Ekonomi

Zora düşen özel hastaneler tek tek satışa çıkarıldı

Kriz ve çeşitli yasal uygulamalar nedeniyle dar boğaza giren özel hastaneler tek tek satışa çıkmaya başladı.

21 Ağustos 2009 03:00

Kriz ve çeşitli yasal uygulamalar nedeniyle dar boğaza giren  özel hastaneler tek tek satışa çıkmaya başladı.

Referans Gazetesinde yer alan habere göre, hızlı büyüme, fark sınırlaması, Tam Gün Yasası, katılım payı, ekonomik kriz ve son olarak devreye girmesi beklenen global bütçe uygulaması nedeniyle önünü göremeyen özel hastaneler tek tek satışa çıkmaya başladı. Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği'ne üye 20 hastane müşteri arıyor. Satışa çıkarılan hastanelerden biri de kâr kaygısı olmayan Türkiye Diyanet Vakfı'na (TDV) bağlı Ankara Dikmen'deki "Özel TDV 29 Mayıs Hastanesi". İstanbul İçerenköy'deki Kazım Taş'a ait İsviçre Hastanesi ise geçtiğimiz günlerde Bayındır Sağlık Grubu tarafından satın alındı.

Sağlık sektöründeki belirsizliklerin birçok yatırımcıyı olumsuz etkilediğine dikkat çeken Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Reşat Bahat, şu ana kadar 20 sağlık kuruluşunun işletmesini satılığa çıkardığını söyledi. Sektörde açılan yeni hastanelerin yatırım planının yıllar önce yapıldığını bu nedenle iptal edilemediğini kaydeden Bahat, "Şu anda sektörde açılan hastane sayısı fazla görünse de bunlar daha önce yatırım planı yapılmış olanlar. Sağlık sektörünü ekonomik istikrarsızlığın dışındaki belirsizlikler etkiliyor. Bu nedenle pek çok yatırımcı hastanesini elinden çıkarmaya çalışıyor. Kapanma haberleri ise daha çok İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerimizden geliyor" dedi. Bahat zarar eden işletmelerin değerinin altında satışa çıkarıldığını açıkladı.
 
1 yıldır temel atma törenine çağırılmadık

Türkiye'de 820 kamu, 420 de özel hastane faaliyet gösteriyor. Türkiye'deki sağlık hizmetinin yüzde 30'unu karşılayan özel hastaneler 10 milyar TL'lik bir sektörü oluşturuyor.

2006'da revize edilen sağlık politikaları ile SGK'lı hasta kabulüne başlayan özel hastaneler, 2003'de yüzde 8 olan toplam sağlık hizmetlerindeki payı şu anda yüzde 30 seviyesinde. 2006'da yüzde 80'i İstanbul'da olmak üzere 250 özel hastane bulunuyorken 2009'da bu rakam 420'ye yükseldi. Bazı hastaneler zincirleşirken, sektör dışından yatırımcılar da sağlıkçı oldu.

Özel hastanelerin büyümesinin belirli bir planlama yapılmadan gerçekleştiğini dile getiren Bahat, "Bu hızlı büyüme planlama olmadan yapıldı. Hızlı büyüme teşvik edildi. Ama sonra yan yana açılan hastaneler birbirleri için rahatsız edici oldu. 15 Şubat 2008'de özel sağlık kuruluşlarının büyümesinin belli bir plana bağlanmasına yönelik bir genelge yayınlandı. Bu saatten sonra hemşire de alamazsınız, doktor da tıbbi cihaz da dediler. Çok ciddi müracaat var ama birçok hastane bu nedenle açılamadı. 1 yıldır temel atma törenine çağırılmadık" dedi.
 
Özel sektörün 3 milyar dolar borcu olduğunu kısa vadede ödemesinin 1 milyar dolar olduğunu ifade eden Bahat, dövizdeki dengesizlik, pazardaki daralma, faizlerdeki yükseklik gibi sorunların canlarını yaktığını kaydetti. Katılım bedellerindeki ücret farkı adaletsizliğinin giderilmesini olumlu bulduklarını kaydeden Bahat, buna karşın son olarak devreye alınmaya çalışılan global bütçe uygulamasının sektör için ciddi sıkıntı yaratacağını söyledi.

