01 Ocak 2014

İşte Hayallerimin Hükümeti: Kabine 2014

2013 yılında bu memlekette tanık olduğumuz ve bizlere zaman zaman gerçeküstü bir diyarda, zaman zaman bir kabusta yaşıyormuşuz hissi veren gelişmeler karşısında delirmemek için, şimdi izninizle biraz mizaha, biraz muhayyileme, ama en çok da sizlerin hoşgörüsüne sığınarak hayallerimin 2014 kabinesini açıklayayım. Yani yeni yılda gönlümden geçen hayali bir hükümetin hayali bakanlar kurulu üyelerini!

2013 yılında bu memlekette tanık olduğumuz ve bizlere zaman zaman gerçeküstü bir diyarda, zaman zaman bir kabusta yaşıyormuşuz hissi veren gelişmeler karşısında delirmemek için, şimdi izninizle biraz mizaha, biraz muhayyileme, ama en çok da sizlerin hoşgörüsüne sığınarak hayallerimin 2014 kabinesini açıklayayım. Yani yeni yılda gönlümden geçen hayali bir hükümetin hayali bakanlar kurulu üyelerini!

Evet, kabinede hayallerime yer verdim belki. Ama bunu yaparken, tüm bakanlar kurulu üyelerinin aynı partiden, aynı siyasi görüşten olmasını şart görmedim. Hatta, kabine üyeleri –hayal bile olsa- benim siyasi düşüncemden olsun gibi manasız bir tutturukluk içine de girmedim.

Bu memlekette biraz olsun toplumsal barış ve uzlaşı kültürü yeşersin, yeşertilebilsin diye, farklı partilerden ve görüşlerden bir koalisyon olsun, dedim.

Hem hayal hem de biraz şaka olsun istedim! Ama, “hayat keşke 2014’te, olmadı 2015’te böyle bir şaka yapsa, fena mı olur” diye de ekledim.

Hayal gerçek olsa ve Cumhurbaşkanı’na çıkıp, Ofsayt Osman gibi, “bu da mı gol değil be, bu da mı gol değil” desem “bu da mı gol Değil Kemal Bey”

Ve Kemal Bey de çıksa, “Gol” dese, “Gol be” desek, milletçe gözyaşlarına boğulsak, hayallerimizin güvenoyunu alsak!

Yarı şaka, ama ciddi, işte 2014 için tuttuğum dileklerden biri: Yani “Dream Cabinet 2014”

Haydi bakalım rastgele!

 

Bakanlar Kurulu 2014

 

Eş Başbakanlar: Prof. Dr. Ahmet İnsel, Sırrı Süreyya Önder

(Adil, özgür ve yeşil bir Türkiye’nin iktisaden ve sosyal açıdan temellerini atsınlar diye. Hem zaten, “sûretleri sîretlerine şahittir. Başka şahit aramak zâiddir.”)

Başbakan Yardımcıları: Şafak Pavey, Aysel Tuğluk, Hidayet Şefkatli Tuksal

(Başka şahit aramıyor da olsak, iki erkeği devletin zirvesinde yalnız bırakacak değiliz! Ya da tek renkle kuşatacak.)

Ekonomi Bakanı: Prof. Dr. Hurşit Güneş

(Adil ve yeşil bir iktisadın temellerini atması için)

Maliye Bakanı: Aykut Erdoğdu

(Titiz ve hakkaniyetli bir maliye politikası için)

Dışişleri Bakanı: Nuray Mert

(Derinlikli ve zarif bir dış politika için, “for a change”!)

İçişleri Bakanı: Ertuğrul Kürkçü

(Niyesi mi var, “insanoğlu kuş misali” de diyebilmek için )

Milli Eğitim Bakanı: Prof. Dr. Ali Nesin

(Memleketin bütün okullarını Şirince’deki Matematik Köyü’ne benzetsin diye)

Adalet Bakanı: Ahmet Şık

(Dokunduğu her yerde adalet tecelli etsin ve de HSYK’ya başkanlık etsin diye J)

Milli Savunma Bakanı: Sevan Nişanyan

(Şirince Meydan Muharebelerinin Büyük Başkomutanı o. Çok eğleneceğiz!)

Avrupa Birliği Bakanı: Selahattin Duman

(Kötü şakalardan ve samimiyetsizlikten usanmıştık.)

