Haberler

24 Kasım Öğretmenler Günü | "Pes Etmeyen Kahramanlar"

İzmir, Muş ve Şırnak'ta öğretmenlerin hikâyeleri filme taşındı

22 Kasım 2019 14:57

Maltepe Üniversitesi, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde 'Pes Etmeyen Kahramanlar'ın hikâyelerini ölümsüzleştiriyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın desteğiyle geçen yılın ardından bu sene de İzmir, Muş ve Şırnak’ta  öğretmenlerin hikâyeleri ele alınarak üç kısa film ile ekrana taşındı.

Üç ayrı şehirde yapılan çekimlerde kameranın karşısına geçen öğrenciler, öğretmenlerini ve öğretmenlerinin hayatlarında yarattığı değişimi anlattı.

Maltepe Üniversitesi, 2018 yılında da Anadolu’nun dört bir yanında, zorluklarla ve yokluklarla mücadele eden öğretmenlerin hikâyelerini altı ayrı film ile ekrana taşımıştı.

Maltepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şahin Karasar, 'idealleri yolunda çalışan ve öğrencisinin kaderini değiştiren tüm öğretmenlerin birer hayat mimarı olduklarını' söyledi. Karasar, “Öğretmen sadece bilgiyi aktaran değil, öğrencisindeki cevheri açığa çıkaran ve o cevheri işleyendir. Çocuklarımızın geleceği, öğretmenlerimizin ellerindedir. Fark yaratan öğretmenlerin hikayelerini kısa filme çekerek, Türkiye’nin tüm cefakar ve fedakâr öğretmenlerine adamayı amaçladık” dedi.

İşte o öğretmenlerin öğrencilerinin hikâyeleri:

%99 görme engelli müzik öğretmeni, öğrencilerini müzikle tanıştırdı 

Muş’un Yarpuzlu Köyü Ortaokulu’nda görev yapan, yüzde 99 görme engelli Caner Keser’i, 10 yaşındaki öğrencisi İlknur Kılıç anlattı. Keser, engelli tayini hakkından yararlanmayarak Doğu’daki köy okullarında görev yapmayı kendi isteği ile seçen bir müzik öğretmeni.

Daha önce müzik öğretmenine sahip olmayan çocuklarla koro kuran Keser, öğrencilerine notaları öğreterek köye sazını ve piyanosunu getirtti. 

5. Sınıf öğrencisi İlknur Kılıç, Keser'i “Öğretmenimiz engelli olmasına rağmen biz hiçbir engel hissetmedik. O söylerdi, biz yazardık. Müziği o kadar çok sevdim ki, köyümüzde lise olmamasına rağmen Muş’taki güzel sanatlar lisesine hazırlanıyorum. Büyüdüğünde Caner öğretmeninin izinden gidip, müzik öğretmeni olmak istiyorum" sözleriyle anlattı. 

Çobanlıktan öğretmenliğe

Şırnak’ın Balveren Beldesi’nde bir grup gönüllü köy öğretmeninin hikâyesini ise; babası gibi çobanlık yapacakken, artık bir üniversite öğrencisi olan, öğretmen adayı Sevda Bayık anlattı.

Balverenli gönüllü öğretmenler, 90 metrekarelik bir ahırı kendi imkanlarıyla kütüphaneye çevirdi. Liseyi bitirdikten sonra hayvancılıktan geçim sağlayan ailelerine bu alanda yardım etmeyi düşünen gençlerin bu kütüphaneye gelmesini sağlayan öğretmenler, üniversite sınavı hazırlık programı yürütüyor.

Şırnak Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün destek verdiği kütüphanenin gönüllü öğretmenleri Umut Bayram, Aydın Fidan, Orhan Artuç, Halide Yıldız, Aysel Yıldız, Rıdvan Artuç ve Fuat Sidar, beldenin tüm çocuklarının üniversite diploması alıp, meslek sahibi olmasını hedefliyor. Bu amaçla, yıllardır öğrencileri üniversite giriş sınavına maddi karşılık almadan hazırlıyorlar.

Kütüphane öğretmenlerinden Orhan Artuç, “Biz köyümüze bir hizmette bulunmak istedik. Kendi imkanlarımızla sıra, tahta, kitap ve testleri temin ettik. Üniversiteye her yıl 20-25 öğrenci gönderiyoruz. Haftada beş gün çocuklarımız burada ders görüyor. Çocuklarımızı üniversiteli yapıyoruz” dedi.

'Dünyanın en iyi 50 öğretmeninden biri'

İzmir’in Gaziemir ilçesinde Anafartalar İlkokulu’nun imkanlarını iyileştirmeye çalışan Okul Müdürü Okul Müdürü Samet Başkonuş’u ise, 11 yaşındaki öğrencisi Ali Demir anlattı.

Başkonuş, eski okul binasını bağışlarla yenileterek kütüphane, spor ve sanat atölyeleri açtı. Bilgisayarla daha önce tanışmamış çocukları robotik, web tasarım ve kodlama konusunda destek vererek bu alandaki yarışmalarda Türkiye şampiyonu olmalarında rol oynadı.

Avrupa’da 300 okulla işbirliği yapan Başkonuş, semtteki Suriyeli çocukları okula kaydettirdi. Sokakta yaşayan 1200’den fazla çocuğa projeleriyle ulaşan Başkonuş ‘Eğitimin Nobel’i olarak anılan Global Öğretmen Ödülü’nün 2019 yılı finalistleri arasına girerek ‘Dünyanın En İyi 50 Öğretmeni’nden biri seçildi.

Başkonuş, şu ifadeleri kullandı:

“Bu okulda, bu mahallede okuyan, bu semtin öğrencilerinin hiçbirisinin; özel okullarda okuyan herhangi bir öğrenciden tek bir eksiği yok. Ben bir öğretmen olarak sadece eğitimde fırsat eşitliği oluşturmaya çalışıyorum. Meslektaşlarına tavsiye etmek istediğim; öğretmenlerin çocukları sevmeleridir. Çocukların gözündeki ışığı görmeye çalışmalarıdır. Çocuğun içerisindeki cevheri dışarıya çıkarmasıdır.”