DER: STEVEN BARBONE, MICHAEL BRUCE
Çeviri: Mustafa Topal İletişim Yayınları
"Batı Felsefesindeki 100 Temel Mesele bir başlangıç kaynağı değil ancak felsefeye dair temel bilgileri olanların göz ardı edemeyecekleri bir kitap."
Üniversiteden arkadaş Steven Barbone ve Michael Bruce’un okul yıllarında fark ettikleri bir açığı kapatmak üzere alanlarındaki uzman isimlerle birlikte çalışarak derledikleri kitap, felsefi argümanların temellerini ele alıyor. Bunu yaparken özellikle felsefe öğrencilerinin karşılaşması muhtemel en önemli argümanları seçtiklerini belirtiyorlar. Ancak şüphesiz, ele alınan konular sadece felsefe öğrencilerinin değil felsefeye ilgi duyan herkesin bir şekilde ilgisini çekecek, kafasını kurcalayacak konular. Zaten, felsefedeki en önemli 100 argümanı eksiksiz bir şekilde vitrine çıkardıkları iddiasında da değiller. Fakat herhangi bir konu üzerine felsefi düşüncenin nasıl şekillendiğini, filozofların birbirlerine olan etkilerini, ötesinde felsefi düşüncenin mantık sembolleriyle izahını açık şekilde bulmak mümkün kitapta: Her bölümün sonunda öncüllerden sonuçlara giden akıl yürütme tarzlarını mantık sembolleriyle görmek, felsefe kitaplarında çok alışık olmadığımız ama düşüncenin nasıl sistematik hale getirildiğini görmek açısından önemli bir tarz.
Kitap altı bölümden oluşuyor. “Din felsefesi” bölümünde Aquinalı Thomas’ın beş kanıtından Euthyphron ikilemine, Hume’un mucizelere karşı argümanından üzerinde herkesin bir fikri olan Nietzsche’nin “Tanrı öldü” argümanına kadar genel bir inceleme yapılıyor. Hemen ardından gelen “Metafizik” bölümü idealizm, kişisel kimlik, değişimin reddi, Theseus’un gemisi, ruh, özgürlük, ölüm, kadercilik gibi tartışmalara yer veriyor. Üçüncü bölüm “Epistemoloji” üzerine: Descartes’ın cogito, ergo sum’u (Düşünüyorum, öyleyse varım) Aziz Augustinus’un si fallor, sum’u (Yanılıyorsam, varım), kuşkuculuk, Thales, Anaksimenes, Aristoteles… “Etik” bölümüne Platon’un “devlet”iyle başlarken Kant, Mill ve Moore gibi felsefe tarihinin önemli filozoflarının argümanlarıyla devam ediyor. Beşinci bölümde ele alınan “Zihin felsefesi”ni ise altıncı ve son bölümdeki “Bilim ve dil” takip ediyor. Bu iki bölümde “Zihin boş bir levha mıdır yoksa doğuştan gelen düşünceler var mıdır?”, “Zihin-beden problemi nedir?”, “Tamamen özel dil diye bir şey var mıdır?” gibi birçok felsefi sorun tartışılıyor. Ayrıca kitabın sonunda yer alan “Ekler” bölümünde mantık dili ve sembollerine, mantıksal çıkarım ve bildirim kurallarına yer veriliyor ve ele alınan her yeni konuda, konuyla ilgili yararlanılabilecek kitapların, makalelerin de küçük bir listesi bulunuyor.
Dili ağır mı? Abartı derecesine ulaşmıyor olsa da evet diyebiliriz. Fakat konu felsefeyken dili daha fazla basitleştirmek de pek mümkün değil sanki. Zaten kitap bölüm sonlarındaki özet denilebilecek önermelerle fikirleri, tartışmaları olabildiğince açık bir halde önümüze koymayı denemiş durumda. Fakat özellikle sıradan okur için argümanlar karmaşıklaştıkça kitabın takibinin biraz zor olabileceğini söyleyebiliriz. Kitap, okuyucunun bilgilerine güvenerek hareket ediyor; bölümler tekrardan kaçınarak tek solukta anlatıyor derdini. Eğer öncesinde konuya dair ilginiz varsa takipte zorlanmıyorsunuz fakat okuduğunuz argüman karşınıza ilk defa çıkmışsa işiniz biraz zorlaşıyor. Kitabın, derleyenlerin de belirttiği gibi esas olarak felsefe öğrencilerine temel bir kaynak sunmak için hazırlandığı düşünülürse felsefeyle uğraşanları, kafa yormayı sevenleri yılgınlığa düşürecek kadar düzeyde değil bunlar.
Kitabın geniş çerçevesi sayesinde, felsefeye dair az çok bir şeyler okumuş herkesin bilgisiyle denk gelebilecek bir şey bulunuyor Batı Felsefesindeki 100 Temel Mesele’de. Kitabı okurken kendini kanıtlamış bir okulda felsefe dersi alıyormuş gibi hissediyorsunuz. Notlar çıkartıyor ve belki de felsefenin bu kadar sadeleştirilmiş haliyle daha önce karşılaşmadığınız için biraz zorlanarak da olsa argümanların temeline inebiliyor, bir de üstüne ilgili olduğunuz konuda araştırmanıza nerden başlayabileceğinize dair ufak ipuçlarıyla karşılaşıyorsunuz. Sonuçta Batı Felsefesindeki 100 Temel Mesele bir başlangıç kaynağı değil ancak felsefeye dair temel bilgileri olanların göz ardı edemeyecekleri bir kitap.