26 Mayıs 2021 11:44
T24 Haber Merkezi
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, FOX TV'de İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat programının konuğu oldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisi hakkındaki açıklamalarına yanıt veren Davutoğlu, "Mesele bir zihniyet meselesidir. Mesele bir siyaset anlayışı meselesidir ve burada iki ekol var. Evet biz onların karşısındaydık, karşısındayız. Sayın Süleyman Soylu biliyor ama söylediği her şey külliyen yalandır. Bir tane doğrusu yok" dedi. "Süleyman Soylu, kendi Başbakanı'na, kendi Genel Başkanı'na karşı kumpasın içinde olduğunu o gün ilan etti" diyen Davutoğlu, "Soylu'nun AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mesaj verdiğini söyledi.
"İmar rantlarına, faiz rantlarına, çıkarcılara, mafyaya neşter atacaktık" diyen Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Şeffaflık Yasası'nı getirdim. Siyasetle -mafya ve siyasetle-iş dünyası arasındaki bağları koparmak üzere Siyasi Ahlak Yasası getirecektim. Karşımda bir çete örgütlendi parti içinde. Kim var bunların içinde. Açık konuşacağım artık. Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve Berat Albayrak. Esas Berat Albayrak'ı başa almam lazım. Bu üçü, Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla veya koordinasyonuyla veya onu da ikna ederek, Cumhurbaşkanı'ndan bilgisiz bir şey olmaz. Çünkü kendisi de bunu bana ifade etti. Bana karşı toplanan imza. Süleyman Soylu, söylüyor, 'imza topladım' diyor, 'ben o işin içindeyim' diyor. Bu bir suç ihbarıdır. 'Ben, meşru Başbakan'a karşı kumpas kurdum' diyor. O kumpasın hesabını verecekler. Allah, hesabını sorduruyor işte. Böyle rezil eder insanı. Öyle bir kumpas kurdular ve ben yalnız bırakıldım."
Yaşananlar için "Kurtlar Sofrası" ifadesini kullanan Davutoğlu, "Ben o sofraya gelmem" dedi. Davutoğlu, "Üçü de siyasi hırs ile gücü elde etmeye çalıştılar. 'Davutoğlu giderse bizlerden biri Türkiye'yi yönetecek' diye baktılar, Tayyip Erdoğan sonrasında. Şimdi gelinen noktada, üçü de birbiriyle kavga etmekten, birbirini yemekten alan mafyaya kaldı" dedi.
Soylu'nun konuşmasının satır aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "konuşurum mesajı gönderdiğini söyleyen Davutoğlu, "Şöyle bir tablo var ortada; bir tarafta Soylu'yu destek veren Perinçek ve Bahçeli, diğer tarafta 24 gündür sessiz kalan Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı bugün konuşacak. Cumhurbaşkanı tarihi bir yol ayrımında. Ümit ederim bizi dinler ve bir kez daha düşünür, bugünkü konuşmasıyla ilgili. Ya Bahçeli'nin, Perinçek'in baskısıyla Soylu'nun arkasında duracak ve bütün bu dosyalar örtülecek. Alttan alta kaynayan bir yanardağın üstün kapatmak gibi bir şey. Sayın Cumhurbaşkanı bunu yaparsa hayatının hatasını yapacak. Çünkü Türkiye'yi kendisinin değil Bahçeli'nin yönettiğini, rotayı da Perinçek'in çizdiğini ortaya koymuş olacak. Eğer, Süleyman Soylu'yu savunacak idiyse ilk videodan sonra çıkıp savunmalıydı. Masumiyetlerine inanıyor olsa şöyle yapmalıydı; bir tarafına Binali Yıldırım'ı, diğer tarafına Süleyman Soylu'yu alıp, 'bunlar benim arkadaşlarım, onlara yönelen saldırı bana yönelmiştir. Dolayısıyla suçları da yoktur' demesi lazımdı" diye konuştu.
İddiaların araştırılmasını isteyen Davutoğlu, "Cumhurbaşkanı da diyebilir ki, 'İçişleri Bakanı'nın masum olduğuna inanıyorum ama masumiyetini mahkemede ve süreç içinde gösterecek', yani mahkemede de değil soruşturmada. 'Ben bunları araştırmak için heyet kuracağım ve bu heyetin çalışmasının selameti açısından da sayın İçişleri Bakanı'nı bir müddet görevinden azat ediyorum' derse işte o zaman Cumhurbaşkanı yeni bir döneme yeni bir Türkiye'ye..." dedi.
"Benim derdim ne koalisyonun bozulması ne Erdoğan'ın gitmesi" diyen Davutoğlu, seçime gidilmesini istedi. Davutoğlu, "Devletin sahibi Meclis'tir. Bahçeli de değil, Erdoğan da değil, Davutoğlu da değil, Süleyman Soylu da değil. Kimse devletin arkasına saklanmasın. Bu devlet, arkasına kirli işlerin saklatılacağı bir organizasyon değildir" ifadelerini kullandı.
