30 Haziran 2020 14:59
Almanya’nın Korona gündemi, AB dönem başkanlığını üstlendikten sonra Avrupa’nın Korona gündemine dönüşecek. Nitekim Fransa ve Almanya liderleri Emmanuel Macron ve Angela Merkel Berlin’de bir araya gelerek, Mayıs ayında ortaklaşa hazırladıkları mali yardım fonunun propagandasını yaptılar. İki lider için de öncelikli konu salgının açtığı ekonomik yaraları sarmak ve bunu yaparken de “Birlik” olunduğunu unutmamak. Aksi halde son 12 yıl içerisinde mali kriz ve mülteci krizi ile temelleri sarsılan, İngiltere gibi bir üye ülkeyi kaybeden AB’nin dağılması muhtemel.
750 Milyar Euroluk bir yardım fonunu içeren ekonomik destek paketinin 500 Milyar Euro’su salgından zarar gören ülkelere hibe edilecek, 250 Miyar Euro’su da kredi olarak verilecek. Paket ile AB Komisyonu, finans piyasasından üye ülkeler adına borçlanmış olacak. Ülkeler ekonomik performanslarına göre geri ödeme garantisi verecek ve fondan faydalanacak. AB’ye üye ülkelerin hepsi plan konusunda uzlaşmış değil. Avusturya ve Hollanda ile birlikte bazı Kuzey ülkeleri, hibe verilmesine karşı çıkarken, İtalya İspanya gibi Güney Avrupa ülkeleri ise olumlu buluyor hatta meblağın artırılmasını istiyorlar. Kurtarma planı 27 ülke tarafından onaylandıktan sonra hayata geçirilebilecek.
“Next Generation EU” yani “AB'nin yeni nesli” adı verilen, mali planın asıl hedefi, adından da anlaşılacağı üzere, AB'nin geleceğini kurtarmak için atılan bir adım. Plan üç temel unsur üzerine kurulmuş:
1-Üye ülkelerin toparlanma sürecini desteklemek
2- Özel sektör yatırımlarını teşvik ederek AB ekonomisini canlandırmak
3- Salgından çıkarılacak derslerle sağlık sistemini güçlendirmek
Fonun çok büyük bir kısmı, ekonomik toparlanma ve kalkınma faaliyetleri için harcanacak. Yatırım, tarım, çevre, dijitalleşme, insani yardım ve tabii yeni bir sağlık programı da fondan payını alacak. Bütün bunları yaparken AB’nin her türlü Cent’e ihtiyacı olacak. Turizmden elde edilecek gelir de buna dahil. Başta Almanya olmak üzere AB’nin koyduğu seyahat kısıtlamasının en önemli nedenlerinden biri de AB iç pazarını korumak. AB, başından bu yana demokrasi, sosyal adalet, insan hakları gibi değerler birliğinden çok bir “Ortak Pazar”, bir ekonomik birlik. Son 12 yılda bir ekonomik kriz ve mülteci krizi atlatan, en güçlü ekonomilerinden birini, İngiltere’yi kaybeden AB’nin temelleri çoktan sarsıldı. Korona salgını ile birlikte ortaya çıkan yaralarını da saramazsa dağılması muhtemel. Bu nedenle Almanya’nın dönem başkanlığı, AB’nin geleceği açısından belirleyici olacak. Başbakanlıkta son yılını yaşayan Angela Merkel de tarihe AB’yi dağıtan lider olarak geçmek istemiyor.
© Tüm hakları saklıdır.