Haberler

Aile hekimleri Sağlık Bakanlığı önünde: Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği iptal edilsin

"Her gün sağlık sistemini bilimsellikten uzaklaştırıyorsunuz"

30 Haziran 2022 20:20

Sağlık emek-meslek örgütleri, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nin iptali ve özlük, mali haklarının iyileştirilmesi için Sağlık Bakanlığı önünde açıklama yaptı. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Kemal Noyan, “Bu ülkenin hasta garantili hastanelere değil hayatını garanti altına alabileceğiniz hekimlere ihtiyacı var bunu Sağlık Bakanına hatırlatmaya geldik. Sizin asıl alanınız inşaat olabilir, özel hastaneleriniz olabilir ancak biz hekimiz, işimiz tedavi etmek, insanların hasta olmasını engellemek. Biz insanı yaşatmak istiyoruz ki devlet yaşasın. Keşke kararmış vicdanlarınız da havaya bıraktığımız siyah balonlar kadar kolayca uçup gözden kaybolsa” dedi.

Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'ne karış iş bırakan sağlık emek-meslek örgütleri bugün Ankara’da Sağlık Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından havaya siyah balon bırakan sağlık emek-meslek örgütleri temsilcileri şunları söyledi:

Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF) Genel Sekreteri Birsen Güneş Gökçe, şöyle konuştu:

"Ortak masada buluşup, göstermelik olmayan sürdürülebilir bir yönetmelik düzenlemesini Sağlık Bakanından talep ediyoruz. Sağlık Bakanından etkin bir sağlıkta şiddet yasası ve uygulayan adalet sistemi istiyoruz. 30 Haziran 2021’de çıkarılan ceza yönetmeliğinin geri çekilmesini istiyoruz. Aile hekimliği çalışanlarına emekliliğe yansıyan ve insanca yaşama koşulları sağlayan ücretlendirme istiyoruz, eşit işe eşit istihdam koşulları istiyoruz, bizi birbirimize kırdırmayan, iş barışımızı bozmak istemiyoruz. Sadece bizler sağlık hizmeti sunmak için eğitildik, bırakın da artık işimizi yapalım, meydanlarda hakkımızı aramayalım. Bakanlığımıza diyoruz ki; sağlık hakkı en temek insan hakkı, alınamaz, satılamaz, üstünden kar elde edilemez. Toplum yararı güden bir ekip anlayışı ile bir bütün olarak ele alınmasını, hizmet planlamalarının saha ile birlikte yürütülmesini istiyoruz. Ceza yönetmeliğinin geri çekilmesi için vazgeçmeden, durmadan bu yanlışı düzelteceğiz, hakkımızı alana kadar durmayacağız. Sistemsizlik devam ettikçe meydanlardayız. Türkiye Cumhuriyeti’nin onuruna yakışan sağlık sistemi için mücadelemize devam edeceğiz. Sayın Bakanım bizi görmezlikten gelmeyin, bizler hastalarımızla ilgilenmek istiyoruz, haklarımızı almak için sahalarda olmak istemiyoruz."

Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Gürsel Özer, şunları kaydetti:

"Biz bu yönetmeliği kaldırıncaya kadar her türlü etkinlik içinde olacağımızı söylemiştik. Bu kara günde yine Bakanlığın önünde olmamız gerekiyordu ama Sayın Bakan biz Bakanlığın önünde bile görmeye tahammül edemedi. Kendisi bu yakın zamanda bir toplantı yaptı; insanları çağırdı ama bu toplantıdakiler aramızda kalsın dedi. Sayın Bakan şunu dedi herhalde; Ben aile hekimliği çalışanlarına söz verdim, hakkediş kayıpları olmayacak ama yapamadım aramızda kalsın mı dedi?  Siz, ben şiddeti önleyeceğim diye söz verdiniz, kanun çıkardım ama ALO 184 mobbing hattını daha da işler hale getirdim söylemeyin mi dediniz? Siz, bize iş güvencesi vaat ettiniz ceza yönetmeliği keyfiyet yönetmeliği çıkararak iş güvencelerini ellerinden aldım, motivasyonlarını kırdım aramızda kalsın mı dediniz? Sayın Sağlık Bakanı, tek şunu öngöremiyorsunuz; siz bizim taleplerimizi yerine getirinceye kadar biz gerekirse arkanızda, önünüzde, sağınızda, solunuzda, ensenizde olacağız, asla geri adım atmayacağız."