Bayındır, İsviçre Hastanesi ile İstanbul'a geldi

İsviçre Hastanesi, 1997'de Dr. Kazım Taş tarafından kuruldu. 7 bin 200 metrekare kapalı alandan oluşan İsviçre Hastanesi, 7 ameliyathane ile toplam 118 yatak kapasitesine sahip. Genel cerrahi, kadın hastalıkları ve doğum, iç hastalıkları, çocuk sağlığı ve hastalıkları, kulak-burun-boğaz hastalıkları, göz hastalıkları, ortopedi ve travmatoloji, üroloji, nöroloji, ağız ve diş sağlığı, beyin ve sinir cerrahisi, fizik tedavi ve rehabilitasyon, kardiyoloji, kardiyovasküler cerrahi, dermatoloji, anestezi ve reanimasyon, laboratuar ve radyoloji branşlarında hizmet veriyor.

İş Bankası kuruluşu olan Bayındır Hastanesi'nin ise, Ankara Söğütözü ve Kavaklıdere'de birer hastanesi ile Bayek Cerrahi ve Tıp Merkezi ile diş klinikleri bulunuyor.
 
TDV satış gelirini işletme sermayesi olarak kullanacak

Ankara ve İstanbul'daki 4 hastanesiyle sağlık sektöründe faaliyet gösteren Türkiye Diyanet Vakfı, sektördeki gelirler azalınca Ankara Dikmen'deki hastanesini satışa çıkardı. Satış kararını önceki gün gazete ilanıyla duyuran Vakıf, buradan elde ettiği geliri işletme sermayesi olarak kullanacak. "Sağlık sektöründe işler artık iyi gitmiyor. Türkiye'nin sağlık bütçesi çok yüksek. Devlet artık sağlık ödemelerini kısmak istiyor. Bir dahiliye hastası için bize ödenen para sadece 22 TL. Bu şartlarda ayakta kalmak çok zor" diyen Özel TDV 29 Mayıs Hastanesi'nin İşletme Müdürü Mehmet Atabey, bu nedenle küçülmeye gideceklerini söyledi. Atabey, "Bir diğer hastanemizi de satmayı planlıyoruz. Elimizde sadece 2 büyük hastenenin kalmasını istiyoruz" diye konuştu. 11 yıllık geçmişe sahip hastanenin devri kapalı zarf usulüyle 1 Eylül'de yapılacak.
 

Özel hastanelerin başlıca sıkıntıları
 
- Fark ücretinin yüzde 30 ile sınırlandırılması: Temmuz 2008'de alınan kararla, özel hastaneler hastaya uygulanan tüm işlemlerden en fazla yüzde 30 fark almaya başladı. Bu durum özellikle bedeli yüksek ameliyatlarda özel hastanelerin zarar etmesine neden oldu.

- Katılım payı farkı uygulaması: Ekim 2008'de 10 TL'lik katılım payı farkı uygulaması devreye girdi. Ancak uygulama özel hastanelerin tepkisini çekince mayıs ayında bu rakam 2 TL'ye çekildi.

- Doktorlara yönelik tam gün çalışma yasası: Uygulamanın devreye girmesiyle, doktorlar hem devlet hem de özel hastanelerde çalışamayacak. Bu durum özel hastanelerin doktor sıkıntısı yaşamasına neden olacak.

- Global bütçe uygulaması:SGK'nın tasarruf gerekçesiyle hayata geçireceği uygulamayla, özel hastanelerin bütçesi önceden belirlenecek ve bu bütçeyle hizmet vermeleri istenecek. Bütçenin üzerine çıkan maliyetler özel hastanelerin cebinden çıkacak. Sınırlı bütçenin istihdamdan hizmet kalitesine kadar birçok konuda sıkıntı yaratacağı belirtiliyor.