Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının 'terör örgütüne yardım' suçundan 2 yıl 6 ay ila 7 yıl 13 ay 15 gün arasında çeşitli hapis cezalarına çarptırıldığı karar duruşmasının ardından T24'e açıklamalarda bulunan CHP İstanbul Milletvekili ve eski Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, "Verilen karar, Türkiye'de gazeteciliği bir mahkeme kararıyla bitiren; gazeteciliğin mahkum olduğu, halkın haber alma hakkının mahkum olduğu bir karar oldu. Ve maalesef hiç şaşırtmadı" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet gazetesi davasının bir talimatla başladığını savunan Tanrıkulu, "Soruşturma uzun sürdü ve büyük siyasi müdahaleler oldu ve o talimatın içerisinde bir hüküm cümlesi de vardı. Mahkeme bugün o hüküm cümlesini açıklamış oldu. Bu dava, Türkiye'de gazeteciliğin yargı eliyle kurumsal olarak bitirildiğinin de bir hükmü oldu aynı zamanda. Çünkü tek tek gazetecilere açılan davaların dışında bu dava Cumhuriyet gazetesinin kurumsal kişiliğine karşı da açılmıştı" dedi. Tanrıkulu, şöyle devam etti:
"Ama önümüzde istinaf süreci ve 24 Haziran'a kadar devam edecek bir seçim süreci var. Bu seçim, adaletle buluşmanın da seçimi olacak. 24 Haziran'dan sonra hem yargıyı düzeltmek hem de adaletle yeniden buluşmak fırsatımız olacak.
Belki Akın Atalay çıktı ama mahkeme verebileceği en ağır hükmü, kararları verdi. Dava dosyasında bu mahkumiyetle ilişkilendirilebilecek bir kanıt olmamasına rağmen bu hükmü verdi. Sadece Akın Atalay'ın yakınlarına, bize kavuşacak olmasının; bizim ona kavuşacak olmamızın buruk bir mutluluğu var üzerimizde."