Haberler

Emine Erdoğan, Afrika seyahatlerindeki hatıralarını kaleme alıyor

21 Ocak 2021 14:05

Türkiye’nin Afrika açılımı kapsamında Afrika Kültür evi açılışı, Afrika yemek kitabı ve Afrika Atasözleri kitabını himaye eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, son olarak Afrika seyahatlerini kaleme aldığı bir hatırat kitabı yayınlayacağını açıkladı. Erdoğan, Covid-19 salgını günlerinde Afrika'ya gerçekleştirdiği seyahatleri bir hatırata dönüştürme denemesi yaptığını belirterek, "Belki önümüzdeki aylarda yayımlanır, sizlerle de paylaşma imkanı bulabilirim" dedi.

Emine Erdoğan, "24 Ocak Dünya Afrika ve Afro-Kökenli Kültür Günü" dolayısıyla Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi'nce yayımlanan "Otuz Sekiz Dilde Afrika Atasözleri Seçkisi 1" kitabının Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen tanıtım programına katıldı. Emine Erdoğan, programda yaptığı konuşmada yıllar içinde Afrikalı dostlarla muhabbetlerinin büyüdüğüne şahitlik etmenin son derece heyecan verici olduğunu belirterek, bu dostluktan doğan sinerjinin, güzel projelere dönüşmesinin çok anlamlı olduğunu söyledi. Erdoğan, hükümetin 2005'te Afrika açılımını başlattığını hatırlatarak, o günden bu yana Türkiye-Afrika ilişkilerin güçlenerek arttığını, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Kızılay, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı gibi kurumların kıtaya dostluk eli uzattığını dile getirdi. Bu açılımın tarihsel kökenlere dayandığını aktaran Emine Erdoğan, "Afrika bize kapısı çalınacak bir akraba kadar yakındır. Afrika'yı bir bütün olarak seviyoruz ve ne mutlu ki aynı sevgiyi baktığımız her çehrede görüyoruz" ifadelerini kullandı.

"Her seyahat benim için bir keşifti"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın neredeyse tüm Afrika seyahatlerine eşlik ettiğine işaret eden Emine Erdoğan, bu ziyaretleri yalnızca bir refakat görevi olarak görmediğini, her seyahatin kendisi için büyük bir heyecan vesilesi ve başlı başına bir keşif olduğunu anlattı. Tüm insanlığın aslında büyük bir aile olduğunu en çok bu yolculuklarda içselleştirdiğini belirten Emine Erdoğan, şöyle konuştu:

"Hüzne boğulmuş kalplerin ve gözyaşının hiçbir tercümana ihtiyaç bırakmayan evrenselliğini gördüm. Çocuk, her yerde çocuktu. Bir annenin gözündeki endişe, dünyanın her yerinde aynıydı. Bizim kültür ve medeniyet kodlarımızda insanın insana emanet olduğu şuuru son derece yaygındır. Ben de hayatımda bu prensibi her zaman pratik etmeye çalıştım. Her bir seyahatin, benim için ayrı bir hatırası var. Şu günlerde onları kayda geçirmeye çalışıyorum. Hatta evlere kapandığımız salgın günlerinde bu seyahatleri bir hatırata dönüştürme denemesi dahi yaptım. Belki önümüzdeki aylarda yayımlanır, sizlerle de paylaşma imkanı bulabilirim."

Emine Erdoğan, Afrika'ya gönül gözleriyle baktıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Çok şükür ki her gün gittikçe kuvvetlenen bu duygusal bağ güzel projelere dönüşüyor. Ankara Hamamönü'nde 2016 yılında kurduğumuz Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi bu projelerin ilkiydi. Afrika Evi'nin temeli Afrikalı kadınlarla dayanışma arzumuza dayanıyor. Alın teri, göz nuru sömürülen Afrikalı kadınlar için adil bir pazar anlayışıyla kuruldu. 18 Afrika ülkesinden Dışişleri Bakanlığımızın koordinasyonu ile getirilen ürünlerin satışı burada yapılıyor. Elde edilen gelir olduğu gibi sahiplerine gönderiliyor. İnşallah, en kısa zamanda bu projemizi tüm kıta için yaygınlaştırmayı ümit ediyoruz."

