Gündem

Zonguldak'ta grizu patlaması: 30 kişi toprak altında

TTK Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında patlama meydana gelirken göçük altındaki 30 kişiye ulaşılmaya çalışılıyor.

17 Mayıs 2010 03:00

T24 - Zonguldak'taki Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağındaki grizu patlamasının üzerinden saatler geçmesine rağmen 30 işçiye hâlâ ulaşılamadı. Havalandırmayla ocaktaki karbonmonoksit gazının temizlenmesine, göçükleri açma çalışmalarına başlandı.


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, TTK Karadon Müessese Müdürlüğü Yeni Servis Kuyusu alanında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Türkiye'nin en profesyonel kurtarma ekiplerinin görev yaptığını söyledi.

 

Kurtarmaya yönelik 400 kişinin ellerinden gelen çalışmayı ortaya koyduğunu vurgulayan Dinçer, "Göçüğün olduğu bölgeye ulaşıldı. Havalandırma temin edildi. Sabahleyin ilk kazma vuruldu, Göçüğün temizlenmesine başlandı. Her türlü çabayı sarf ediyoruz. Sükunet tavsiye ediyoruz. Dün, saat 13.28'de grizu patlaması oldu. Onun dışında patlama yok. Henüz göçüğün büyüklüğü konusunda ve işçilerimize nasıl ulaşacağımız konusunda elimizde yeteri kadar bilgi yok. Her türlü çabayı sarf ediyoruz. Mümkün olduğu kadar en kısa zamanda ulaşmaya çalışacağız. Göçüğün olduğu yerdeyiz, umudumuzu koruyoruz. Çünkü metan gazının olmadığı bölümlerin olduğuna dair bilgiler var elimizde. Ümit ediyorum ki işçilerimiz o bölgededirler. Umudumuzu kaybetmeye hiç gerek yok. İnşallah korktuklarımız başımıza gelmez" dedi.

 

Dinçer açıklama yaptığı sırada bazı madenciler, bölgede yol sorunu olduğunu belirterek tepki gösterdiler.

 

Bunun üzerine Bakan Dinçer, yol problemini bildiklerini, bu konuları tekrar tekrar paylaşmaya gerek olmadığını belirterek, "Bizim bir acımız var. Hepimizin yüreği yanıyor. Bu acımız varken başka sorunları konuşmaya gerek yok. Şimdi en azından bu arkadaşlarımızı kurtardıktan sonra bu meseleleri konuşmalıyız. Şu anda sorumlu, sorunlu aramıyoruz. Tek yapmayı düşündüğümüz ve odaklandığımız konu işçilerimizi oradan çıkartmak ve ailelerini rahatlatmaktır. Diğer sorunları konuşacağımız çok vaktimiz olacak" dedi.

 

Gazetecinin "İhmal var mı" sorusuna da Dinçer, "Teknik düzeyde herhangi ihmal gözükmüyor. Çünkü en son ekim ayında burada çok kapsamlı denetim yapılmış. İş güvenliği konusundaki denetimlerde herhangi eksiklik görülmemiş. Bu açıdan bakıldığında burası kamu kurumu ve iş güvenliği konusunda profesyonelce çalışılan bir alandı. Bizim gördüğümüz bir şey yok şu anda. Ancak patlama sebebiyle bir ihmal, hata var mı onu göçüğü kaldırdıktan sonra göreceğiz. Şimdiden bir şey söylemek mümkün değil" diye konuştu.

 

Maden ocağının yeni açıldığına yönelik iddiaların sorulduğu Bakan Dinçer, "Belki orada kavramsal bir karışıklık olabilir. Aslında galeride patlama oldu. Dolayısıyla kömür çıkarılırken patlama olmadı. Kömür ayağına giderken galeri açılıyordu, o sırada patlama oldu. Ocak yeni değil. Burada iş yapan müteahhit yeni değil, uzun yıllardır çalışan müteahhit. O açıdan bakıldığında orada herhangi sorun görmedik" dedi.

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, mahsur kalan işçilerin sayısına ilişkin de şunları söyledi:

 

"İlk bilgilerimiz 32 olduğu yönündeydi, sonra isim isim yapılan tespitlerde 30 kişi olduğunu biliyoruz ama sürpriz bir şekilde aşağıda başka isimler var mı yahut başka insanlar var mı onu şimdi görme imkanımız yok. Ancak şu andaki tespitlerimiz 30 kişidir. Mümkün olduğunca çabuk ulaşmaya çalışıyoruz. Tabii süre uzadıkça umutlar azalır. Elimizden geleni yapıyoruz."

