13 Kasım 2020 15:47
Büyükşehir belediye başkanları, Büyükşehir Kent Konseyleri toplantıları kapsamında “Deprem Farkındalığı ve Kriz Yönetimi” toplantısını yaptı. Bu yıl video konferans üzerinden üçüncüsü düzenlenen toplantı, 7 ilin Büyükşehir Belediye Başkanlarını bir araya getirdi. Toplantıda konuşan Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, deprem önlemleri kapsamında her bina için bir kimlik kartı oluşturacaklarını söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'de dün T24'te Murat Sabuncu'ya konuk olduğu programda, deprem önlemleri kapsamında İzmir'de her bina için bir 'deprem kimlik kartı' çıkarmayı planladıklarını söylemişti.
Kent Konseylerinin kriz yönetimi ve dayanışma için önemli bir oluşum olduğunun altını çizen ve Ankara Kent Konseyi’nin tavsiyesi doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’nın kurulduğunu anlatan Başkan Yavaş, deprem afet planlarını anlattı:
Yavaş, “Kent içerisinde afete duyarlı alanların belirlenmesi, bu alanların gerekli şekilde planlanması ve bu planlama sonucunda gerekli kentsel dönüşüm çalışmalarının hızla tamamlanabilmesi için kentteki üniversitelerin, araştırma kuruluşlarının ve bilim insanlarının bir araya getirilmesi ve gerekli eylem planlarının yapılmasında kent konseylerinin önemli rolleri olabileceğini unutmamalıyız. Ankara’daki yapıların güvenliği, insan yaşamının önemi ve kentimizin fiziksel, çevresel, sosyal ve ekonomik çerçevede karşılaşabileceği her türlü tehlike, tehdit ve doğal afet gibi olumsuz durumlarla mücadele edilmesinin sağlanması amacıyla her bina için bina kimlik kartı oluşturma çalışmalarımızı başlattık" diye konuştu.
İzmir’de yaşanan deprem sonrası düzenlenen toplantıda Kent Konseyleri ile Yerel Yönetimlerin doğal afetlerde iş birliği ve kriz yönetimiyle ilgili yapılması gereken çalışmalar masaya yatırıldı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, deprem konusunda tecrübe paylaşımında bulundu.
Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ve 7 ilin Kent Konseyi Başkanlarının da katıldığı online toplantıda, yerel yönetimlerin kent konseyleriyle kriz yönetiminde dayanışma içinde ortak kararlar almasının önemine dikkat çekildi.
Afet ve acil durumlarda hızlı ve etkin müdahale edecek şekilde 7/24 faaliyette olan, tüm daire başkanlıklarının yetkililerinin toplandığı AKOM Kriz Merkezi’nin her zamankinden daha aktif çalışmaya başladığını belirten Başkan Yavaş, “Belediyemiz yetki ve sorumluluğunda bulunan bütün yapılar için deprem ve afetlere karşı alınabilecek tedbirler konusunda Kent Konseyimizin ilgili bileşenleri ve üniversitelerimizdeki uzman akademisyenlerin tavsiyeleri ışığında saha çalışmalarımıza yakında başlayacağız. Mimari sözleşmesini imzaladığımız ve gelecek yıl temeli atılacak yeni Afet Koordinasyon Merkezi teknolojik altyapısı ile çok daha güçlü olacak” dedi.
Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ev sahibi sıfatıyla yaptığı konuşmada, tüm belediye başkanlarına seslenerek “Depreme hazır mıyız?” sorusunu yöneltti.
AKK Başkanı Yılmaz, Türkiye’nin radikal bir deprem politikasına ihtiyacı olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kapsamlı olarak doğal afetten korunma sistemini hayata geçirmeli, süreç yönetimini sadece kamu otoritesine bırakmamalıyız. Bilinçli yurttaşlar olarak genetiğimizde olup, davranışımıza yansımayan katılımcılığı harekete geçirip sorumluluk almalıyız. Doğal afetten korunma farkındalığı yaratmamız, engelli vatandaşlarımız için ayrıca özel çalışmalar yapmamız, deprem hafızası oluşturmamız gerekiyor. Anaokulundan itibaren bu bilinci oluşturmalıyız.”
Türkiye’nin yaşanan depremlerden sonra toplumsal dayanışma ve tutunma stratejileri konusunda deneyimleri olan bir ülke olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Deneyimlerimizi birbirimizle ve kamu otoritesinin hafızasıyla paylaşmalıyız. Bu muazzam dayanışma kültürünü, bu topraklarda binlerce yıldır yaşattığımız adanmışlığı, kardeşliği, ülkenin bütün analarının bir anda ‘Ayda’ bebeğin anası olma duygusunu depremden sonra yardıma değil, depremden önce önlem için hayata geçirmeliyiz” diye konuştu.
Yerel yönetimler arasında özellikle doğal afetlerde bilgi ve tecrübe paylaşımının hayat kurtardığını vurgulayan Ankara Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Mutlu Gürler de şöyle konuştu:
“Ankara’nın deprem riski açısından bakıldığında şanslı coğrafyalardan biri olduğunu biliyoruz. Buna rağmen Ankara’yı kuzeyi ve güneyinden kuşatan kırık fay hatları mevcut. Bu yüzden şehrimizi afet sonrası değil afet öncesi gerekli hazırlıkları yaparak, dirençli kentler arasına katmak misyonuyla kurulmuş yeni bir daire başkanlığımız var. Güney Kore Arazi Altyapı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın hazırlamış olduğu bir proje kapsamında bir hibe desteği aldık. Geçtiğimiz hafta onlarla bir toplantı yaptık ve Ankara’nın hazırlıklarına ilişkin bilgileri paylaştık. İzmir, Malatya ve Elazığ depremlerinde AFAD’ın koordinasyonunda Ankara Büyükşehir Belediyesi ekipleriyle birlikte sahadaydı. Bu hizmetleri teknolojik altyapısı güçlü daha iyi organize olmuş bir şekilde yapmak düşüncesindeyiz.”
© Tüm hakları saklıdır.