Haberler

Aşı denemelerinde önde olan Alman BioNTech’in kurucu ortağı Prof. Uğur Şahin, bir Ford işçisinin oğlu olarak en zenginler listesinde

21 Ekim 2020 15:47

Avrupa’ya Korona tehlikesi de korkusu da geri geldi. Hal böyle olunca tabii gözler aşı çalışmalarına çevrildi. Rusya ve Çin’in çalışmalarını bir kenara koyarsak, aşıyı ilk piyasaya sunan Alman BioNTech firması olacak gibi görünüyor.

Bugün Türkiye’de de aşı denemelerine başlayan BioNTech, Amerikan ilaç devi Pfizer ile birlikte yürütüyor çalışmalarını. Aşı denemelerinin üçüncü fazında olan bu iki firma için önümüzdeki haftalar oldukça kritik. Çünkü aşının acil durumlarda kullanılması amacıyla izin başvurusunda bulunacaklar. Ayrıca ekim ayı bitmeden, elde edilen sonuçların Amerika’da bir ara analizi de yapılacak. Kısa adı FDA olan bağımsız bilimsel bir komisyonun yapacağı analiz sonucunda, aşının olumlu etkisi tespit edilirse, en azından acil durumlarda kullanılmasının önü açılmış olacak.

BioNTech firmasının kurucu ortaklarından biri Türkiye kökenli bir doktor, Prof. Uğur Şahin. Göçmen bir ailenin çocuğu olarak Almanya’ya dört yaşında giden Uğur Şahin eşi Dr. Özlem Türeci ile birlikte aslında kanser araştırmalarında uzman. Salgının başlaması ile birlikte aşı çalışmalarına yönlendiler, çünkü kanser hastalığı da bağışıklık sistemi ile doğrudan ilintili. Şahin ve ekibi yanına, daha çok rutin klinik testlerde ve üretimde kendilerine destek olabilsin diye deneyimli Amerikan ilaç devi Pfizer’i de aldı, koordineli olarak çalışıyorlar.

Profesör Şahin çalışmasını mRNA adı verilen yenilikçi bir teknoloji üzerine kurdu. mRNA, yani Mesajcı RNA, genetik bilgilerin kodlandığı bir molekül. Vücuda enjekte edildikten sonra virüsle savaşmak için vücut bir protein üretiyor.

Profesör Şahin’in anlattığına göre; yaygın aşı denemelerinde virüsler laboratuvar ortamında üretiliyor ve büyük hücre kültürlerine enjekte ediliyor. Dolayısıyla çok miktarda üretmeniz gerekiyor ki, bu da zaman, çaba ve deneyim gerektiriyor. Ancak büyük firmalar bunu yapabiliyorlar. Mesajcı RNA teknolojisinde ise mRNA’yı üretmek için sadece 50 litrelik bir biyoreaktör gerekiyor. Mesajcı RNA bir gecede, aşı ise bir hafta içinde üretilebiliyor.

Profesör Şahin üzerinde çalıştıkları aşıya “ışık hızı” adı verdiklerini, çünkü salgınla mücadelede en kıymetli şeyin zaman olduğunu söylüyor. Aşı, yaşları 18 ila 85 arasında değişen 44 bin kişi üzerinde deneniyor. Başta da söylediğim gibi Türkiye’de de 550 gönüllüye uygulanmaya başlandı. Bu ayın sonuna kadar aşının etkili olup olmadığı öğrenilecek. 

BioNTech’in aşı çalışmalarında yaklaşık 1000 kişi istihdam ediliyor. Planlama o kadar iyi yapılmış ki, izin çıkar çıkmaz aşı üretilmeye ve dağıtılmaya başlanacak. Şirket bu yıl 100, daha sonra da her yıl 750 Milyon doz aşı üretmeyi planlıyor.

Sadece Almanya değil, dünyanın gözü, merkezi Almanya’nın Mainz kentinde bulunan BioNTech firmasında. Firmanın mart ayından bu yana borsadaki değeri  üçe katlanıp 20 milyar dolara ulaştı. Profesör Uğur Şahin ve eşi şirket hisselerinin %18’ine sahipler ve en zengin Almanlar arasında sayılıyorlar. Bir Ford işçisinin oğlunun başarısı şimdiden tarihe serveti ile geçti bile... 

Yakında en etkili Korona aşısını bulduğu için geçecek....