 

Ömer Dinçer ayrıca, "Şu anda insanlar üzüntülü, yüreği kan ağlıyor" diye konuştu.

 

Bakan Yıldız sabır istedi

 

Bu arada, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da, kazanın şu anki bulgulara göre grizu patlaması olarak görüldüğünü, tam tespitlerin olay mahalline ulaşıldığında yapılacağını söyledi.

 

Yıldız, "Biraz daha sabırlı olmalıyız. Gece gündüz demeden arkadaşlarımıza sağlıklı şekilde ulaşabilmenin peşindeyiz. Bunun için de uğraşıyoruz. İki yol vardı, bunlardan bir tanesi yüksek basıncın etkisiyle tamamen dağıldığı için o yoldan gidemiyoruz, daha uzak yoldan gideceğiz. Gelik mevkisinden 2000-2500 metre mesafedeki göçüğün oradan girmek zorundayız" diye konuştu.

 

Göçüğün temizlenmesi için yer altında 5 ekibin çalıştığını anlatan Yıldız, "Göçük yalnızca kömür değil, taş ve kayalardan da oluşuyor. Ekipler, değişmeli olarak çalışıyor. Ondan sonraki tablo nedir? ikinci ve üçüncü bir göçük var mı? Biz bu açıları paylaşırken oradaki işlerimize herhangi bir aksama olmadan devam etmemiz lazım" dedi.

 

Gazetecinin, taşeron firma yetkililerinin gözaltına alınıp alınmadığı sorusunu Bakan Yıldız, "Bizim şu anda tek amacımız var. Birinci amacımız, arkadaşlarımıza bir an önce ulaşmak" diye yanıtladı.

 

Başbakan bölgeye gelecek mi?

 

Başbakanın konuyla ilgili en son ne zaman bilgilendirildiği ve bölgeye gelip gelmeyeceği sorusunu da Bakan Yıldız, "Dün gece saat 02.00-02.30 civarında sayın Başbakanımız aradı. Konuyla ilgili kendisine bilgi arz ettik. Bakanlarımız, milletvekillerimiz, bütün yetkili kurumların görevlerinin başında olduğunu söyledik. Kendisine sürekli bilgilendirmede bulunuyoruz. İspanya dönüşünde de kendisiyle tekrar görüşeceğiz" dedi.

 

Öte yandan, 30 işçinin yakınlarının 75. Yıl Cumhuriyet Kuyusu önündeki endişeli bekleyişi sürüyor.

 

Kılıçdaroğlu ve Tekin  bölgeye gidiyor

 

Bu arada, CHP Genel Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin de Zonguldak'a gideceği açıklandı.


Ailelerin korkulu bekleyişi


 Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında ulaşılmaya çalışılan 30 işçinin yakınlarının endişeli önündeki bekleyişi  sürüyor.

 TTK'dan emekli maden işçisi Turan Kebabcı, maden mühendisi 28 yaşındaki oğlu Koray'ın 4,5 yıldır özel firmada çalıştığını, maden ocağı yakınındaki evlerinden ambulans sesini duyarak kazayı haber aldığını söyledi.

 Patlamanın eksi 540 kotunda olduğunu duyunca oğlunun da işçiler arasında yer aldığını anladığını anlatan Kebabcı, şöyle dedi:

 ''Oğlum, Zonguldak Karaelmas Üniversitesinde 2 yıllık maden teknikerliği bölümünden mezun olmasının ardından dikey geçişle Konya Selçuk Üniversitesinde maden mühendisliğini bitirdi. Patlamanın olduğu ocakta maden mühendisi oğlum var, yüzde 1 umudum bulunuyor. Ben maden ocaklarını çok iyi biliyorum. Oğlum da madenle ilgili bir iş kazanınca karşı çıkmadık. Özel firmada iş bularak çalışmaya başlamıştı.''

 Ahmet Özbay, kardeşi Murat'ın 36 yaşında olduğunu, yaklaşık 5 yıldır firmada çalıştığını belirterek, şöyle konuştu:

 ''Kardeşimin 2 çocuğu var. İlk kez maden ocağında çalışmaya başlamıştı. Babamız madenden emekli. Maden ocaklarının tehlikelerinin farkındayız. Ancak hiç böyle bir kazayla karşılaşmamıştık. Ben kardeşimin sağ kurtulacağından ümitliyim. İçimde herhangi sıkıntı yok. Çalışmalar konusunda net bilgi alamıyoruz. Kuyudan sürekli birileri inip çıkıyor, biz de bekliyoruz.''



