22 Şubat 2021

İran – ABD anlaşması için AB devrede

Washington'a yaptırımları kaldırması için 23 Şubat'a kadar süre tanıyan Tahran'a AB'den açmaza düşülmemesi için son dakika önerisi

İran yönetiminin ABD'ye yaptırımları kaldırması için tanıdığı sürenin dolmasına 1-2 gün kala, Avrupa Birliği'nin (AB) ülkeler arasında gayrı resmî bir görüşme yapılması yolunda bir teklif ilettiği ve Tahran'ın da bu öneriyi değerlendirmekte olduğu ileri sürülüyor.

İran Dışişleri Bakan Vekili Abbas Arakçı'nın önceki gün yaptığı açıklamayı aktaran Şarku'l Evsat gazetesinin haberine bakılırsa, Arakçı İran devlet televizyonuna verdiği konuyla ilgili demecinde şunları söyledi:

"Josep Borrell tarafından yapılan ve ABD ile İran'ı da kapsayan gayrı resmi bir 4+1 toplantısı yapılması yolundaki önerinin üzerinde çalışıyoruz ve konuyu aralarında Rusya ve Çin'in de olduğu ortaklarımız ile değerlendiriyoruz. Yakın bir tarihte öneriyi cevaplandıracağız. Lakin ABD'nin nükleer anlaşmaya dönmesi için bir toplantı yapılmasına ihtiyacı yok. Tek yapması gereken yaptırımları kaldırmak."

Tahran: 23 Şubat son gün

İran'ın Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell tarafından yapılan bu görüşme önerisine olumlu cevap vermesi durumunda toplantının nerede gerçekleşeceği henüz bilinmiyor. Bilinen, İran'ın, "ABD yaptırımları kaldırmaz ise imzasını çektiği nükleer anlaşmadaki ilgili taahhütlerimi ben de 23 Şubat tarihi itibarıyla sonlandıracağım," şeklinde özetlenecek bir tavır içinde olması.

Malum, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015 yılında "Kapsamlı Ortak Eylem Planı" (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma imzalanmış, ancak Donald Trump 2018 yılında ABD'nin anlaşmadan imzasını çekmişti. Tahran Yönetimi, Washington nükleer anlaşmadan çekilmiş olsa da, "Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması -NPT" kapsamında uygulanan "Ek Protokol ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı" (KOEP) çerçevesinde, şeffaflık önlemlerini gönüllü olarak uygulamayı sürdürüyordu. Ancak İran'ın, Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Ofisi Daimî Temsilcisi Büyükelçi Kazım Garib Abadi 15 Şubat'ta yaptığı açıklamada, "NPT kapsamında uygulanan Ek Protokol'den 23 Şubat'tan itibaren ayrılacaklarını" ve bu hususu Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na (UAEA) resmen ilettiklerini söylemişti.

Washington: Avrupalılar bizi davet etti

İran'ın yaklaşımını bir "önşart" gibi değerlendiren Biden yönetiminin ise İran ile 2015 tarihli nükleer anlaşmaya ancak çerçevenin daha da genişletilmesi durumunda yeniden imza atmaktan yana olduğu ve bu ülkeyle sıkı bir müzakere süreci yürütmeye hazırlandığı düşünülüyor. O nedenle de Washington, Tahran'ın "yaptırımları kaldıracaksın ve sonra masaya oturacağız" şeklinde özetlenecek yaklaşımına sıcak bakmıyor. Nitekim Arakçı'nın demecinden bir gün önce Beyaz Saray'dan yapılan açıklama, bir anlamda ABD Yönetimi'nin bu pozisyonunu teyit eder bir içerik taşıyordu. Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki tarafından yapılan açıklamada, İran ve diğer önemli aktörlerle nükleer anlaşmaya dönülmesi yolunda görüşmeler yapılması için Tahran'dan gelen baskılar karşısında ilave bir adım atılmayacağının altı çizildi. Psaki, İran ve anlaşmaya imza koymuş 6 ülke arasında bir görüşme yapılması fikrinin ise AB'den geldiğini belirterek şöyle konuştu: "Avrupalılar bizi davet etti. Bir görüşme, bir diplomatik görüşme yapılması davetiydi."

UAEA soluğu Tahran'da aldı

Bu arada, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi, İranlı yetkililerle görüşmelerde bulunmak için Tahran'ın Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nda (KOEP) tanımlı taahhütlerini uygulamayı keseceğini söylediği 23 Şubat tarihinden 3 gün önce, yani geçen cumartesi günü Tahran'a geldi. Grossi'nin hedefi, Ajans'ın bu ülkede yürüttüğü temel doğrulama çalışmalarını sürdürebilmesi için her iki tarafın da üzerinde anlaşacağı bir çözüm bulunmasını sağlamak.

Gerçi Arakçı, bu konuyla da ilgili bir değerlendirmede bulundu ve "Grossi'nin ziyaretinin İran'ın kararıyla bir ilgisi yok. İran'ın kararı uygulanacaktır. Parlamentomuzun aldığı kararın gereği olarak UAEA'nın ülkemizdeki gözetim kapasitesi de yüzde 20-30 oranında düşürülecektir," dedi.

"İnanıyoruz ki diplomasi sonuç verecek"

Öte yandan, İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii, ülkesinin diplomatik çekişmelere rağmen yaptırımların yakında yaptırımların kaldırılacağına inandığını söyleyerek bir anlamda Tahran'ın bu açmazdan çıkma arzusu taşıdığını vurgulamış oldu. Rebii, "tüm çekişmelere rağmen diplomatik girişimler olumlu sonuçlanacaktır, bundan gayet eminiz," dedi.

Bu "arzu" AB'nin öncülük ettiği resmi ya da gayrı resmi görüşmelerde karşılığını bulacak mı, bulacaksa nasıl bulacak, onu da 23 Şubat Salı günü sonrasında yaşayacağımız gelişmelerle büyük ölçüde görme imkanı bulabileceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları

Orta Doğu’da Arap sonbaharı

Batı’nın lacileri giydirdiği neo-Ladinist Colani güçlerinin Şam’a girmesi ve Esad’ın ülkeyi terk etmesinin ardından Suriye’de bir dönem bitti. Muzafferlerin sevinç çığlıkları yanıltmasın, kötü günler bitmiş ve şimdi sırada daha kötü günler de olabilir

Savaşın ekseni Türkiye sınırına dayanırken

İlk bakışta Lübnan ateşkesi akabinde, İran-Hizbullah ikmal hattını kesmeye yönelik bir hamle gibi görünen Suriye’deki cihatçı taarruzu en çok Tel Aviv’i sevindirmiş olabilir ama en çok Şam’ı mı, Tahran’ı mı, yoksa Ankara’yı mı üzecek, bunu söylemek için çok erken

‘Bibi’yi tutuklayanı yakarız’

“Kurallar temelli uluslararası düzen”, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu ile Gallant hakkında alacağı tutuklama kararını önce 5 ay geciktirdi, şimdi de “sakın ha, tutuklarsanız yakarım sizi” deme yolunu seçiyor

"
"