13 Haziran 2021 13:09
İyi Parti Doğa ve Çevre Politikaları Başkanı Arzu Önşen, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun Kanal İstanbul projesinin Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorunun bitireceğini ileri sürmesi için "Çok özür dilerim ama güleceğim. Bakan'a hissikablelvuku bulmuş" dedi. Önşen, hükümetin henüz imzalayıp Meclis'e sunmadığı Paris İklim Anlaşması'na ilişkin olarak ise, "Paris Sözleşmesi bir tavsiye karar değil, gereklilik, zorunluluktur" derken Türkiye'nin başka bir alternatifinin olmadığını söyledi.
İYİ Parti Doğa ve Çevre Politikaları Başkanı Arzu Önşen, Türkiye'deki doğa mücadeleleri ve çevre sorunlarını ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Çevre sorunlarına günlük değil kalıcı çözüm oluşturulması gerektiğini söyleyen Önşen, bu konuda atılacak adımların bilimsel olması gerektiğini belirtti.
Rize'nin İkizdere ilçesinde taş ocağına karşı başlatılan mücadeleden örnek veren Önşen, "Baktığınızda yeşilin 20'ye yakın tonunu görebiliyorsunuz. İşkencedere koruma altında. Orada ağaç yetişmesinin bile mucize olduğunu anlatan orman mühendisleri var ama biz ne yapıyoruz, yapılmak üzere olan bir liman için bu mucizeyi yok ediyoruz. Suyunu, doğasını yok ediyoruz. Vatandaşın, hükümetin nezdinde devlete olan güvenini yok ediyoruz, çünkü mülkiyet haklarını bir gecede gasp ettikleri için oradaki insanların bırakın ağacına, toprağına sahip çıkmayı, evlerine, arazilerine sahip çıkamayacak hale getiriyoruz" sözleriyle yaşananları eleştirdi.
Önşen, 5 Haziran’ın Dünya Çevre Günü olduğunu anımsatarak, "İkizdere, Erzincan İliç, Kaz Dağları'nın ormanları, İznik Gölü'ne dökülen atıklar olarak ya da Akdeniz'in son hali diye bakın. Ne yapmamız gerekiyor, günlük çözümlerle değil. Ekolojiyi, ekosistemi, endemik türleri aktif vaziyette koruyabilmek için artık ben yaptım, oldu değil hep birlikte bilimsel, akla, mantığa uygun, çevreye duyarlı, sürdürülebilir sistemleri oluşturmaya başlamamız lazım. Bu sistemleri hazırlayamazsak, gelecek nesillere vereceğimiz cevapları hazırlamamız lazım, çünkü bir facia bırakıyoruz" çağrısını yaptı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un müsilajla mücadele için açıkladığı 21 maddelik eylem planını değerlendiren İYİ Partili Önşen, "Konunun uzmanları çok iyi biliyor, yaklaşık 16, 17 maddesi zaten yönetmeliğin ilk sayfasında yazan ve yapılması gerekenlerdi. Yani yeni bir şey önermedi. Ne yapılması gerekiyormuş, mevzuatlarda yazan şeylerin uygulanması, denetlenmesi ve önlenmesi gerekiyormuş" dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun katıldığı bir televizyon programında Kanal İstanbul projesinin müsilaj sorununa çözüm olacağını ileri sürmesi üzerine Önşen, "Çok özür dilerim ama güleceğim. Bakan'a hissikablelvuku bulmuş. Bütün bilim insanları birbirine düştü. Marmara Denizi'nin ekosistemiyle, Karadeniz'in ekosistemini, oksijen oranını, hiç hesaba katmadan, basit bir mantıkla, 'ben yaparsam olur mu acaba' denemesiyle söylenmiş bir açıklamada. İşin gerçeğini isterseniz sayın Bakan hiç kusura bakmasın ben ciddiye bile almadım. Hatta o kadar konuşan bilim insanlarına da üzüldüm. Biri kuyuya taş attı, kırk akıllı çıkartmak için günlerdir tartışma programlarında dertlerini anlatmaya çalışıyorlar. Bilim, ilim, akıl diyorum ihtiyacımız olan da bu" karşılığını verdi.
Önşen, Kanal İstanbul projesinin yapılması halinde Marmara Denizi'nin bütünlüğünün bozulacağını ifade etti. Marmara Denizi'ni korumanın en önemli yolunun coğrafi bütünlüğünün korunması olduğunu söyleyen Önşen, "Siz istediğiniz yerden kanal açıp, istediğiniz kişilere birtakım rantlar sağlayacaksınız diye, Marmara Denizi'nde bir adacık yaratmak çok büyük bir intihardır. Üstelik intiharda geri dönüşüm olabilir, vazgeçebilirsiniz, ben yaşamak istiyorum diyebilirsiniz ama bu çılgın proje kesin ölümle sonuçlanacak" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kanal İstanbul projesinin Haziran ayı sonu itibariyle başlayacağını söylemesine ilişkin Önşen, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ben sayın Cumhurbaşkanına, sayın bakanlarına, vatanını, milletini seven herkese, gençlere, çocuklara sesleniyorum, Kanal İstanbul sadece Marmara ve İstanbul'un problemi değildir. Marmara Denizi, yaşadığımız bu coğrafyada en büyük gücümüzdür. Üç denizimizden biridir ve bunu biri öldürmek istediğinde gerçekten doğru argümanlarla yaklaşmadığında bunun geriye dönüşü yoktur. Para, rant, siyaset için doğa ve çevre katledilemez. Denizlerimizden vazgeçilemez."
Hükümetin henüz imzalayıp Meclis'e sunmadığı Paris Sözleşmesi'ne ilişkin İYİ Partili Önşen, "Paris Sözleşmesi bir tavsiye karar değil, zorunluluktur. Tüm dünyadaki ülkelerin ortak mutabakatla imzaladığı, bizim de imzalayarak Meclis'e getirmediğimiz bir mutabakat. Yeşil ekonomiye geçiş dediğinizde bugün karbon ayak izinin ülkeler bazında çok iyi takip edilmesi gerekir. Biz her yaptığımız işi günü kurtarmak için yapıyoruz ama biz bu anlaşmaya imza koyup Meclis'ten de geçirmek zorundayız. Çünkü başka bir alternatifimiz yok" dedi.
Önşen, Paris Sözleşmesi'nin imzalanmasının dışında ülkede de içselleştirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Kaynak: ANKA
© Tüm hakları saklıdır.