Babacan’a dert yanan kadın çiftçi: 53 yaşındayım; ağacın tepesinde kiraz topluyorum ama evime yiyecek götüremiyorum

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara’nın Beypazarı ilçesindeki pazarda vatandaşların sorunlarını dinledi. Pazarda kendi yetiştirdiği ürünleri satan bir kadın, “Maliyetler arttı, mazotlar arttı. Ne edeceğiz bu mazotu? Çiftçinin hali harap” dedi. Başka bir kadın ise “Mazot parasına çalışıyoruz. Karnımızı da doyuramıyoruz artık. 53 yaşındayım, ağacın tepesinde kiraz topluyorum ama evime yiyecek götüremiyorum” diye konuştu.

Babacan, geçen çarşamba günü Beypazarı’ndan esnafla ve vatandaşlarla sohbet etti. Babacan’ın Beypazarı’ndaki pazar yerine yaptığı ziyarete ilişkin bir video, DEVA Partisi tarafından bugün basınla paylaşıldı.

“Ne edeceğiz bu mazotu? Çiftçinin hali harap"

Babacan’ın ziyaret ettiği bir tezgahta kendi yetiştirdiği ürünleri satan bir kadın, “Maliyetler arttı, mazotlar arttı. Ne edeceğiz bu mazotu? Çiftçinin hali harap” dedi. Babacan da “Hükümet dolar kurunu patlatınca A’dan Z’ye her şeye zam geldi. Gübre dolara bağlı. Mazot dolara bağlı. Tohum dolara bağlı. Elektrik dolara bağlı. Esnaf lambaları söndürüp iş yapıyor” diye konuştu.

Babacan’ın “Depo kaça doluyor” diye sorduğu kadın pazarcı ise “Depoyu dolduramıyoruz ki. Nasıl dolduracağız” karşılığını verdi.

"Eğer mazot fiyatı dünyadaki kadar artsaydı 7 liralık mazot bizde 12 lira olacaktı"

Bir diğer kadın pazarcı ise “Bir Türkiye değil, dışarısı da öyle. Her yer karışık. Ukrayna’nın savaşı her yeri halletti” dedi. Babacan ise şöyle yanıt verdi:

“Petrol fiyatı, 70 dolardan 120 dolara çıktı. Yani dünyada, bir ülkede, mazot 7 liraysa 12 lira oldu. Bizde 7 liraydı, 30 lira oldu. 12 lira ile 30 lira arasındaki fark, Türkiye’ye özel problem, hükümetin çıkarttığı döviz krizinin sonucu. Eğer dünyadaki kadar mazot fiyatı artsaydı, 7 liralık mazot bizde 12 lira olacaktı.”

Mazot fiyatlarından dert yanan bir diğer kadın da “Kurtarın artık insanları. Mazot parasına çalışıyoruz. Karnımızı da doyuramıyoruz artık. 53 yaşındayım, ağacın tepesinde kiraz topluyorum ama evime yiyecek götüremiyorum. Yazık değil mi bize? Ayaş’tan buraya 300 liraya gidip geliyoruz” diye konuştu.

“Bunlar ilk önce mücahitti, ondan sonra müteahhit oldu" 

Başka bir pazarcı da Babacan’a, “Sizin seçildiğinizde bu ekonomi çok güzeldi. İkinci beş yıl biraz daha iyiydi. Ondan sonra lastik patladı. Kemal Derviş’in bakanlık yaptığı dönemdeki kararlardan mı böyle gitti? Yoksa siz geldiniz tekrar bir karar mı alarak mı böyle gittiniz” diye sordu.

Babacan, “Bizden önceki hükümetin kararlarından sonra 2001 Şubat’ında büyük bir kriz çıktı. Biz o krizi devraldık. Eskiden yapılmaya çalışılan iyi işleri muhafaza ettik. Yanlış işleri bıraktık, yerine güzel işler ekledik. Ekonomi toparladı” diye yanıt verdi.

Bunun üzerine pazarcı, “Yani siz şunu demek istiyorsunuz; ilk önce mücahitti bunlar, ondan sonra müteahhit oldu. Şimdi her şeye müsait oldular” dedi. Babacan da “Halimize tercüman oldun” diye konuştu. (ANKA)