KONDA Genel Müdürü Ağırdır: İktidarın kötücüllüğe karşı sessizliği lümpenleşmiş kesime cesaret veriyor

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, sosyal medya üzerinden yapılan linçler ve paylaşımları nedeniyle insanlar hakkında açılan soruşturmalara karşı iktidarın tek taraflı bir sessizlik içerisinde olduğu izlenimi verdiğini ve bu izlenimin “kötücülük konusunda toleranslı davrandığı” düşüncesine neden olduğunu söyledi. “Belli bir kesime gösterdiğiniz tepkiyi başka bir kesime göstermediğiniz zaman teşvik ediyormuş havası oluşuyor” diyen Ağırdır, bu tavrın lümpenleşmiş kesime cesaret verdiğini dile getirdi. 

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır ve T24 yazarı Murat Sabuncu, Sayıların Dili’nde bu hafta HDP’li belediyelere atanan kayyımları, iktidarın sosyal medyada yaşanan linç kültürü karşısındaki tavrını ve yeni tip Koronavirüs’ün muhalefet cephesinde nasıl etki yarattığını değerlendirdi. 

Türkiye’nin Kürt sorununa yaklaşımının,  siyasi reform yapamaması ve devletin güvenlikçi bakış açısı ile geliştirdiği politikalar nedeniyle bir çıkmazda olduğunu ifade eden Ağırdır, “Zihnen kendini sürekli yenileyen bir bakış açısı var. Virüsle mücadeleyi  ve bugünün reel problemlerini bırakıp Kürt meselesi ile yeniden boğuşmayı tercih ettik gibi görünüyor. Mesele bu mekanizmalarla nereye kadar devam edip edemeyeceğimizdir” dedi. 

Yeni tip Koronavirüs sürecinde insanların kutuplaşmayı aşma konusunda daha duyarlı ve farkındalık sahibi olduğunu düşündüğünü ifade eden Ağırdır, muhalif kesimlere yönelik sosyal medyada yapılan linçlerin ve açılan soruşturmaların ise iktidarın sessizliğinden cesaret alınarak yapıldığını söyledi. “Ülkedeki güç odaklarının veya iktidarın kötücülük konusunda daha toleranslı davrandığı izlenimi var. Halbuki siyasi iktidar çıkıp bir dakika dese bunlar bıçak gibi kesilir” diyen Ağırdır, “Herhangi bir yazarın ima ettiği bir şeyden dolayı en güçlü siyasi liderler bile araya girerek suç duyuruları yaparken bazıları binlerce insanı tehdit ediyor ve hiçbir savcı veya güvenlik gücü soruşturma başlatmıyor. Ülkeyi yönetenlerin bunları onayladığını düşünmüyorum ama bu konudaki sessiz kalış, özellikle her bir tweetin peşine düşüyorsanız ancak aynı cavvaliyeti belli bir kesime göstermediğiniz zaman teşvik ediliyormuş havası oluşur. Bu Gezi'deki palalı görüntülerden  beli gündelik hayatın sıradanlaşan görüntülerinden biri oldu” dedi.