Haberler

AKUT kurucularından Yılmaz Sevgül: İnsan sesi değil, iş makineleri çığı tetikler

Sevgül, çığ faciasının yaşandığı Van'daki kurtarma faaliyetlerini yorumladı

06 Şubat 2020 16:13

Van'da bir minibüsün üzerine düşen çığın altında kalan vatandaşları arayan arama kurtarma ekibinin üzerine çığ düşmesi sonucunda, son açıklamalara göre 41 kişi hayatını kaybetti, 75 kişi de yaralandı. Çalışmalar sürerken meydana gelen ve kurtarma çalışmalarına katılanların hayatına mal olan ikinci çığ üzerine HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, kurtarma çalışmalarında profesyonellerden daha fazla sayıda sivil insanın olduğunu belirtmişti. 

TIKLAYIN: HDP Van Milletvekili: Çığ bölgesinde, profesyonel görevlilerden daha fazla sivil vardı

Çığ altında kalanları kurtarma çalışmalarını değerlendiren Antalya Ekip Lideri ve Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Yılmaz Sevgül, "Oradaki kaotik durumun yönetilmemesi bir tartışma konusu. Çünkü arama kurtarma öyle yapılmaz" dedi.

Bölgeye giden arama kurtarma ekiplerinin önce çevrenin güvenliğini sağlaması gerektiğini ifade eden Sevgül, "Kurtarma şöyle yapılır, önce çığın indiği taban ve mesafe ölçülür. Önce kişiye ait olan eşyaların bulunduğu bölge taranır. Bulunmadıysa da sondajlama yöntemiyle tarayarak gidersiniz, taradığınız bölgeye geri dönmeden devam edersiniz. En önemlisi de olası ikinci bir çığ için yukarıya bir gözlemci bırakırsınız. O kişi alarm durumunda olur ve herhangi bir kayma durumunda aşağıdakileri uyarır. Aşağıdakiler de hemen arama bölgesini boşaltır" diye konuştu.

"Arama kurtarmacıların yapacağı ilk iş çevre güvenliğini sağlamaktır"

Özellikle 26 derece ile 58 derece eğime sahip tüm yüzeylerde çığ riski bulunduğunu belirten Sevgül, "Maalesef sahada çalışanlar da bilgi sahibi değil. Olay olduktan sonra bölgeye intikal eden arama-kurtarma ekiplerinin ayrıca bir çalışması var ama, burada da bir duygusallık var. Bir an önce sonuca gitmek istiyorlar. Bu çok iyi niyetli ama çok plansız. Arama-kurtarma adına planlı bir davranış değil bu" diye konuştu.

Aynı zamanda AKUT'un kurucularından olan Yılmaz Sevgül arama kurtarma çalışmalarında çevre güvenliğinin önemine dikkat çekti. Sevgül, "Örneğin arama-kurtarmacıların ilk yapacağı iş, çevre güvenliğidir. Çığın koptuğu bölgenin üzerinde eğer yüzeyin yarısından kopmuş gelmişse, çığın diğer yarısı yukarıda gevşek bir şekilde duruyor demektir. Orayı kontrol ettiler mi? Sonrasında yeni yağan kar, o tabakanın üzerinde bir ağırlık oluşturacağı için onun da kaymasına sebep olmuş olabilir" ifadelerini kullandı.

"Çığlıklar değil ama iş makineleri çığı tetikler"

Yüzey ile teması güçlü olan iş makineleri gibi araçların çığı tetikleyebileceğini ifade eden Sevgül, "Temas etmedikleri için hava araçları değil ama iş makineleri çığı tetikler. Yağış, ısının değişmesi, rüzgar, bunlar çığı tetikler. Çığlık atıldığında çığı tetikler diye bir hurafe var, bu da gerçek değil. Sesler ve bağırışmalar, ikinci çığı tetikleyecek unsurlar olmayabilir. Zaten bir kar yağışı var ve kırılmış gelmiş, yukarıda asılı kalmış başka bir yüzey var. Daha da kar yağdıysa o parça da kaymıştır, o şekilde olmuştur" şeklinde konuştu.

"Arama kurtarmadan önce yapısal tedbirler almalıyız"

"Biz duygusal bir toplumuz, hemen yardım etmek istiyoruz ama arama-kurtarma çok katı kuralları olan bir çalışma biçimidir" diyerek durumun ciddiyetine dikkat çeken Sevgül, "Bir AKUT kurucusu olarak söylüyorum, arama kurtarma konusunda bir popülizm var bizde. Biz arama kurtarmadan önce, yapısal tedbirler almalıyız, arama kurtarmaya ihtiyaç duymamalıyız. Örneğin o bölgede yol açılacaksa ve bir çığ tehlikesi varsa, bir kar tüneli olması gerekiyordu. Riskli bölgelere giden personelin çığ testi yapması gerekiyordu. Ya da çığ riski oluşmadan, çığın müdahale ile düşürülmesi gerekiyordu" diye konuştu.