Haberler

Tezkere tartışması, "Süre uzatımı, kararlılık mesajı için"

Barçın Yinanç ve M. Kaan Kurtuluş ‘Dış politika ile İçli Dışlı'da yorumladı

28 Ekim 2021 14:36

Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon için Cumhurbaşkanı'na verilen yetkinin iki yıl daha uzatılmasını öngören tezkere Meclis Genel Kurulu'nda onaylandı. Tezkereye AKP, MHP, İyi Parti ve Deva Partisi ‘evet’ oyu verirken, CHP, HDP ve TİP ise 'hayır' oyu verdi. 

Tezkerenin uzatılmasına ilişkin önergeye 'hayır' oyu veren partilerin ortak itiraz noktası, tezkerenin 2 yıl uzatılması olurken, T24 dış politika yorumcusu Barçın Yinanç ise görüştüğü kaynakların 2 yıllık sürenin Dışişleri Bakanlığı’nın talebi olduğunu söylediğini ifade etti. Yinanç, “Bana söylenen ‘bizim burada amacımız, gerek Rusya’ya gerek ABD’ye gerek Suriye ve Irak’taki terör örgütlerine mesajlar veriyoruz. 2 yıl uzatılması kararlığımızı vurgulama amacı taşıyor' şeklinde oldu” diye konuştu. 

Barçın Yinanç ve M. Kaan Kurtuluş Türkiye'nin dış politikasında yaşanan gelişmeleri, ‘Dış politika ile İçli Dışlı'da yorumladı.

"Krizi başlatan ABD değil ama krizin sönümlenmesine katkı sunan ABD oldu”

Görüştüğü kaynakların yeni hükümetlerin tezkereyi sonlandırabileceği yönünde açıklamalar yaptığını belirten Yinanç, “Kaynaklarım, iç siyasete dönük bir mesaj algısının olmaması gerektiğini ifade etti. Bir hükümet değişikliği durumunda isteyen hükümet bu tezkereyi iptal edebilir görüşü ifade edildi” diye konuştu.

Yinanç, geçtiğimiz aylarda Meclis’e gelen Afganistan ve Libya tezkerelerinin de bir yıldan uzun bir süre, 18 aylık bir uzatma ile geçtiğini hatırlattı.

Tezkere ile ilgili olarak muhalefetin gündeme getirdiği Türk topraklarında yabancı silahlı kuvvetlerin bulunmasına izin verilmesi konusuna gelince. Yinanç, bundan önceki tezkerelerde de bu ifadenin yer aldığına dikkat çekildiğini hatırlatarak, “ihtimaleyet hesabına” binaen böyle bir ifade kullanılıyor dedi. Yinanç’a göre, özellikle terör örgütleriyle mücadele çerçevesinde, Türk istihbarat ve güvenlik güçleri ile başta Batılı ülkeler olmak üzere müttefik ülkelerin istihbarat ve güvenlik güçleriyle yapılabilecek gizli operasyonların gündeme gelmesi ihtimaline karşı “yabancı silahlı güçler” ifadesi kullanılıyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 10 büyükelçinin Osman Kavala için yaptığı açıklamalarla başlayan tartışmalara ilişkin yaptığı açıklamaları da yorumlayan Yinanç, “Bu kriz Çavuşoğlu’nun da söylediği gibi ABD çıkışlı değil. Denebilir ki ‘niye ABD Büyükelçiliği hesabından yayınlandı.’ Zannediyorum ABD’nin Türkiye açısından bir ağırlığı olduğu için böyle oldu. Krizi başlatan ABD değil ama krizin sönümlenmesine katkı sunan ABD oldu” dedi. 

"Cumhurbaşkanı'nın büyükelçilerle ilgili çıkışının olumsuz sonuçları olacaktır"

“Ben Avrupa ve ABD diplomasisi açısından bir geri adım görmüyorum” dien Yinanç, Fransız ve Alman büyükelçiliklerinin bu konuda sessiz kaldığını hatırlattı. Yinanç, büyükelçilerin Viyana Sözleşmesi’ni hatırlatmasının Kavala açıklaması ile çelişmediğini söyledi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 büyükelçinin ‘istenmeyen adam’ ilan edilmesi kararının yarattığı krizin yansımalarını yorumlayan Yinanç, şöyle konuştu:

“Benim gördüğüm kadarıyla özellikle Cumhurbaşkanı nezdinde, sağı-solu belli olmayan, fevri,  orantısız tepki gösterebilecek, sırf iç kamuoyunda puan toplayabilmek için uçurum diplomasisinden beslenen bir lider portresi çizdi Cumhurbaşkanı. Açıkçası dünyada hiçbir yabancı lider, orantısız tepki veren tırmandırma taktiği kullanan liderlerle iş yapmak istemez. ‘Bu benim başıma bela olur. Mümkün olduğu kadar ortak çıkarlarımızın buluştuğu en az noktalarda çalışalım, onun dışında da çok büyük işbirliğine girmeyelim” derler. Cumhurbaşkanı ‘dik duruş’ olarak gösterebilir ama Türkiye’ye bulaşmayalım demenin de olumsuz sonuçları olacaktır” 


Düzeltme: Programda Almanya ve Fransa'nın '10 büyükelçi' krizi ile ilgili bir açıklama yapılmadığı belirtilmiştir. Almanya ve Fransa'nın Türkiye misyonları, resmi sosyal medya hesaplarından ABD'nin açıklamasını retweetlemiştir. Düzeltir, izleyicilerimizden özür dileriz.