Haberler

'Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu'nun, Kanal İstanbul'a karşı organize ettiği yürüyüşe engel

İki kişi gözaltına alındı.

20 Eylül 2020 12:29

Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu tarafından, Kanal İstanbul'a karşı organize edilen Yeniköy yürüyüşü, polis tarafından engellendi. Kadıköy'de yapılan basın açıklamasında iki kişi gözaltına alındı.

Koordinasyonun organize ettiği yürüyüş etkinliği, polis tarafından okunan yasak gerekçesinin ardından engellendi. Yasağın ardından etkinliğe ulaşım için kullanılacak otobüsler bağlanırken, koordinasyon basın açıklaması yaptı. Koordinasyon tarafından yapılan açıklamada yürüyüşün, "milli güvenlik, kamu düzeni ve genel ahlak gerekçeleriyle" engellendiği belirtildi.

Artı Gerçek'in aktardığına göre, araç kalkış güzergahlarında yapılan basın açıklamasında 'Rantsal Tayyip' sloganı gerekçe gösterilerek iki kişi gözaltına alındı.

Koordinasyon yaptığı açıklamada "Ayasofya’da 300bin biraraya gelirken Pandemi yok muydu?" diye sordu. 

Koordinasyonun basın açıklaması şöyle: 

"Ya Kanal Ya İstanbul: Katliamı Birlikte Durduralım!

İstanbullular olarak yıkım, talan ve rant projesi Kanal İstanbul’a karşı bir kez daha yaşamı savunmak için 20 Eylül Pazar günü Kanal’ın lojistik bölgesi ilan edilen, güzelim kıyılara, tarım alanlarına sahip İstanbul’un son köyleri Yeniköy'den Karaburun'a yürümek üzere İstanbul’un dört bölgesinde toplandık. Pandemiyi kendi toplantıları mitingleri için yok sayan iktidar, tüm önlemlerini aldığımız yürüyüşümüzü kolluk kuvvetleri eliyle yasadışı biçimde engellemiştir. Günlerdir kolluk üzerinden arkadaşlarımız taciz edilmiştir. Bugün de yürüyüş için toplandığımız alanlarda 2 arkadaşımız gözaltına alınmıştır. Arkadaşlarımız şu an serbest aramızdalar.

İktidarın kolluk kuvvetleri, il jandarma komutanı ve emrindekiler günlerdir ziyaret edeceğimiz köylerde halkı tehdit ediyor.

Yasal demokratik haklarımızı kullanmamıza engel oluyorlar. İstanbul halkının ezici çoğunluğu sonucu hem doğanın hem yaşayan insanların ölümü demek olan projeyi istemiyor, iktidarın pek sevdiği kamuoyu yoklamaları bunu net gösteriyor. Ama kar ve para hırsı gözünü bürümüş olanların umurunda değil.

Halk bas bas bağırıyor, işsiziz, geleceğimizi yitirdik, sağlığımızdan olduk diye. Sağır sultan mutfağından altın kaplamalı mutfak musluklarını, tahtlarını sergiliyor. Kapısında insanlar kendilerini yakıyor.

Pandeminin en çok etkileneni sağlık emekçileri en çok kaybettiğimiz grupken iktidar yalan haberlerini servis etmeye devam ediyor. Bütün dünya virüsle ilgili türkiye’nin yanlış  bilgi verdiğini biliyor. Her ilden imdat çığlıkları geliyor, iktidar yandaşlarını daha da zengin etmenin peşinde.

Deprem geliyor, uzmanlar İstanbul alt üst olacak diyor iktidar bizim paralarımızı bir avuç zengine harcamaya kararlı. Yandaş şirketler para kazansın diye istanbulun kalan nesi varsa yok edecek. Orman kalmadı, tarım alanları birer birer yok edildi, dünyaca ünlü Küçükçekmece lagünü yok olacak.

İstanbulun su sorunu bilindiği halde son gölleri havzaları kanala kurban edilecek.

Bugün yeniköye, karaburuna, durusuya gitmemize engel olsanız da bilin ki bu kanalı size yaptırmayacağız. Giresunda yaşananların istanbul’da da tekrar etmesine izin vermeyeceğiz.

Haklı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz, yasal haklarımızı gasp etmenize izin vermeyeceğiz.

Kanal İstanbul projesi, kentli hakkını yok sayan, toplumun, gelecek kuşakların ve tüm canlıların yaşam hakkını gasp eden bir projedir.

Kilometrelerce genişlikte bir alanın tüm hassas ekolojik alanları, ormanları, tarım alanları, meraları, su havzaları üzerinde baskı oluşturan bu plan, bölgede yaşayan her bir canlının yaşam alanını yok eden, yaşamsal kaynaklarını elinden alan ve böylelikle yaşam hakkını gasp eden bir niteliğe haizdir.

Rant Kanalı’nı yapmak isteyenler; Yeniköy, Durusu, Karaburun gibi bölgede yer alan tüm köylerde verimli tarım arazilerini, önemli su kaynaklarını, meralarını, Kuzey Ormanlarını, eşine az rastlanır kumullara sahip kıyılarını yok etmek istiyorlar! Bu bölgeyi imara açıp rant yaratmaktan başka hiçbir derdi olmayanların yerinden edecekleri, yok edecekleri köylerde yaşayanlar, leylekler, böcekler, karacalar, lahanalar buranın asıl sahibidir!

Deprem tehdidini her an hisseden, sevdiklerinin hayatından kaygı duyan İstanbullular olarak soruyoruz: Hepimizin hayatı tehlikedeyken 110 milyar lira neden yıkılacağı kesin 50 bin belki de daha fazla konutun yenilenmesine değil de bir avuç zenginden başka hiç kimseye fayda sağlamayacak bir rant projesine gidiyor?

İstanbul’u yok etme projesi olan Kanal İstanbul’a karşı, İstanbul’un son köylerini, tarım alanlarını, Kuzey Ormanları’ndan kalan ne varsa yok etmeye karar veren rantçılara karşı kararlı bir şekilde mücadele ediyoruz.

Kanal İstanbul Projesine karşıyız.

Bu proje akla, bilime, hukuka, halkın iradesine karşıdır. Sadece insanlara değil, bütün canlılara zarar verecek bir projedir. Adeta İstanbul’a, hava, su orman, deniz eko sistemlerine yani canlı yaşama karşı açılmış topyekûn bir savaştır.

Pandemi bahane, rant şahane!

Biz İstanbullular olarak, bir avuç zengin daha zengin olsun diye, vatandaşın evine el koyulmasına, susuz kalmaya, Marmara Denizi’nin ölü deniz haline gelmesine, hafriyat kamyonlarının zehir saçmasına, oksijen kaynağımız Kuzey Ormanlarının tamamen yok olmasına ve binlerce yıllık kent belleğinin ortadan kaldırılmasına izin vermeyeceğiz. Hangi bahane ile olursa olsun, yürüyüş ve etkinliklerimizin engellenmesine sessiz kalmayacağız.

Bütün yurttaşlarımızı yaşamı, doğayı, çocuklarımızı savunmaya davet ediyoruz. Katılın durduralım İstanbul’u birlikte kurtaralım.

#RantKanalınıDurdurmakİçinYürüyoruz

 YA KANAL YA İSTANBUL KOORDİNASYONU"