11 Nisan 2021 09:28
Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, 103 emekli amiralin imzasıyla yayımlanan bildiriye ilişkin olarak, "Bugün anlıyoruz ki Ergenekon sürecinde yurt dışına kaçan FETÖ'cü savcıların tanık olarak kullandığı birtakım tipler bu basın duyurusunun üzerinde tepinmişler. Üzerinde birtakım değişiklikler yapmışlar, olmayan şeyleri koymuşlar ve gece yarısı bunu yayınlatmışlar. Bunların hepsine birden baktığımızda burada çok tuhaflık var. Burada buram buram kumpas var. Buram buram tezgah var" değerlendirmesini yaptı.
Bizim TV’ye konuk olan Yılmaz Özdil, emekli amirallerin bildirisini yorumladı. “Bildiri değil, bunu bize bildiri diyen kim? Bu hazırlanış itibariyle hazırlayanların da söylediği kadarıyla bu basın açıklaması. Amiraller meselesinden önce aslında Türkiye’de bir şeyle yaşandı" diyen Özdil, "Üzerinde birtakım değişiklikler yapmışlar, olmayan şeyleri koymuşlar ve gece yarısı bunu yayınlatmışlar. Bunların hepsine birden baktığımızda ben hobi olarak gazetecilik yapan biri olarak diyorum ki burada çok tuhaflık var. Burada buram buram kumpas var. Buram buram tezgah var" diye konuştu.
Özdil şu ifadeleri kullandı:
"Birincisi Montrö tartışması. Montrö tartışmasını AKP başlattı. AKP’nin meclis başkanı başlattı. Bu tartışmalar başladıktan sonra enteresan işler oldu. Montrö tartışmaları başladıktan hemen sonra irticayla ilgili bir gelişme yaşandı Türkiye’de. Harp okullarına ve astsubay okullarına girişteki irticaya bulaşmamış olma şartı kaldırıldı.
Bu çok açık bir şekilde irticacıların da harp okullarına girebileceği şeklinde algılandı. Bunu da yapan AKP iktidarı. Bu tartışılırken enteresan bir gelişme daha oldu. Askeri kurslarda Atatürk çıkarıldı. Anlaşıldı ki aslında böyle bir şey yok."
"Yani topluma bir doğru bilgi verilirken, hemen peşinden bir yanlış bilgi verildi. Ve yanlış bilgiye yalan denilerek ilk konu flulaştırıldı. Toplumu, doğru bilgiyle yanlış bilgiyi manipüle ettiler. Hemen peşinden kaynağı belirsiz bir şekilde takkeli amiral fotoğrafı çıktı. Takkeli amiral kim? Rütbesinden kim olduğuna kadar, her şey yazılıyor. Bir anda bu tartışılırken, topluma bir internet üzerinden bir generalin kandil mesajı verildi.
Hemen takkeli amiralle, generalin kandil mesajıyla ilgili kendini laik hisseden medyada bir tartışma başladı. Şimdi takkeli amiralle generalin kandil mesajı yazılırken aslında anlaşıldı o kandil mesajını atan general 15 Temmuz darbesinde devleti ve rejimi savunmak için mermilere kendisini siper etmiş ve 7 yerinden vurulmuş bir kahraman general."
"Tüm bu yaşananlar ve topluma ve medyaya servis edilmiş olan olayların üstüne geldi. Tam da ne zaman geldi. Cumhurbaşkanımız Marmaris’teyken geldi. 15 Temmuz darbe günü Cumhurbaşkanımız yine Marmaris’teydi. O zamanda niye gitti diye kimse merak etmemişti. Ama yerel medyadan haber ajanslarına kadar herkes Cumhurbaşkanı Marmaris’te diye haber yapmalarına rağmen sadece Sözcü gazetesini sanık yaptılar.
15 Temmuz darbesinde ‘Cumhurbaşkanımızın yerini hedef olarak gösterdi’ dediler. Zaten haber ajansları Cumhurbaşkanının Marmaris’te olduğunu yazdığı için Sözcü Gazetesi Marmaris’e muhabir göndermişti. Bunun da ayrıca Cumhurbaşkanı’nın Marmaris’te bulunmasının medya ile bir alakasının bulunmadığı da 15 Temmuz ana davasında kabak gibi ortaya çıktı.
Niye bu medya bangır bangır Cumhurbaşkanı Marmaris’e gidiyor diye bağırdığını merak ediyordum ki gece yarısı açıklandı. Bugün anlıyoruz ki Ergenekon sürecinde yurt dışına kaçan FETÖ’cü savcıların tanık olarak kullandığı birtakım tipler bu basın duyurusunun üzerinde tepinmişler"
© Tüm hakları saklıdır.