Her transfer döneminde olduğu gibi bu yıl da çok sayıda oyuncunun transfer edileceği haberleri ile avutulduk. Ortaya konulan harcama limiti denilen ancak neye göre belirlendiği belli olmayan kriter çerçevesinde kulüplerin transferde bulunduklarını gördük! Fakat asıl mevzunun ne kriter ne transfer olmadığını aslında kulüplerin büyük bir çoğunluğunda paraların suyunu çektiği gerçeğini ise transfer sezonunun sona ermesi ile bir kez daha iliklerimize dek hissettik. Durum gerçekten son derece vahim bir hal almasına karşın kulüplerin bir diğer büyük sorununun kötü yönetilmeleri olduğunu da her nedense hiç kimse açıklamak istemiyor. Örneğin Beşiktaş kulübü yetkilileri takım kadrosunda on dört yabancı oyuncu bulundurulması kuralı sanki yeni konmuş gibi davranmak suretiyle zaten sıkıntılı olan ekonomik yapısına yük bindirmeyi göze alarak Nicolas Isimat-Mirin, Douglas, Lens ve Boyd’un sözleşmelerini dondurma yoluna gitti. Mirin’in bu sezon için kulüpten alacağı ücret 1.275.000 Euro, Jeremain Lens’in garanti ücreti 1.950.000 Euro, Tyler Boyd’un ücreti 1.200.000 Euro, Douglas Santos’un yıllık ücreti ise 1 milyon Euro. Yani bir başka ifadeyle Beşiktaş kulübü 5.425.000 Euro tutarında bir parayı yani 50 milyon 344 bin Türk Lirası bir paranın en azından şimdilik yarısın yani 25 milyonluk bir tutarı söz konusu isimleri oynatmadan ödemek zorunda.
Sadece Beşiktaş örneği bile kulüplerimizin ne kadar garip bir şekilde oyuncu transferlerinde bulunduğunu ve fazlalık oluşturanların paralarını almaya devam ederek borç miktarını nasıl arttırmakta olduğunu ortaya koyuyor. Bu konudaki bir diğer ilginç örnek ise Galatasaray kulübü. Kulüp bugün itibariyle yayınlamış olduğu mesajda oyuncu alacaklarına ilişkin şu ifadeleri kullanmış:
"Kulübümüz, futbolcularımızın alacaklarını COVİD-19 pandemisinin getirdiği mücbir sebeplerden ötürü, karşılıklı mutabakat sonucunda yüzde 15 indirimli şekilde ödemiştir. Maaşında yüzde 15 oranında indirim kabul etmeyen oyuncuların da ödemeleri bu indirim uygulanarak yapılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur”.
Neresinden tutarsanız elinizde kalacak bir açıklama ile karşı karşıyayız. Futbolcuların yaşanan süreçle ilgili olarak indirimi kabul etmeleri bir olasılık olduğu gibi etmemeleri de en az bunun kadar geçerli olan bir olasılıktır. Ve bir kulüp bunu kabul etmeyenlere de aynı indirim yapılarak uygulanmıştır diyerek kamuoyuyla paylaştığında sorun ortadan kalkmış olmaz. Hatta tam tersine bu sorunun daha da büyüyeceği bir sürecin önü açılmış olur. Kulübün açıklamasında bu futbolcuların isimleri belirtilmemiş olmakla birlikte yine bugün Belhanda ve Feghouli’nin Galatasaray’ı FİFA’ya şikayet ettikleri haberi ajanslara düştü. Bu futbolcuların yıllık ücretleri ise şu şekilde; Belhanda 3.350.000 Euro, Feghouli ise 3.850.000 Euro. Eğer Galatasaray kulübü bu iki futbolcuyu kadro dışı bırakırsa 66 milyon 816 bin Türk Lirası bir maliyeti ödemeye devam edecek.
Ekonomik anlamda dolar ve Euro üzerinden yapılan astronomik anlaşmaların Türk Lirası'nın söz konusu para birimleri karşısında değer kaybetmesi sonrasında kulüplere yaratmış olduğu mali külfetin her geçen gün biraz daha büyüdüğü gerçeği, asıl korkutucu boyutu teşkil ediyor. Hesapsızca yapılan transferlerin ve etrafa saçılan milyon Euroların bugün gelinen noktada tüm kulüplerin geleceğini belirsiz bir hâle dönüştürdüğünü görüyoruz. Naklen yayın gelirlerinin her geçen gün biraz daha fazla eridiği gerçeğine bir de seyircisiz karşılaşmalar eklendiğinde kulüpler giderek daha fazla borç içerisinde yüzmeye başladılar. Önümüzdeki günler ekonomik göstergeler açısından kulüpler için hiç de iç açıcı bir görünüm arz etmiyor ve kötü yönetim modelini alışkanlık hâline dönüştüren kulüpler açısından devletten başka gidilebilecek fazla bir yerde bulunmuyor!