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Prof. Dr. İsmail Duman

(Memleketin yeraltındaki bütün kaynaklarına sahip çıkacağına inandığım bir metalurjist olduğu için.)

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı: Turgut Gürsoy

(Bilişim temelli bir gelişmişliğin ve “Dijital Türkiye”nin şampiyonluğunu yapması için)

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı: Yıldız Tar

(Herkes birbirinden çok şey öğrensin diye)

Yerel Yönetimler Bakanı: Tarhan Erdem

(Yerinden yönetimin olmadığı yere demokrasi denmeyeceğine herkesten önce inandığı için)

İnsan Hakları Bakanı: Rakel Dink

(Bir bebekten katil çıkaran bir sistem bu ülkede elini kolunu sallaya sallaya dolaşmasın diye)

Kültür Bakanı: Bejan Matur

(O koltuğa bir kadının ve de şair bir kadının eli, gözü, sözü değsin diye)

Şehircilik Bakanı: Mücella Yapıcı

(Kent suçlarına karşı örgütlenmiş yurttaşların temsilciliğini de yapması için)

Turizm Bakanı: Korhan Gümüş

(Turizmi kent tasavvurunun haddini, hududunu bilen bir unsuru olarak da ele alabilsin diye)

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: İhsan Eliaçık

(Hak geçmesin, yenmesin, buna müsaade etmesin diye)

Çevre ve Orman Bakanı: Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu

(Bu memleketin “havasına, suyuna, taşına, toprağına” şarkıyla, türküyle değil, biyolojik çeşitliliğiyle sahip çıkacağı için)

Gıda ve Tarım Bakanı: Cem Seymen

(Kendi tohumumuza, yani ekolojik geleceğimize sahip çıkalım ve çiftçiden 1,5 liraya alınan kirazı pazarda 20 liradan yemeyelim diye)

Hayvancılık ve Su Ürünleri Bakanı: Defne Koryürek

(Orkinos, kılıç ve uskumruyu Boğaz’a geri döndürmesi için)

Hayvan Hakları Bakanı: Pelin Batu

(Anayasayı kuyrukla, şehirleri mutlu hayvanlarla donatsın diye)

Gençlik ve Spor Bakanı: Tanıl Bora

(Sporumuza, en başta da futbola mahalle maçlarının sıcaklığını, amatör ruhunu ve temizliğini geri getirebilmesi için)

Sağlık Bakanı: Dr. Ercan Kesal

(Bize “filmlerdeki gibi” bir sağlık sistemi geliştirsin diye)

Gümrük ve Ticaret Bakanı: Prof. Dr. Abdüllatif Şener

(Tecrübesiyle ticaret hayatını, tüketiciyi ve rekabeti koruması için)

Ulaştırma Bakanı: Barış Atay

(Memleketi genç ve güzel hayalleriyle ilmek ilmek örsün diye)

Su İşleri Bakanı: Hüseyin Aygün

(Köylünün derelerine, şehirlinin suyuna, memleketin kaynaklarına sahip çıkması için)

Hükümet Sözcüsü: Bülent Arınç

(Sırf kabinedeki arkadaşlarının çıkaracağı işlerle, yapacağı icraatlarla gözleri gerçekten yaşarabilsin diye)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Orta Doğu’da Arap sonbaharı

Batı’nın lacileri giydirdiği neo-Ladinist Colani güçlerinin Şam’a girmesi ve Esad’ın ülkeyi terk etmesinin ardından Suriye’de bir dönem bitti. Muzafferlerin sevinç çığlıkları yanıltmasın, kötü günler bitmiş ve şimdi sırada daha kötü günler de olabilir

Savaşın ekseni Türkiye sınırına dayanırken

İlk bakışta Lübnan ateşkesi akabinde, İran-Hizbullah ikmal hattını kesmeye yönelik bir hamle gibi görünen Suriye’deki cihatçı taarruzu en çok Tel Aviv’i sevindirmiş olabilir ama en çok Şam’ı mı, Tahran’ı mı, yoksa Ankara’yı mı üzecek, bunu söylemek için çok erken

‘Bibi’yi tutuklayanı yakarız’

“Kurallar temelli uluslararası düzen”, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu ile Gallant hakkında alacağı tutuklama kararını önce 5 ay geciktirdi, şimdi de “sakın ha, tutuklarsanız yakarım sizi” deme yolunu seçiyor

"
"