08 Mart 2022 08:01
Özel teknoloji şirketlerinde genel müdürlük görevi yapan Işıl Hasdemir ve Sinem Erdoğmuş Yavuz, 8 Mart özel yayınında Füsun Sarp Nebil'in konuğu oldu.
Füsun Sarp Nebil, üst düzey yönetici olan konukları Işıl Hasdemir ve Sinem Erdoğmuş Yavuz ile teknoloji alanında kadın gücünü, kız çocuklarının mühendislik mesleğine bakışını, anne rolünün kız çocuklarının teknoloji alanında meslek seçimindeki etkisini ve toplumun teknolojide kadın gücüne bakışını konuştu. Konuklar, teknoloji alanında çalışan öncü kadınlar olarak genç kadınlara cesaret ve umut mesajı verdiler.
Sohbetin amacının kız çocuklarına "cesaret" ve "ilham" vermek olduğunu vurgulayan Sarp Nebil, "Genç kızlara büyüyünce ne olacaksın? diye sorduğumda içlerinden 'Mühendis olacağım' diyen duyamıyorum. Mühendis olmak isteyen genç kız sayısı yok. Bu program ile kadınlar e genç kızlara 'Teknoloji alanında bakın ne kadar çok kadın var' diyerek umut vermek istiyoruz." dedi.
Sinem Erdoğmuş Yavuz, teknoloji alanında çalışmaya başladığında endişe yaşadığını sektöre girdiğinde ise yaşadığı endişenin yersiz olduğunu "Gözümde büyüttüğümü fark ettim" diyerek anlattı:
"Teknoloji artık bir uçak. Teknoloji, dijitalleşme, bunlar artık 21. yüzyıl dünyasının ve hayatımızın realiteleri. Ben çok farklı bir sektör olan hızlı tüketim tarafındaydım. Korktun mu Sinem? derseniz, mühendis değilim, çekindim, bunu kabul etmek isterim. Gözümde büyüttüğümü fark ettim."
Öte yandan pandemi sonrası dönemde evden ve hibrit çalışmanın hayatımıza girmesinin kadınlar için avataj olduğunu söyleyen Erdoğmuş Yavuz, "Orta vadede genç kızlarımıza, kadınlara çok ciddi anlamda iş gücüne katılabilme potansiyeli verecek" dedi.
Üniversite öğrencileri ve ilkokul öğrencileri ile yapılan bir araştırmadan örnek vererek genç kızların mühendislik mesleğine bakış açılarını Işıl Hasdemir şöyle açıkladı:
"Üniversitede tercih yaparken yüzde 68'i, yakın çevrem ile konuşuyorum ve onlardan etkileniyorum diyor. Yakın çevren kim? sorusuna ise öğretmenim, babam, sosyal medyadaki bir takım rol modeller cevabını veriyor. Anne, bu yüzde 70'e yakın veride listeye bile girmemiş durumda. Bu aslında annenin konduğu sosyal kutucuğu belirliyor. Bu çok enteresan, sonra neden mühendislik seçmedikleri sorduk. Yüzde 30'u dediki "Mühendislerin ne iş yaptığını bilmiyorum". Yüzde 20'si ise neden seçmediği konusunda bir takım önyargılardan söz ederek; "Erkek egemen bir meslek, çalışma saatleri çok uzun, para vermiyorlar" dedi.
Mesela ilk sınıfta hepsi "Ben bu bölümle ilgili çalışacağım" diyor. Son sınıfta sorduğumda en az yüzde 25'i kararını değiştirmiş oluyor. Neden? Çünkü cinsiyetçi önyargılar. İlkokuldaki kızlara sorduk, mühendis nedir diye şöyle bir resim çizdiler; "Mühendis erkek olur, beyaz önlük giyer, saçı başı dağınık olur. Aslında böyle bir Einstein resmi gibi çok enteresan. Kesinlikle ilk söyledikleri erkek olur."
Sinem Erdoğmuş Yavuz, genç kızların cesarete ve hayal kurmaya ihtiyaçları olduğunu belirterek "Bir kişinin cesarete ihtiyacı var ki adım atabilsin, hayal kurabilirsin. Şu an en büyük eksiğimiz eskisi kadar hayal kuramıyor çocuklar. Çünkü belki etraflarındaki ortam, eğitim sistemi izin vermiyor; bunları bilemiyoruz ama hedef belirlemek, hayal kurmak ve cesaret çok önemli. Bir söz var "Hayat cesurun yanındadır. Cesuru şanslı kılar" diye konuştu.
Yayını podcast olarak dinlemek için;
© Tüm hakları saklıdır.