Soylu'nun ikinci olarak AKP'nin kadrolarına yönetimlerine mesaj gönderdiğini söyleyen Davutoğlu, "Sedat Peker nasıl 'ben dünyayı yakarım' diyor, Soylu'da AK Parti'ye 'bana sahip çıkmazsanız ben AK Parti'yi yakarım' diyor" ifadesini kullandı. Davutoğlu, "Ben arkadaşlarımı dinletmek gibi ahlâhsızca bir işe girmem ama Soylu, alçakça bir iftira atıyor burada. Çok net söylüyorum. Ellerinde delil varsa çıkıp söylesin. Varsa böyle bir sözlü veya yazılı talimatım çıkarsın. Milli İstihbarat Teşkilatı'na söyleyin. Burada kendi suçunu yayıyor. Eski İçişleri Bakanı Efgan Ala'ya hakaret ediyor, iftira ediyor. Sayın Efgan Ala, onurla görev yapmış bir İçişleri Bakanı, çıksın açıklasın. Bu, FETÖ taktiğidir. Soylu, kendisi de bu taktikleri uyguladığı için, ne dedi kendisi? 'Ben herkesin gizli şeylerini biliyorum' dedi. Ben, Süleyman Soylu'nun ahlâkı ile ahlâklanmadım, ben Hz. Özmer'in ahlâkı ile ahlâkladım. Ben kapalı kapılar ardında dinleyen biri değilim, olmadım da. Burada sayın Erdoğan'a da aslında iftira atıyor. Çünkü böyle bir süreçten Erdoğan'ın habersiz olması mümkün mü?" dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un o dönem kendisine, "Süleyman Soylu, teşkilat başkanı olarak, bu partinin doğasını, dokusunu bozmaya çalışıyor" dediğini açıklayan Davutoğlu, "Bu tür bilgiler bana gelir. Doğal olarak gelir. Onların zaten istediği buydu. Ben, Genel Başkan olarak yukarıda kukla gibi oturayım, bunlar altta çarklarını devam ettirsinler" diye konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun konuşmalarıyla selefleri Mehmet Ağar, Muammer Güler ve Efkan Ala'yı zan altında bıraktığını belirten Davutoğlu, "2016'da ben Başbakanken Mehmet Ağar sahnede miydi ? Yoktu. Nasıl girdi sahneye? Efgan Ala, İçişleri Bakanı'yken Mehmet Ağar, eski kadroları, 90'lı yılların kadrolarıyla, 'biz devredeyiz' havasında dolaşabiliyor muydu? Nasıl girdi? Süleyman Soylu, kendisi söyledi, Mehmet Ağar'ın sistem içine girmesine vesile oldu, aracılık etti. Cehaletini de itiraf etti. 'Ben bir güvenlik makalesi bile okumadan İçişleri Bakanı oldum' dedi. Mehmet Ağar'ın ekibini belki devreye sokarak da İçişleri Bakanlığı misyonunu bir şekilde perde gerisinde... Onun için ben örtülü bakanlıklar demiştim bir ara. Görünen bakanlıklar dışında örtülü bakanlıklar varsa bu da bir paralel yapıdır " ifadelerini kullandı.
Mehmet Ağar'ın "Ben olmasan Yalıkavak Marina'ya mafya çöker" sözlerini değerlendiren Davutoğlu, "Kurtlar sofrasında şimdi düşen düşene. Ben düştüysem onu da aşağı indireyim ki o düşerse belki o yenir. Kurtlar sofrasında kimin yem olacağı kavgası bu. Bakıyor ki Süleyman Soylu kendi düşüyor. Mehmet Ağar'ı aşağı çekiyor. Mehmer Ağar inerken 'mafya diyerek' Süleyman Soylu'yu aşağı çekiyor. Bu, devlete verilen en büyük zarardır. Kimse devletin arkasına sığınmasın. Devleti yerle bir ettiler, içerde de itibarını yerle bir ettiler ve dünyada da itibarını yerle bir ettiler. Açsınlar uluslararası basının manşetlerini" diye konuştu.
Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve Berat Albayrak'ın bir iktidar mücadelesine girdiğini söyleyen Davutoğlu, "Soylu'nun açıklamalarına bakıldığında çıkan tablo şu. Anlaşılan Berat Albayrak'a karşı verdiği mücadelede Süleyman Soylu bir dönem Sedat Peker'i kullandı, Sedat Peker bunu söylüyor zaten sonra Sedat Peker de 'biz seninle ortaktık Berat Albayrak'a karşı niye şimdi bunu yapıyorsun?' diye meydan okuyor. Bu ilişkiler öyle bir şeydir ki elinizi verirsiniz kolunuz gider, kolunuzu verirsiniz yüreğiniz gider. Bunların yüreği kalmadı. Yaşanan şey rezalettir" dedi.