İşçilerden bir yıl önce evlenen Sadık Kocakaya'nın annesi Sebahat Kocakaya, oğlunun 5 yıldır firmada elektrik teknisyeni olarak çalıştığını, dün öğlen saat 13.00'ten itibaren beklediklerini ifade ederek, ''Kimse yok mu? Allah bize yardım etsin. Sizin yakınınız yerin altında olsa ne isterdiniz? Bizi düşünün'' dedi.

Kocakaya'nın eşi Dilek de ''Sadık ne olur sağ salim gel'' diye ağıt yaktı. Kocakaya ailesinin yakınlarının sürekli sinir krizi geçirmeleri üzerine ambulansta bekletildikleri görüldü.


Dünden bugüne yaşananlar


Karadon Maden Ocağı’ndaki patlama dün saat 13.30 sularında meydana geldi.

Patlamanın hemen sonrasında kafes diye tabir edilen asansörde mahsur kalan 8 işçi kurtarılırken, dumandan etkilenen işçilerin durumununu iyi olduğu belirtildi. Ancak, eksi 540 metre derinlikteki iki ayrı galeride çalışan 30 işçiden aradan geçen süreye rağmen haber alınamadı.

Konuyla ilgili kapsamlı açıklama, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ve devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile birlikte bölgeye giden Enerji Bakanı Taner Yıldız'dan geldi.

İşçilere ulaşmak için iki yol olduğunu söyleyen Yıldız, ''Bunlardan bir tanesi yüksek basıncın etkisiyle tamamen dağıldığı için o yoldan gidemiyoruz, daha uzak yoldan gideceğiz'' dedi.


Süreye ihtiyacımız var

Olayın şu anki bulgulara göre grizu patlaması olarak görüldüğünü, tam tespitlerin olay mahalline ulaşıldığında yapılacağını söyleyen Yıldız, ''Bölgeye iki taraftan ulaşma imkanımız vardı, ama bir tarafından arkadaşlarımız indiler, yüksek basınçtan ve patlamanın tesiriyle bir taraftan çalışma imkanımız kalmadı. Tamamen kurtarma çalışmalarını tek taraftan yapabileceğiz. O yüzden biraz daha süreye ihtiyacımız olduğunu ve kamuoyuyla paylaşmayı uygun bulduk. Biraz daha sabırlı olmalıyız. Gelik mevkisinden 2000-2500 metre mesafedeki göçüğün oradan girmek zorundayız'' dedi.


Sabaha kadar havalandırma

''Geçen zamanın işçilerimizin sağlığı için aleyhte olduğunu biliyoruz, farkındayız'' diyen Bakan Yıldız, 'Mesafe ne kadar sürede kat edilebilir'' sorusu üzerine şöyle konuştu:

''Mesafe 2 bin metrenin üzerinde. Buradan ulaşmak zorundayız. Bunu da sağlıklı şekilde yapmak zorundayız. Kurtarma ekibindeki arkadaşlarımızı da düşünmeliyiz. Karbonmonoksit miktarı ve içerde zaman zaman yükselen metan gazı seviyesi halen yüksek. O yüzden bunu kontrollü yapmak zorundayız.

Şu anda vantüpler eklenerek aşağıda arkadaşlarımız çalışmaktalar. 540 kodunda bu çalışma devam ediyor. Havalandırmayı sabaha kadar bitirmek istiyoruz. Havalandırmaya müteakip orada bir göçük oluştu. Patlamanın tesiriyle 7 metrelik bir göçüğün temizlenme işi var. Arkadaşlarımız düzenlediğimiz vardiyalarla çalışacaklar.''


İşçilere ulaşmak ne kadar sürer?


İşçilere ulaşmanın ne kadar vakit alacağı sorusunu da Yıldız, ''Bunu şimdiden söylemek zor. Her geçen zamanın işçilerimizin sağlığı için aleyhte olduğunu biliyoruz, farkındayız. Ama böyle bir kurtarma zamanına da ihtiyacımız var. Asansörle arkadaşlarımız eksi 540 koduna indiler. Orada basıncın tesiriyle hemen hemen birçok şey dağılmış durumda. O yüzden oradan çalışamayacağımızı anladık. İnşallah buradaki çalışmalarımızı hızlandırıyoruz'' yanıtını verdi.


