Kayıp halka

Gürciyev

Budalaların Şerefine

HALE BİRGÜL AKÇAKMAK

Kırmızı Kedi Yayınevi 2021 200 s.

"Elimizdeki kitap portre, temel kavramlar, metinlerinde sanat uygulamaları, sanatın temelini oluşturan kavramlar, deneysel yönelimler ve müzik deneyimi, erken performans sanatı uygulamaları ve 1950 sonrası performans sanatının Gürciyev sanat uygulamalarıyla ilişkisi  bölümlerinden oluşuyor. Tuvalini alabildiğince geniş kuruyor sanat şövalesine ve Gürciyev Metodu'nda sanatın işlevini çözümlemeye girişiyor rehberinin peşinde."

ÖMER ALTAN

Yazarın doktora tezi kitaplaştırılmış. Neden mi? Çünkü bu çalışma beynelmilel düzlemde önem arzediyor. Konu fazlasıyla niş gibi gözükebilir fakat esasında insan olmanın ne olduğunu sorgulayan her dimağa dokunacak kapsayıcılıkta. 

Böylesi bir kaynak kitap odağı itibariyle dünya kütüphanelerinin ensiz raflarındaki yerini almayı bekliyor. Az eser verilmiş alana ferahlık getiriyor. Özenle derlenmiş verinin zamana dayalı sanrılardan arındırılıp sunulması okurun anlatılanlara güvenle yaklaşmasını kolaylaştırıyor.

Kitabın ismi dikkat çekici değil mi? Budalaların Şerefine. Ne demek olabilir diye düşünürken önsöz metninde yazar imdadımıza yetişiyor. 

"Gürciyev öğrencileri için düzenli olarak yemekler hazırlar. Birlikte yenilen bu yemekler gün boyu devam eden fiziksel ve içsel çalışmaların bir devamıdır. Öğrenciler sırayla sofradaki bir budalayı seçer ve ardından onun şerefine kadeh kaldırılır. Kimdir bu budala? İşin aslı Gürciyev de dahil sofradaki herkes!"

Kitabın alt başlığı Gürciyev ve Performans olduğuna göre bir sonraki soru da Gürciyev'in kim olduğu elbet. Gürciyev 20. yüzyılın guru figürlerinden, bir farkındalık taşıyıcısı. Sanayileşme ve modernizm krizleri sırasında duyulmayanlara kulak veren bilgelik hayaletlerinden birisi de o. Kısıtlanan bilinci orijin genişliğine kavuşturmaya çabalamakta. Kısaca Gürciyev entelektüel tanımların kıyısında dolaşan gizemli karakterlerden, usun kibrini teskin etmeyi amaçlayan alışılmadık tarzda bir öğretmen.

Doğum tarihi tam olarak saptanamayan Gürciyev'in ölüm yılı 1949. Cihân Harpleri arasında insanın uyumlu gelişimine odaklanan bir karakter dolanıyor Kıta Avrupası'nda, nereden geldiğine kimse tam olarak hâkim değil. 18 yaşında çıktığı düşünülen yirmi yıllık arz tavafını tamamlamış, bilinmedik bilgilerle dola taşa Paris sokaklarına arz-ı endam edivermiş, doğu topraklarından bilgelik kumu getirdiğini iddia etmekte.

Elbette şüphecileri de var meselenin, Gürciyev'in arayış içindeki insanları avucuna alan karizmatik şarlatanın teki olduğu zannındalar. Tamam da, bu avuç içindeki insanlar listesinde yıldız mimar Frank Lloyd Wright, usta kısa öykücü Katherine Mansfield ya da önemli tiyatro insanı Peter Brook gibi isimlere denk gelince göz, sorgulamaların tesiri seyreliyor. 

Elimizdeki kitap portre, temel kavramlar, metinlerinde sanat uygulamaları, sanatın temelini oluşturan kavramlar, deneysel yönelimler ve müzik deneyimi, erken performans sanatı uygulamaları ve 1950 sonrası performans sanatının Gürciyev sanat uygulamalarıyla ilişkisi  bölümlerinden oluşuyor. Tuvalini alabildiğince geniş kuruyor sanat şövalesine ve Gürciyev Metodu'nda sanatın işlevini çözümlemeye girişiyor rehberinin peşinde.   

