzden gelecekte gelebilecek bu tür bir özürÜMSÜ'nün de önünü alıyor Ermeni Devrimci Federasyonu lideri: “Dersim konusunda yapnlan açıklamalarnn Ermeni Soykırımı konusunda bir öngörü olarak görülmesi yaralayıcı olur. Davutoğlu Yerevan'a gelene ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbandyan ile görüşmesi bitene kadar, tehcir ile ilgili söyledikleri kayıt dışındaydı. Ne olduysa bu görüşmeden sonra yayılmaya başladı bu habeler. O açıklamada bile çelişkiler var.”

 

“1919'da çok daha ağır cümlelerle yargılandılar”

 

Manoyan'ın bir diğer vurgu noktası ise tehcir kelimesi ile olanların hafifletilmeye çalışılması;

“Öncelikle buna tehcir demek doğru değil. Çünkü kanun var bununla ilgili ve gizli de değil yapılanlar. 1915'teki arşivler var. 1919'da Türkiye'nin mahkemeleri çok daha ağır cümlelerle olanları eleştirmiş ve yargı kararları almıştır. Bu kararlarda yöneticilerin bir milleti yok etmeye çalışıldığının vurgusu vardır.”

 

Talat'ın ismiyle okullar varken

 

Davutoğlu'nun, samimiyetini şu sözlerle sorguluyor Manoyan: “Ülkede hâlâ 20'nin üzerinde Talat adıyla okul var ise, soykırım karşıtı anıtlar ve helkeller var ise bunu söyleyemezsiniz. 12 yılda birçok değişiklikler yapmış olablir AK Parti, ancak biz 1908'de Osmanlı İmparatorluğu'nda aktif olmuş bir siyasi parti olarak bu konuda biraz temkinliyiz”

 

“BDP ile fikir ayrılıklarımız olsa da ilişkilerimiz sürecek”

 

EDF 90 yıl aradan sonra ilk kez geçtiğimiz aylarda düzenlenen Sosyalist Enternasyonal toplantısı için İstanbul'a bir temsilci gönderdi. Sosyalist Enternasyonalin uluslararası eşbaşkanlarından birisi de EDF üyesi Mario Nalbandyan. Taşnaktsutyun Partisi bu toplantı sırasında BDP ile de temaslarda bulundu: “BDP ile sık sık temasımız oluyor. Farklı konularda fikir alışverişi yaptık. Kürtlerin, bölgedeki değişikliklerden sonra da var olacağını düşünürsek, belirli kurumlarla; sadece Türkiye'de de değil, Irak ve Suriye'deki Kürtlerle de görüşme halindeyiz” diyor Manoyan.

Manoyan CHP ile de dolaylı yoldan toplantı sırasında temas kurduklarını ancak parti içinde halen kendilerine uç noktalardan bakan politikacılar olduğu için doğrudan görüşme gerçekleştiremediklerini söylüyor. Ama gelecekten umutlu: “İstanbul'daki görüşmenin ardından, Ermeni Devrimci Federasyonu gençlik komitesinden bir grup BDP'nin 1. Gençlik Kongresi'ne katılmak için Diyarbakır'a gitti. Bu ilişkileri aramızda bazı fikir ayrılıklarının olabilceğini bilerek sürdürmek niyetindeyiz.”

 

“Müslüman Ermeniler istiyorlarsa Ermenistan'a gelebilmeli”

 

Manoyanla sohbetimizin bir başka odak noktası da Müslümanlaştırılmış Ermeniler. Milliyetçi bir Ermeni partisi olduğu iddia edilen EDF'nin bu konudaki görüşünü merak ettim doğrusu. Cevap milliyetçilik odağında ancak dinden uzak bir çağrı ile geldi: “2 milyon Mülsümanlaştırılmış Ermeni veya 2 milyon Müslümanlaştırılmış Ermeni torunu var demek, 2 milyon Ermeni var demek değil.

Çünkü insanlar kendilerini Ermeni olarak kabul etmiyorlarsa bu tezin bir anlamı yok. Kim ki kendini Ermeni hissediyor veya tanımlıyor, dini bir köşeye bırakarak söylüyorum bunu, bizim yaklaşımımız onları Ermeni olarak kabul etmektir. Onlara yardım etmeliyiz.  Din bir koşul değil burada. Eğer Ermenistan'a gelmek isteyenler var ise bence gelmeliler.”

 

'En azından hayatta kalabildik' demek

 

İyi de Ermenistan'da yaşamak bu kadar kolay mı? Daha doğrusu Müslüman bir Ermeni'nin Ermenistan'da rahat yaşaması ne kadar gerçekleştirilebilir bir hayal. Taşnaktsutyun lideri bu konuda Ermenistan'da muhalefet olabilieceğini ancak bir yerden başlamak gerektiğine inanıyor:

“Müslümanlaştırılmış Ermenilerin de kendilerine gelen eleştirlere, en azından kendi toprakları üzerinde hayatta kalabildiklerini söyeyerek cevap vermelidirler. Amacımız ortak kazançlarımız olmalı. Kaybedeceklerimiz değil...”

SONRAKİ YAZI: HINÇAKLAR TÜRKİYE'DEN 20 SOSYALİSTİN CENAZESİNİ GERİ İSTİYOR


Derleme kaynakça;

1- Hovsep Hayreni: 1915 VE ÖNCESİ: KÜRT TARİHYAZIMINDA İNKARCI EĞİLİMLER ÜZERİNE– 1. Bölüm http://www.armenieninfo.net/hovsep-hayreni/5666-1915-ve-oncesi-kurt-tarihyaziminda-inkarci-egilimler-1.html?start=1

2 Taşnaktsutyun tarihi ile ilgili Türkiye tarafından bir derleme http://tr.wikipedia.org/wiki/Ermeni_Devrimci_Federasyonu

3 EDF resmi sitesi http://www.arfd.info/hy/

Yazarın Diğer Yazıları

İnkârcılığın çaresizliği

Demek ki milleti ayakta tutabilmek için bir tek geriye bu kin ve nefret kaldı

Sen kilise yapadur bakan, yıktıklarınız hortluyor bir yandan

Jandarma, Ahlat Müzesi, usanmamış definecilerle uğraşmış...

Yaşama eylemi

Her neye sinirlendiyseniz veya her neye üzüldüyseniz, duygunun geçici bedeninizin ve sizin kalıcı olduğunuzu size hatırlatan bir kitap "Yaşam Eylemi" adı üstünde

"
"