Özel sektör çalıştırıyor

Öte yandan dün akşam saatlerinde olay yerinden NTV yayınına bağlanarak açıklamalarda bulunan Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı, işçilerin hayatta olup olmadıkları konusunda ellerinde bilgi olmadığını dile getirdi.

"Şanssız ve kötü bir olay yaşandı" diyen Kaymakçı, "Saat 13.30 sularında, eksi 540 metrede hazırlık çalışmaları vardı. Burası TTK’nın kendi sahası ancak, kurum bu hazırlık faaliyetlerini özel sektörle yürütüyor. Yani, kaza yerini özel sektör firması çalıştırıyor.

Burada yapılan iş, kuyu dibindeki bağlantıları sağlayan yolların sürülmesi işi ve kaza o esnada oluyor. İki galeri aralığında çalışa işçiler mahsur kalmış durumda" dedi.


Hayattalar mı?

Aşağıdaki işçilerden iki tanesinin maden mühendisi olduğunu belirten Kaymakçı, "Olayın meydana geldiği kuyuda tahribat oldu ve şu anda kuyu kafesi çalışmıyor. İşçilere, o kuyunun 2-2.5 km uzağındaki başka bir kuyudan ulaşılmaya çalışılıyor. Kurtarma ekiplerinin karşısına göçük çıktı ve çalışmalar sürüyor. İşçilerin hayatta olup olmadığı kousunda bir bilgi yok" şeklinde konuştu.

"Olayın nedeni grizu patlaması ancak ateşleyen kaynak nedir o konuda net bilgi yok" diyen Kaymakçı, "Olay anında yüzde 4’lük metan gazı var o anda meydana gelen ateşleme sonucu patlama gerçekleşmiş oabilir. Bu hangi nedenle olmuştur net bilgi yok" ifadelerini kullandı.

Bursa, Balıkesir ve Zonguldak'ta 6 ay içinde 3 büyük patlamanın meydana geldiğini belirterek, madenlerin bu kadar güvensiz mi olduğuna yönelik soru üzerine de Bakan Yıldız, şöyle dedi:

''Burada bu tür bir kazayı oluşturulabilecek bir sıkıntı görülmüyor. Biz de bunun sebeplerini 12 kişilik kriz masasıyla değerlendiriyoruz. Ben açık söyleyeyim, güvensiz mi diye sordunuz. Biz Dursunbey'deki ocağa şu anda bile çalışma ruhsatı verebilecek durumdayız. Burada kömür arama faaliyeti şu an yoktu.

Burada bir betonlama işlemi var. Onunla ilgili arkadaşlar uğraşırken yapılan dinamitleme sonucu oldu. Son nihai teşhisi ancak ekiplerimiz oraya girdikten sonra koyabiliriz. Spekülatif söylemlerden de kaçınıyoruz.''

Taşeron firmada çalışan işçilerin yakınlarının güvenlik önlemi alınmaksızın daha fazla yol kat etmek için güvenlik önlemlerinin ihmal edildiğini söylediklerinin belirtilmesi üzerine Yıldız, şöyle konuştu:

''Bizim görevimiz bunlarla ilgili her türlü istismarın önüne geçmek. Kamu kurum ve kuruluşlarının görevi bu. Özellikle dinamit patlatıldıktan sonra yaklaşık yarım saatlik bir sürenin geçtiğini görüyoruz. Metan gazı ve oradaki karbonmonoksit miktarlarının ölçümlerinde arada en az yarım saat mesafenin olduğunu görüyoruz. Dinamit patlatıldığı an patlama olmamış. Net teşhisi arkadaşlarımız ulaştıktan sonra orada yapacağımız çalışmalarla ortaya koyabiliriz.''

Bakan Yıldız, zamanın işçilerin sağlıklarıyla ilgili aleyhte çalıştığını gördüklerini, daha hızlı çalışmak için de vardiyaları sıklaştırdıklarını kaydetti.

''Umudunuz ne yönde'' sorusunu da Yıldız, ''Ümidimizi kaybetmeden çalışmak zorundayız. Zor ve sıkıntılı bir durum. Çünkü 540 metre yer altından bahsediyoruz. Bir an önce de onlara ulaşmak istiyoruz'' diye yanıtladı.