Erdoğan, geçen yıl Afrika büyükelçilerinin eşleri tarafından seçilen Afrika yemekleri tariflerinden oluşan bir kitabın yayımlandığını anımsatarak, "Bizleri bir sofranın etrafında kenetleyen tarifleri literatüre kazandırmış olduk. Bugün ise hayata geçmesinden büyük bir heyecan duyduğum yeni bir kitabı tanıtıyoruz. Afrika Atasözleri Kitabı, kıtanın tüm tecrübesinin lisana nakşolunmuş özetidir" dedi.

Kitabın ön sözündeki "Afrika'da bir yaşlı öldüğünde bir kütüphane yanar" atasözünü kendisinin de çok sevdiğini belirten Emine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu kitabın, atasözlerinin muhafızı ve taşıyıcısı yaşlıların mirasına sahip çıktığına inanıyorum. Bildiğiniz gibi, Afrika kıtası iki bini aşkın dilin evi. Kitabımızın bu ilk cildinde, 18 Afrika ülkesinin atasözleri o ülkelerin sefireleri tarafından derlendi. Atasözleri, sözlü halk kültürünün en önemli kaynaklarından biridir. Doğdukları coğrafyaya ait olsalar da aslında tüm dünyanın bilgelik kaynaklarıdır. Bir Afrika atasözü 'yaşlıların sözü şifadır' diyor bize. Atasözleri tecrübelerden doğar. Onların gelişip büyüdüğü beşik insanlık deneyimidir. Bir toplumun atasözleri, o toplumun görüp geçirdikleri ile ilgili birçok şey anlatır bize. Aktarılan bu tecrübe birçok yanlışa şifa olur."

Emine Erdoğan, atasözlerinin doğumlarının neredeyse yok denecek kadar azaldığına işaret ederek, "Teknolojinin yan etkilerinden şehirleşmeye kadar birçok etken, sözlü halk kültürünü erozyona uğratıyor. Tabii hal böyle olunca bu kültürün korunması ve geleceğe taşınabilmesi büyük bir önem taşıyor. Çünkü bilhassa günümüzün teknolojik iletişim anlayışı, aslında en büyük iletişimsizliği meydana getiriyor. Sözler çoğalıyor, bir başkasına ulaşma hızı artıyor ama kalbe varamadan yok olup gidiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Bir başka Afrika atasözünün de "Hayatta başkalarından tavsiye iste" olduğunu aktaran Emine Erdoğan, "Yani, tecrübenin bilgi havuzundan yararlan. İşte bu nedenle atasözlerinin korunup yaşatılmasının gençlerin hayat yoluna da ışık tutacağına inanıyorum" dedi.

Kitabın çok titiz ve özenli bir çalışmanın ürünü olduğunu belirten Emine Erdoğan, emeği geçen herkese, Ankara Hacı Bayramı Veli Üniversitesi'ne, Yunus Emre Enstitüsü'ne teşekkür ederek, katkı veren tüm sefirelere ve büyükelçiliklere de müteşekkir olduklarını dile getirdi. Emine Erdoğan, Afrika'ya dair geliştirdikleri projelerin çerçevesinin gün geçtikçe genişlediğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buradaki gençlerimiz bu güzel ilişkilerin meyvesidir. Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığımızın misafirleri olarak Türkiye'de burslu eğitim alıyorlar. Bu öğrencilerin sayısı, son 10 yılda 20 kat arttı. 2020 yılında 54 ülkeden 50 bin başvuru oldu. Bugün yaptıkları gösteri için de her birine teşekkür ediyorum. Bu, dostluğumuzun, kardeşliğimizin ve candan muhabbetimizin bir ifadesidir. İnşallah, tüm dünya olarak salgını biran önce atlatıp bildiğimiz normale geri döndüğümüzde, projelerimize daha da hız katarak devam edeceğiz. Afrika'nın, 21. yüzyılın en parlak yıldızı olacağına dair inancım tam. Biz de bu yolculukta, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere, tüm Afrikalı kardeşlerimizle birlikteyiz."