04 Kasım 2019 23:18
Gazeteci Ahmet Altan, gazeteci Prof. Dr. Mehmet Altan ve gazeteci Nazlı Ilıcak'ın haklarında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yapılan yeniden yargılamada Ahmet Altan “örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım” suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı, suçun niteliği ve tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek tahliyesine karar verildi. Nazlı Ilıcak “örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım” suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı, suçun niteliği ve tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek adli kontrolle tahliyesine karar verildi. Mehmet Altan'ın ise beraatine hükmedildi.
Konuya ilişkin T24'e konuşan Ahmet Altan ve Mehmet Altan'ın avukatı Figen Çalıkuşu, Ahmet Altan’a yönelik tahliye kararının gecikmiş karar olduğuna dikkat çekti. Tahliye kararını “hukuka geri dönüş yolunda atılmış bir işaret fişeği gibi kabul edebiliriz” sözleriyle değerlendirdi.
Çalıkuşu “3 yıl 1 ay 27 gün boyunca tek bir suç vardı: Düşünce” sözlerini kullandı. Mahkeme kararında yer alan ifadelere tepki gösteren Çalıkuşu “Eğer ki devletin içine sızan unsurlar tarafından darbe olacağı bu kadar bilinen bir dönem ise, bu dönemi çok ciddi sorgulamak lazım” dedi.
Eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmasına göndermede bulunan Çalıkuşu sözlerine şöyle devam etti:
“Devlet bir gazeteci yazar ile vücut bulmaz. Devlet İstanbul Valisi’yle vücut bulabilir, devlet İstanbul Emniyet Müdürü ile vücut bulabilir. 'örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan İstanbul Emniyet Müdürü ceza almıştır. Ama en asgari hadden ve iyi hal indirim ile ceza almıştır.
Bir darbe ortamının gerçekleşeceği biliyorsa sormak lazım: Bu neden engellenmedi? Engellenmediyse de, bundan ötürü birtakım cezalar veriliyor ise mahkemeler arasında böyle ciddi savrulmalar olamaz. En alt sınırdan ceza verilebiliyorsa devletin görünen yüzüne; bir düşünce adamı 1138 gündür cezaevinde tutulmaması gerekir.”
Çalıkuşu, mahkeme kararında indirim uygulanmadığını da hatırlattı.
Çalıkuşu, Mehmet Altan’a verilen beraat kararının Anayasa Mahkemesi kararına rağmen çok gecikerek verilmiş bir beraat kararı olduğunu vurguladı. TBMM avukatının Mehmet Altan konusunda Yargıtay kararına direnilmesi talebinde bulunduğunu hatırlayan Çalıkuşu “TBMM avukatı, kendi anayasasını yok sayacak bir beyanda bulunamaz” dedi.
© Tüm hakları saklıdır.