SES Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım, şöyle konuştu:

"Biz SES olarak birinci basamaktaki dönüşüm sürecinde baştan beri aile sağlığı merkezlerine dönüşme sürecinin yaşanabilecek soruları tek tek anlattık, paylaştık. Siyasiler bu söylediklerimiz dinlemeyip bugünkü yasayı hayata geçirmeye başladılar dönem dönem yaşanan sorunlara kısmı düzenlemeler yaparak bunları çözmeye çalıştılar ama geldiğimiz noktada ASM emekçileri isyanda çünkü yaşadıkları sorunlar had safhada. Sorunlarımızı bir türlü bakanlığa anlatamadık, bakanlık sağlık emek meslek örgütlerine bu konuda bir randevu bile vermedi. Verdiği, konuştuğu kurumlara baktığınızda bu sürecin içinde olmayan arkadaşlarımız ile görüştüler. Biz alanda yaşadığımız bu sorunları birlikte, sizle çözmeye ve ülkemizde koruyucu sağlık hizmetini temel alan bir sağlık politikasını hayata geçirmek için her türlü görüşmeye açığız. Biz buradaki sağlık emek meslek örgütleri olarak, bugün ödeme sözleşme yönetmeliğine karşıyız, geri çekilmezse her türlü eylem ve etkinlikleri hayata geçirmekten geri adım atmayacağız. Birleşe birleşe kazanacağız, örgütlü güç en büyük güç." 

AHEF Başkanı Kemal Noyan, şunları söyledi:

"Bugün burada ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ zihniyetinden ‘Giderseniz gidin’ zihniyetine geldik. Bunun eseri sizlersiniz. Bugün Türk hekimleri burada sesimizi duyabiliyor musunuz Sayın Bakanım. Bizler medya fenomeni değiliz, Türk hekimleriyiz. Bizlerin sesini duymak zorundasınız. Bir gün herkes gidecek ama bizler burada olacağız. Pandemi döneminde canlarını veren meslektaşlarımızı defnettik, aynı gün çocuklarımıza sarılamadık, olumsuz koşullarda, savaşın ortasında bizler moral, motivasyon beklerken sizler bizlere ceza yönetmeliğini reva gördünüz. Bugün buraya ceza yönetmeliği ile yıl sonunda sözleşmesi feshedilen, yıl boyu sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalan, her gün başka bir ülkede insanca hekimlik yapmakla vatanını terk etmek arasında kalan hekimlerin sesini duyurmak için geldik. Sadece 500 dolara hekimlik yaptırdığınız insanların burada yüzüne bakar, utanırsınız diye düşündük. Kaderine terk edilmiş, özel binalarda çalışan aile hekimlerinin 3 kat kira artışları neticesinde mahkeme kararı ile 10 yıldır hizmet verdikleri binalardan tahliyelerini konuşmaya geldik. ASM gider ödemelerinde bir yılda sadece yüzde 41 zam yapılmışken elektrik, su, akaryakıt, doğalgaz, kömür, kırtasiye, tıbbi sarf gibi giderlerimizin ortalama yüzde 100 ile yüzde 800 arttığını hatırlatmaya geldik. Bizler pes etmedik, bizler Türk hekimleriyiz. Tabii ki diplomamızı yırtma noktasına geldik ama şu anda diplomamıza sahip çıkma noktasındayız. 15 yılda çıkaramadığınız sağlıkta şiddet yasası sebebiyle sağlıkta şiddet artık toplum tarafında kanıksandı. Ülkenin dört bir yanında sağlıkta şiddetin aynı hızla devam ettiğini hatırlatmaya geldik. Bu ülkenin hasta garantili hastanelere değil hayatını garanti altına alabileceğiniz hekimlere ihtiyacı var bunu Sağlık Bakanına hatırlatmaya geldik. Sizin asıl alanınız inşaat olabilir, özel hastaneleriniz olabilir ancak biz hekimiz, işimiz tedavi etmek, insanların hasta olmasını engellemek. Bir yazı çıkarıp kamu binalarında çalışan aile hekimlerinin sırtına tavan arasının kiremitlerinden, kanalizasyona kadar sorumluluk verdiniz. Kendiniz oturduğunuz lüks lojmanları boyatmaktan acizken, aile hekimleri bu binaları boyatmadı diye yazılar çıkardınız. Yanılgınız hep aynı; bir binayı, arkanızda görüyorsunuz, sağlık tesisi haline getiren tuğlasının kalitesi değil içindeki hekimlerin kalitesidir. Dilimizi bile konuşamayan yabancı uyruklu meslektaşlarımıza teslim ettiğiniz yeni boyanmış binalardaki hizmet kalitesinin çok da yüksek olmadığını hatırlatmaya geldik. Bir süredir iş bırakma eylemleri yapıyoruz, şu an şifalı ellerimizle sağlık dağıtmak yerine evlerimizi barklarımızı bırakıp size şikayet etmeye geldik Sayın Sağlık Bakanım. Bizler iş bırakıyoruz çünkü illerimizde sözleşme fesih komisyonu kuruluyor, 40 madde halinde bizlere ceza yönetmeliğini reva gördünüz, birçok arkadaşımız yoksulluk sınırın altında hakkediş alıyor, düşünce ve fikir yönetmeliğini ihlal eden bir anlayışınız var, mobbinge maruz kalıyoruz, ölüyoruz, yaralanıyoruz. Çünkü her gün sağlık sistemini bilimsellikten uzaklaştırıyorsunuz. Biz insanı yaşatmak istiyoruz ki devlet yaşasın. Keşke kararmış vicdanlarınız da havaya bıraktığımız siyah balonlar kadar kolayca uçup gözden kaybolsa." (ANKA)