07 Kasım 2022

Kara kış öncesi AB’de ilk çatlak: Hollanda  

Rusya’ya uyguladığı yaptırımların önemli bir kısmını kaldıran ilk AB ülkesi Hollanda olurken, Beyaz Saray’ın Zelenski’den Moskova ile diyaloğa hazır bir tutum benimsemesini istediği ileri sürüldü

Rusya'nın Avrupa'ya gaz akışını kesmesinin ardından zorlu bir kara kış ile karşı karşıya kalacağı endişelerinin güçlendiği yaşlı kıtada yaptırımlarda beklenen ilk geri adım Hollanda hükümetinden geldi. RTL Nieuws adlı medya kuruluşunun ekim ayı sonlarında verdiği haberine göre, Hollanda hükümeti, işletmeleri Rusya'ya yönelik AB yaptırımlarını uygulamaktan muaf tutan 91 izin çıkardı. Dışişleri Bakanlığı’nın adı açıklanmayan bir sözcüsü, kendi Bakanlığının yanı sıra, Ekonomik İlişkiler, Finans, Altyapı ve Sular İdaresi ile Eğitim Bakanlıklarının "belirli durumlarda bir dereceye kadar esneklik sağlamak" adına Rusya’ya yönelik yaptırımlardan muafiyet tanımasına izin verildiğini söyledi.

Hollanda Altyapı ve Sular İdaresi Bakanlığı’nın kararıyla birlikte Rus bandıralı 34 gemiye uygulanan yaptırımlar kaldırılmış oldu. Alüminyum ve muhtelif gıda maddeleri taşıdığı belirtilen bu gemilerin Hollanda limanlarına yanaşmalarına artık izin veriliyor. Ayrıca Ekonomi ve İklim Bakanlığı, 25 Hollandalı şirkete Gazprom’un eski yan kuruluşlarıyla çalışabilmeleri için izin verdi. Maliye Bakanlığı da dondurulan 13 Rus malvarlığının sahiplerine iadesi yönünde bir karar aldı.

Bunların dışında, toplam 150 Rus vatandaşı, şirketi, belediyesi, kurumu ve eğitim kuruluşuna uygulanan yaptırımlar kaldırıldı.

Verilen izinlerle yaptırımlardan muaf kalan şirketlerin isimleri, yer aldıkları sektörler ve muaf tutulan işlemlerin değeri “hassas bilgi” oldukları gerekçesiyle açıklanmadı.

Bu arada, hemen belirtelim, Hollanda her ne kadar bir AB ülkesi olarak Rusya ve Belarus’a yönelik yaptırım paketlerini benimsemiş olsa da, Ukrayna Savaşı sonrası Rusya ile ticaret hacmi azalmış değil. Aksine, New York Times gazetesinin 30 Ekim tarihli haberine göre, Hollanda’nın Rusya ile ticaret hacmi savaş öncesine nazaran yüzde 32 oranında artmış durumda.

Daha ilginci, Avrupa Birliği'nin 3 ana kurumu olan AB Komisyonu, AB Bakanlar Konseyi ve Avrupa Parlamentosuna ev sahipliği yapan Belçika’nın da Rusya ile ticaret hacminde artış olması. Üstelik artış yüzde 81 gibi daha yüksek bir oranda. 

“Rusya ile diyaloğu açık tut”

Ancak yaptırımların geçen haftaki “Avrupa’nın ateşle imtihanı başlıyor” başlıklı yazımızda altını çizdiğimiz üzere, kara kışta ödenecek ağır bedelinden ötürü birlik içinde açılmış gibi görünen çatlağın büyüme ihtimalinin birilerini endişelendirdiği bir gerçek. ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna lideri Volodimir Zelenski’den, Rusya ile diyaloğa açık bir tutum benimsemesini istediği şeklindeki haberleri buna yormak yanıltıcı olmayacaktır. Washington Post gazetesinde 5 Kasım 2022 tarihinde yer alan haberde, Beyaz Saray yönetiminin bu ricasındaki muradının Ukrayna’yı Rusya ile görüşme masasına oturtmak olmadığının altı özellikle çiziliyor. Haberde, isteğin arkasında yatan temel nedenin, savaşın yıllarca süreceği endişesi taşıyan seçmenlere sahip (Avrupa) ülkelerinin Kiev yönetimine desteğini sürdürebilmesini sağlamak olduğu belirtiliyor.

