Haberler

Haberin Var Mı Platformu: Gazeteciler de ‘Evde Kalsın’

25 Mart 2020 10:26

Haberin Var Mı platformu, gazetecilerin özellikle Koronavirüs günlerinde hapishanelerdeki sağlık koşulları nedeniyle serbest bırakılması gerektiğine dikkat çeken videolarının yenisinde "Hapisteki gazeteciler evde kalsın" çağrısı yaptı. 

Haberin Var Mı platformu, hapisteki gazetecilerin ve tutukluların tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs günlerinde can güvenliği için serbest bırakılması gerektiğine dikkati çekerek, Türkiye'de 'hükûmetin yalnızca cinsel saldırı suçlarını, uyuşturucu kaçakçılığı gibi suçlarda infaz indirimi çalışmalarının olduğunu' söyledi ve "Gazeteciler, öğrenciler ve siyasetçiler ise salgın tehdidine rağmen cezaevlerinde kalacak. Bu yaklaşım öncelikle Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı!" dedi.

Platform, Hükümlülerin infaz sürelerinde azaltmaya gidilmesi gerektiğini söylerken, 3 yıldan az infazı kalanların ise ayrımsız bir şekilde, hastalığa yakalanmadan derhal tahliye edilmesinin gerekliliğine vurgu yaptı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kriterlerini hatırlaran platform, buna göre şiddet çağrısı içermeyen fikirlerin açıklanmasının ve yayılmasının bir hak olduğuna dikkati çekerek "Yalnızca bu haklarını kullandıkları için hapsedilen tüm gazeteciler de tahliye edilsin, bu sıkıntılı günleri aileleriyle bir arada geçirebilsinler. Hayata ve toplum sağlığına hep beraber sahip çıkalım. Sesimize ses katın!" dedi. 

Libya'da hayatını kaybeden istihbarat görevlisinin cenaze haberini yaptıkları gerekçesiyle 6 gazetecinin  tutuklanmasının ardından kurulan Haberin Var Mı platformu'nun konuya ilişkin tam metni şöyle;

"Hapishaneler boşaltılmalı, derhâl!
Türkiye’deki 389 hapishanede doluluk oranı yüzde 121. Aralık ayı rakamlarına göre hapishanelerde, aralarında yüzden fazla gazetecinin de olduğu 208 bin hükümlü, 55 bin tutuklu var.

Birçok ülke koronavirüs tehdidi nedeniyle cezaevlerini boşalttı. Türkiye’de hükumet benzer endişelerle infaz süreleriyle ilgili bir çalışma yürütüyor. Ancak anlaşıldığı kadarıyla bu çalışma cinsel saldırı suçlarını, uyuşturucu kaçakçılığını, hırsızlığı, vergi kaçakçılığını, insan ticaretini kapsıyor.

Mesleğini icra etmekten başka bir suçu bulunmayan gazeteciler, öğrenciler ve siyasetçiler ise salgın tehdidine rağmen cezaevlerinde kalacak.

Bu yaklaşım öncelikle Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı!
İstisna olması gereken tutukluluk tedbiri “kaçma şüphesi, kuvvetli suç delili” gibi gerekçelerle yersizce kullanılmışken, ifade edilen düşüncelerden, yapılan haberlerden dolayı tutuklanmış olanlar derhal tahliye edilmelidir.

Hükümlülerin infaz sürelerinde azaltmaya gidilmeli, 3 yıldan az infazı kalanlar ise ayrımsız bir şekilde, hastalığa yakalanmadan derhal tahliye edilmelidir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kriterlerine göre şiddet çağrısı içermeyen fikirlerin açıklanması ve yayılması bir haktır. Yalnızca bu haklarını kullandıkları için hapsedilen tüm gazeteciler de tahliye edilsin, bu sıkıntılı günleri aileleriyle bir arada geçirebilsinler.

Hayata ve toplum sağlığına hep beraber sahip çıkalım.

Sesimize ses katın!"