Soylu'nun Hulusi Akar'a, Efkan Ala'ya, MiT Müsteşarı Hakan Fidan'a da örtülü mesajlar göndermeye çalıştığını dile getiren Davutoğlu, "Şu anda Hulusi Akar'ın da Efgan Ala'nın da konuşma vaktidir. Şunu konuşacaklar; 'bizim dönemimizde verdiğimiz mücadelede hiç bir zaman HDP'ye Anayasa tartışması olmadığı gibi, o terörle mücadelede Kuzey Suriye'ye bir devlet kurulmasını önlemek için biz o mücadeleyi verdik ve Başbakanımız sayın Davutoğlu'dur' demeleri lazım tarihe kayıt için. Bu, onların bana borcudur, millete borcudur, tarihe borcudur" ifadesini kullandı.
Soylu'nun İçisleri Bakanlığı dönemini eleştiren Davutoğlu, "Van'da helikopterden köylü atıldı. Şimdi böyle mi yürütülür terörle mücadele? Babasıyla ben konuştum. Doğru. Bu olay yaşanmıştır. Babasıyla konuştum ben. Demokratik hukuk devleti kuralları içinde biz mücadele ettik. Bir tek Kürt vatandaşımızın kalbini kırmadan. 9 ay ben bölgede dolaştım. Neredeydi Süleyman Soylu? Ankara'da genel merkezde benim alehime kumpas kurmakla meşguldü. Kendi Başbakanına kumpas kuran bir adamın güvenilirliği olur mu?" diye konuştu.
Soylu'nun, "Hakan Fidan'ın adaylığına karşı çıktım" sözlerini değerlendiren Davutoğlu, "Hiç bir yerde karşı çıkmadı. Soylu'nun zaten şeyi bu; ucuz kahramanlık. MKYK toplantılarında, Bakanlar Kurulu toplantısında Soylu'nun bir kez dahi hiç bir yerde 'terörle mücadelede şu zaaf var' demedi. Hakan beyin olayıyla ilgili olarak da bir çok devlet görevlisi görevinden istifa edip milletvekili olmuştur, bunda bir yanlışlık yok. Ama Süleyman Soylu bunu bana gelip hiç bir zaman söylemedi, hiç bir toplantıda dile getirmedi. Ama şimdi Cumhurbaşkanı'na, Hakan Fidan'a, Hulusi Akar'a , Efgan Ala'ya mesaj gönderiyor. 'Davutoğlu'na attığım iftiraları size de atarım' diyor. SETA'ya gönderiyor. SETA meselesi. Biz onu bir düşünce kuruluşu olarak kurduk. Sonra siyasete angeje oldu bütün itibarını kaybetti. Burada bana vuruyormuş gibi yapıp Berat Albayrak'a ve Pelikancılara mesaj yolluyor. Ben diz çökmedim, çökmem. Düşürseler yiyecekler ama ben onların sofrasına oturmadım ki hiç" dedi.
Sedat Peker'in kokain ticaretiyle ilgili iddialarının araştırılmasını isteyen Davutoğlu, "Araşrıracaksınız. Dünya basını öyle görmüyor. Dünya basını bunu onun açıklamaları üzerinden ve Cumhurbaşkanı sessiz kaldığı için, Binali Yıldırım'ın da açıklaması ikna edici olmadığı için.. Bunlar araştırılsın. Meclis'te herkesin katılımıyla bir komisyon kurulsun ve araştırılsın" ifadesini kullandı.
"Süleyman Soylu'nun konuşmasında Doğru Yol ve Demokrat Parti kelimeleri Ak Parti'den daha çok geçiyor" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şunu demeye çalışıyor. Nasıl Demokrat Parti'nin başında devşirdiğim güçle Ak Parti'ye transfer olup, Ak Parti'de etkin bir yere gelmişsem, Ak Parti'deki gücü de kullanıp şimdi kendi yoluma giderim. Beni tasfiye etmeyin'. Onun için Demokrat Parti geçmişine atıfta bulunuyor. Ak Parti seçmenine sesleniyorum biz kez daha, sizin başınızda bulunduğum dönemde Türkiye nasıldı, Ak Parti neredeydi ve şimdi Türkiye nereye getirildi ve Ak Parti nereye geldi? İşte biz bunların olmaması için dalgakıran gibi bunların önünde durduk."
Soylu'nun 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasındaki dönemle ilgili açıklamalarına yanıt veren Davutoğlu, "Cumhurbaşkanı bana niye görev verdi? Vermeseydi o zaman. Cumhurbaşkanı bana 'hükümet kur' görevini veriyor. Ben de gidiyorum konuşma yapıyorum, suçlu oluyorum, öyle mi? Cumhurbaşkanının verdiği görevi yaptım ben. Ve olması gereken de bu" dedi.
"Pelikan'ın amacı ne ?" sorusuna da yanıt veren Davutoğlu, "Aynı FETÖ gibi, seçim kazanmadan devleti yönetmek istiyor. Aynı FETÖ gibi , insanları itibar suikasti yaparak tasfiye etmek istiyor. Aynı FETÖ gibi, bürokrasiye hukuka sızıp, ekonomik rant alanları oluşturup o ranta konmak istiyor" dedi.
© Tüm hakları saklıdır.