Sanat eğlencelik niteliklerle anılmıyor bu metodda. Sanat; insanı uyumlanmaya sürükleyecek yükseltici güç olarak öne çıkarılıyor. Bu nedenle diyor yazar, dönemin onlarca önemli sanatçısının yolu Gürciyev Metodu'ndan geçiyor. "Gürciyev'in sanatçı ve sanat eseri üzerine serdettiği düşüncelerden etkilenen yazar Katherine Mansfield, büyük bir sanat eseri üretmek için gerekli olan yoğun mücadelenin, kişinin yeni bir ben üretmesiyle mümkün olduğunu söyler." gibi cümlelerle konunun tabiatındaki yoğunluğun altı çiziliyor.

Ezoterik yani içe kapalı bir öğreti aktarım sisteminin performans sanatıyla ilgisinden bahseden kitap "spiritüel" etiketli bilginin zihinden bedene geçişini takip ediyor. Kişisel gelişim bataklığındaki bulanık suların dikkatinizi ödünç almasına izin vermeden devam ediyor yolculuk, uzun zamandır göz ardı edilen bağlantıların açığa çıkması mümkün kılınıyor. Kitabı etkili yapan da bu, güncel yaşantımızı saran kolları birleştirmeye yeltenmesi; izleri sürerek Gürciyev dönemine dayanan performans sanatı, Yeni Çağ cereyanı gibi gerçekliklerin birbirine dikildiği iplikleri ortaya çıkarmasında.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                 

Gürciyev'in 1924 yılında geçirdiği trafik kazasının ardından kaleme aldığı Hepsi ve Her Şey üst başlıklı kitap üçlemesini didik didik ederek öze uzanmış yazar. Bu kitaplarda anlatılan hikâyelerin okurun algısında yeni sentezler oluşturmaya yönelik tasarlandığından emin olmuş.

"Masalların sembolik dilini ve terminolojisini anlamak için her türlü yangından uzak ve özgür bir okuma geliştirmek gereklidir. Gürciyevi hikâyelerinde, dünyada varolan her şeyle ilgili düşünce ve duygu alışkanlıklarımızı yerle bir etmeyi hedeflemiştir." 

Gürciyev'in yolunda sanatın önemini detaylarıyla aktaran bu inceleme, edebiyattan müzik, dans ve performansa doğru elastikleşirken çağdaş sanatta eksik olanın altını çizmekten de geri durmuyor. 

İyi hoş da ne öneriyor Gürciyev diyorsanız, özetleyelim: İnsan entelektüel, bedensel ve duygusal olmak üzere üç merkezden oluşuyor. Çoğunluğun alışkanlıklar deryasından çıkamaması varlıklarındaki bu üç merkezin çatışmalı halde süregelmesine sebep veriyor. Üç merkezi farkındalıkla uyuma taşımak kişinin elinde fakat bunun için disiplinli çalışmalara ihtiyaç var. 

Zihin yeni yeni alışkanlık tuzaklarına düşmeyi ararken Gürciyev geliştirdiği uygulamalarla kişinin kendi dönüşümünü gerçekleştirebilmesine odaklanıyor.

Sanat, felsefe, simya, psikoloji, bilim ve benzeri nice gölün denizleştiği bir okuma fırsatı sunulmuş. Pyhtagoras'tan Newton'a, Bauhaus mimarlığından piyano akort yaklaşımlarına, Fluxus akımından Grotowski ekolüne tıka basa dolu kapakların arası. Kopuk görünen bilgi zincirlerini birbirine eklemleyecek bir çeşit kayıp halka imâl edilmiş.

Çalışma titizlikle işlenmiş, arşivlik fakat canlı da, kabuklaşmayacağı belli, zaman zaman tekrar bakılacak cinsten, başka türlüsü mümkün değil çünkü "bu anlayışa göre, insan olmak sanatçı olmaktan önce gelir."

 •