Türkçesi: Sokaklara inip ekonomilerini durgunluğa sokan ve berbat bir kara kış koşullarını ülkeleri için bir gerçeklik haline getiren savaş destekçisi hükümetlerini protesto eden Avrupalılar, Zelenski’yi arada Ruslarla diyalog içinde görsün ve desinler ki, “hah, görüşmeler başladı, bu savaş yakında biter. Biz evlerimize girelim artık. Hükümetimizin itibarını yok yere daha fazla zedelemeyelim!”

Avrupa, Polonya’nın tutumundan rahatsız

Bakalım Beyaz Saray yetkililerinin Polonya hükümetinden de bir ricaları olacak mı? Çünkü Avrupa’daki pek çok NATO ülkesinin Polonya’nın savaş çığırtkanlığı konusundaki aşırı proaktif tutumundan ve NATO’yu çatışmaların içine daha fazla çekme çabalarından rahatsız olduğu söyleniyor. ABD Deniz Piyadeleri emekli istihbarat subayı Scott Ritter, Judging Freedomisimli YouTube kanalına 5 Kasım’da verdiği röportajda, Avrupa ülkelerinin Ukrayna'ya asker göndermeye hazır olmadığını, ancak Polonya'nın NATO'yu doğrudan çatışmaya sürükleyebileceğine dair endişeler olduğunu söyledi.

Ritter şöyle konuştu: “Avrupa mutlu değil: Polonya'nın NATO'yu böyle bir çatışmaya sürüklediğinden endişeli. Şu an Avrupa'da hiçbir ülke Polonya'dan Ukrayna'ya askeri personel sevk etmeye hevesli değil. Sıfır coşku var bu konuda!" Ritter'e göre, İttifak üyesi ülkeler hava savunma sistemlerinin ve ağır zırhlı araçların gücünün gerektireceği gerekli altyapıya sahip olmadığı için Ukrayna'ya askeri personel göndermeye hazır değil. 

NATO’nun başına Ukrayna asıllı bir kadın mı geliyor?

Bu arada, Washington yönetiminin, yakında görevinden ayrılacak olan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in koltuğunu 2. Dünya Savaşı’nda Nazi işbirlikçisi bir propagandanın yöneticiliğini yapmış Ukraynalı Michael Chomiak’ın torunu olan Chrystia Freeland’a devretmesini istediği öğrenildi. Chomiak’ın Alman istihbaratı tarafından işgal altındaki Polonya’da Nazi işbirlikçisi bir yayın politikası yapmak üzere, daha sonra Belzec toplama kampında öldürülmüş Yahudi bir yayıncının el konulmuş matbaa makinelerini ve ofislerini kullanarak 1940 yılında Ukraynaca dilinde faaliyete geçirilmiş Krakivski Visti gazetesinin genel yayın yönetmeni olarak görev yaptığı ve savaş sonrasında Kanada’ya göç ettiği söyleniyor. Chomiak’ın torunu olan Chrystia Freeland şu an Kanada’nın Finans Bakanı ve Başbakan Vekili.

NATO kurmaylarının ittifakın tepesine yeni dönemde bir kadın genel sekreter getirmek istediğini yazan New York Times’ın 4 Kasım tarihli haberine göre, Freeland’e alternatif adaylar arasında Estonya Başbakanı Kaja Kallas ile Slovakya Cumhurbaşkanı Zuzana Caputova ve Hırvatistan'ın eski cumhurbaşkanı, bugün bu ülkenin Washington büyükelçisi olarak görev yapan Kolinda Grabar-Kitaroviç’in adları geçiyor. Gazeteye göre, Freeland ABD tarafından tercih edilen, en güçlü aday.

Yazarın Diğer Yazıları

Füze saldırılarının görünmeyen koridor boyutu

İsrail ile İran arasındaki karşılıklı füze saldırıları, ABD’nin Orta Doğu'da Çin'in artan nüfuzunu dengeleyecek bir ağırlık merkezinin sacayaklarının inşa sürecine de katkıda bulunuyor

Biri öldürmüş, biri gömmüş, biri de delilleri yok etmiş

Knesset semalarında İran füzeleri görüldü diye dikkatlerden kaçmasın, bayramın son günü İsrail ordusu Gazze’de 3 yüksek okul, bir ilkokul, bir hastane, bir düğün salonu ve bir de camiyi 1 saat içinde yok ederken, işbirlikçileri 1930’ları anımsatan icraatlara imza attı

Kadayıfın altı kızardı

70’lerdeki hükümetlerin ayakta kalmasında anahtar rol oynamış Necmettin Erbakan’ın oğlu, babasının izinden giderek ustalıklı bir stratejiyle “kadayıfın altını kızarttı.”  Sol yine seyrederken