DİĞER
"Hayatı felaketleri, yeisi, tesellileri ve keyfiyle bir arada kavrayan; gündelik hayata dair orijinal tespitleri ve gözlemleri olan; ekmek parası için denizin de, güneşin de, havanın da kahrını çeken, fakat yalnız insanların kahrını çekemeyen Cemil Süleyman, bütün bunları da hınzır benzetmeler, mütebessim eleştiriler ve kıvrak bir Türkçeyle yazan sahici bir yazar..."
"Yitirilen Cennet’te, işleyen düzenin “kölelik” olduğunu düşünüyor isyankâr melekler. Şeytan, ondaki büyüklük tutkusunun izleri ile Tanrı’nın adaleti ve tanıdığı seçim özgürlüğü bir yana; 'yeryüzünde' monarşiye dayalı yönetime başkaldırması gereken insanın başka bir âlemdeki modeli niteliğinde."
Ağaçların insanlığın medeniyeti inşa serüvenindeki yeri kendine özgü ve önemlidir; ağaçlar, insanlara yol gösteren, bilge ve hayırlı bir güç olarak tebarüz etmişlerdir. Ancak hep böyle mi olmuştur?
John Steinbeck'in Sardalye Sokağı'nın bir “delik”le açılması ve romanın devamı mahiyetindeki Tatlı Perşembe'nin bir teleskopla sona ermesi nedensiz değildir...
Dokunaklı karakterleriyle, şiirsel diliyle, ironisi ve mizahıyla, Steinbeck okumak bir şölen gibidir...
Mecid Mecidi sinemasında sıradan hayatların asudeliği de, haklılığı hayli kuşkulu fersudeliği de, sınırları itina ile belirlenmiş bir doğallığın aynasından aksediyor kameraya...
CANAN, aşılması imkânsız Kaf Dağı’nı, bilinçdışımızdaki ve bize öğretilen anlatılardaki hâliyle cennet ve cehennemi yıkmayı, bunu yaparken de tüm kavramları dönüştürmeyi seçiyor
Ânı genişletip derinlikli bir romana dönüştüren, acı bir ironinin gölgesini tüm bir metne yayan, dili tüm olanaklarıyla kullanıp buna rağmen dil tasarrufu sağlayan bir Yavuz Ekinci ile karşılaşıyoruz...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık