25 Nisan 2021 11:56
CHP Enerji ve Altyapı Projelerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Karadeniz’de bulunduğu ‘müjde’ denilerek duyurulan doğalgaz rezervi için ''Al sana müjde! Zamları her ay otomatiğe bağladılar ve bunu devam ettirecekler. Kendilerine, yandaşlarına veriyorlar müjdeyi. Yakın zamanda bu işi de (Doğalgaz çıkarma, nakil hattı) bir tane yandaşa verecekler. O 5 şirketten bir tanesine verecekler'' ifadelerini kullandı.
Yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali ve CHP’li belediyelerde hayata geçirmeye başladıkları enerji verimliliği hamlelerini değerlendiren Akın şunları söyledi:
''Karadeniz’deki doğalgaz ne oldu? Müjde değil mi? Zaten bu iktidar ne zaman müjde dese eyvah diyorum zam geldi. 2014’te ‘en büyük müjde’, yani ‘Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ duyurulduğunda 300 lira olan fatura şimdi 540 lira.''
''Al sana müjde! Zamları her ay otomatiğe bağladılar ve bunu devam ettirecekler. Kendilerine, yandaşlarına veriyorlar müjdeyi. Yakın zamanda bu işi de (Doğalgaz çıkarma, nakil hattı) bir tane yandaşa verecekler. O 5 şirketten bir tanesine verecekler.
Benim 300 liralık faturam 200 liraya inecek, müjde o zaman olur. O doğalgaz rezervimizin ortaya çıkarılması elbette hepimizi sevindirdi. Hatta ilk tweeti atan benim. Böyle bir potansiyelimiz varsa doğalgaz aldığımız şirketler çağırılır ‘bana indirim yapın, ben vatandaşıma müjde dedim. Bunu yansıtayım çünkü yakın zamanda sözleşmemiz sona eriyor’ denir. Bunu bile yapamadılar. Bu ülkeyi yönetenler, EPDK’sı da Enerji Bakanlığı da sınıfta kaldı. Müjde dediler zam verdiler. Buna ne denir? Tek cevap: ayıp, yazık, günah…''
''Elektrikte de aynı durum. 2013’te elektrik dağıtım şirketlerini özelleştirdiler, 12 milyar dolar para aldılar. O günün bakanı dedi ki elektrik ucuzlayacak, artık kayıp kaçak kalmayacak. Ne oldu? Kayıp kaçak aldı başını gidiyor. 2014’te 100 lira olan bir fatura şimdi 220 lira. Soru şu: hangi emeklinin, işçinin, çalışanın maaşı bu kadar attı? Müjde senin yandaşına. Vatandaşa gelen bir müjde yok.''
''En zor zamanda, bu pandemide bile vatandaşın yanında olmayanlara yazıklar olsun. Bu süreçte 83 milyonun sırtından milyarlarca dolar para kazanan o dağıtım şirketlerine, EPDK ve Enerji Bakanlığı’na da yazıklar olsun. Bir ay dahi vatandaşın elektrik faturasını ödeyemeyen bir iktidar var.''
''Her türlü STK’ların, çevre örgütlerinin, halkın istememesine rağmen inadına yapılıyor. 83 milyon vatandaşın cebine dokunacak şekilde yapılıyor, ki bu proje biliyorsunuz tamamen Rusya’ya aittir. Bütün sistemi Rusya’ya bağlıdır, parasını da milletimiz ödemektedir. Atık, çevre, güvenlik sorunlarına rağmen yapılıyor. En önemlisi de 45-50 yıl sonra bunun artık hammaddesi kalmıyor. Geleceği olan proje nükleer değil, bütün dünya enerji örgütlerinin, birliklerinin önerdiği gibi yenilenebilir enerji. Hem ucuz hem sağlıklı hem temiz.''
Biz iktidara geldiğimizde masaya oturup ‘bu fiyat nedir?’ diyeceğiz. 3 liralık şey 15 liraya yaptırılıp bunun bedelini de vatandaşımıza ödetmek vicdansızlıktır. Ayrıca güvenlik konusunda sıkıntılar var. İktidarın maalesef sicili bozuk. Mevcut santralleri denetlemeyen iktidarın Rusya’ya peşkeş çektiği nükleer santrali denetleyeceğini hiç zannetmiyorum. Devamlı patlama oluyor, orada halk rahatsız. Bugün patlama olur yarın sızıntı olur. Bunun güvencesini kim verecek? Kimsenin bu konuda detaylı bir çalışması yok. Biz detaylı bir şekilde çalışmaları izliyoruz.''
''Biz enerji üretilmesine karşı değiliz, planlı, programlı, halktan yana, vatandaşın yararına olan enerjiye tarafız. Milletin artık satın alma gücü de kalmadı ama satın alma paritesine göre vatandaş dünyanın en pahalı elektriklerinden birini kullanıyor. Normalde azalması gereken elektrik paraları bu projelerle artacak.''
Elektrik Mühendisleri Odası’na (EMO) çok teşekkür ederim. EMO’nun konuya yaklaştığı gibi biz de yıllardır dile getiriyoruz. Türkiye’nin en büyük, en temiz, en ucuz ve en kullanılabilir enerji kaynağı enerji verimliliğidir. Bu potansiyel yaklaşık yüzde 30’lara dayanıyor. 2007’de Ak Parti bir yönetmelik çıkardı. Enerji verimliliği ile ilgili. Şu anda geldiğimiz nokta: aynı noktadayız. Hiçbir gelişim yok. Ben bunu her fırsatta hem Sayın Bakan’a (Fatih Dönmez) dile getiriyorum veya sizin aracılığınızla duyuruyoruz.
Yapılması gerekenler belli. Öncelikle devlet kurumlarında enerji verimliliğine gidilmeli. Kayıp enerjinin önüne geçilmeli. Bunun da teknik altyapıları var. Bunları zaten EMO uzman olduğu için anlatıyor. Onların görüşleri dikkate alınmalı. Eski sistemler teknolojik yatırımlarla yenilenmeli. Yatırım teşvikleri ile hem kayıp azalır hem ülkenin büyük bir cari açık kaleminden kurtulmasına sebep olur. Sadece enerjide değil ulaşımda da sanayide de bu sıkıntılar var. Sanayicilere destek verilmeli ve teknolojik altyapı yatırımlarıyla gerekli altyapının yapılması sağlanır.''
''Biz Genel Merkezimizde ve belediyelerimizde kurduğumuz akıllı sistemlerle fazla ışıkların otomatik kapanmasını, yalıtımla tüketimi azaltıyoruz, bilgisayar gibi elektrik harcayan bütün mekanizmaların kontrolünü bir sistem içine aldık, bu sistemde fazladan enerji tüketiminde otomatik stoplama yapıyoruz. Bazı belediyelerimizde kurduğumuz sistemlerle çöp arabalarının, çöp kovaları dolduğu zaman sinyal veren sistemler kuruyoruz. Bunu birçok belediyemizde kurduk. O aracın sadece dolu olduğu zaman aracın oraya gidip almasını sağlayacak, Dolduğunda da sinyal verip ‘doldu gelip burayı alın’ diyecek sistemler kurduk, kuruyoruz.
Önemli olan bu ülkenin potansiyelini verimli kullanacak mısın? Kullanmayacak mısın? Olay bu. Kullanırsan vatana, millete cebine faydan olur. Kullanmazsan işte böyle 83 milyon vatandaşı müşteri olarak görüp bütün fatura yükünü sırtına yüklersiniz.''
Kaynak: ANKA
© Tüm hakları saklıdır.