Dünya

'Zaten Türkler benden nefret ediyor'

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Erivan'daki "soykırım" çıkışının arkasında seçim...

10 Ekim 2011 03:00

T24 - Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Erivan'daki "soykırım" çıkışının arkasında seçim hesapları kadar ticari çıkarlar da var. Fransız basınına göre, çevresindeki bazı danışmanları Sarkozy'ye "Yapmayın, Ankara'yı kızdırırsınız" uyarısında bulunma cesareti göstermiş, ancak Fransız liderin yanıtı "Zaten Türkler benden nefret ediyor, sorun değil" olmuş. 



Sarkozy'nin çıkışının ardında öncelikle gelecek yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi hesapları var. Henüz adaylığını ilan etmemiş olsa da Sarkozy sağın "doğal adayı" olarak tanımlanmakta. Son anda fikir değiştirmezse yıl sonuna doğru ya da en geç gelecek yıl başında adaylığını ilan etmesi bekleniyor.

Sarkozy geçen hafta Ermenistan, Gürcistan ve Azderbaycan'ı kapsayan Kafkasya ziyaretinin Tiflis ayağında "Burada kendimi Avrupa'da hissediyorum", Erivan ayağında ise "Ankara Ermeni soykırımını tanımalı" mesajları vererek bu iki ülkede kendisini sevdirmeye çalıştı. Aslında Sarkozy Türkiye'ye "Ermeni soykırımını tanıma" çağrısında bulunan ilk Fransız lider değil. Jacques Chirac da cumhurbaşkanıyken Erivan'ı ziyaret etmiş ve aynı çağrıda bulunmuştu. Sarkozy'nin de Erivan'daki "soykırım" çıkışının yeni boyutu, ilk defa yabancı bir devlet adamının Ankara'ya "şu tarihe kadar soykırımı tanımazsan, Ermeni soykırımını inkarın cezalandırılmasıyla ilgili yasal düzenlemeye gidebilirim" mesajı vermesinde yatıyor.


Diasporanın oyu kritik önemde

Mesajın hedefi ise sanıldığı gibi Ankara değil, Fransa'daki Ermeni kökenli seçmenler. Seçim perspektifinde Ermeni oylarına bu denli önem vermesinin başlıca nedenini Fransa'da iki turlu yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin, ikinci tura kalan adaylar arasında -genelde- en fazla yüzde 2-3 oy farkıyla kazanılıyor olması. Ermeni kökenlilerin oyları milyonlarla ifade edilmese de birkaç yüzbinle ifade ediliyor ve bu da seçimde fark yaratmaya yetiyor. Ermeni oylarını ülkedeki diğer etnik ve/veya dini toplulukların oylarından farklı kılan unsur bu oyların "homojen" olması. Bir diğer deyişle, Ermeni kökenliler "soykırım" davası etrafında bütünleşip, bu konuda kendilerine en fazla vaatte bulunan parti veya adaylara yöneliyor.

Fransa Ermeni topluluğu bu nedenle 2007 yılında Sarkozy'ye tam destek vermişti. Fakat bu desteğin karşılığını bugüne dek alamadı. Sarkozy 2007 yılında cumhurbaşkanı seçilmeden önce "inkar yasası" çıkaracağı vaadinde bulunmakla birlikte, şu ana kadar -Ankara'nın da baskıları sonucu- bu sözünü tutmadı. Hatta Sarkozy'nin iktidar partisi, "tarih tarihçilere bırakılmalı" diyerek Senato'daki yasa teklifini kendi elleriyle gündemden düşürdü.



Sosyalistlerden Ermeniler'e söz!

Şu an ana muhalefette olan Sosyalist Parti (PS) de bu gerçeğin farkında olduğundan "Ermeni oyu silahını" erken kullanmaya başlamış durumda. PS aslında Fransa'nın 2001 yılında çıkardığı "soykırım" kanununun temelinde yatan parti. Partinin en güçlü cumhurbaşkanlığı adayı François Hollande, Sosyalist Enternasyonal'den "kardeş" olduğu Taşnak Partisi'ne, geçen mayıs ayında Senato'da tartışılmadan gündemden düşürülen "inkar yasası"nı yeniden gündeme taşıma sözü verdi. Taşnak partisinin Avrupa kanadı da Ermeni oylarının Hollande cephesinde birleşmesi için kampanya yürütüyor.

Elbette Fransa tüm bunları kapalı kapılar ardında Ankara'ya nasıl anlatıyor, Ankara resmi basın açıklamalarının ötesinde nasıl tepki gösteriyor, bilmiyoruz. Fakat, Fransız siyasilerin "Ermeni kartını" işlerine geldiğinde masaya sürmeleri, şu an 11.7 milyar Euro civarında seyreden yıllık ticaret hacmini 2020 perspektifinde 15 milyara çıkarmayı hedefleyen iki ülke arasında, amiyane deyişle, kabak tadı vermeye başladı. Nedense Türk-Fransız ilişkilerinin unutulan en önemli boyutu olan ve sayılarının 400 binin üstünde olduğu söylenen Fransalı Türkler bu durumdan çok rahatsızlar.


Erivanla nükleeri konuştu

Bitmedi. Sarkozy Erivan ziyareti sırasında Ermeni lider Sarkisyan ile atom enerjisinde işbirliği konusunu da görüştü. Ermenistan'ın Sovyet döneminden kalma Metsamor nükleer tesisleri, gerek köhne yapısı gerekse ülkenin deprem bölgesinde bulunması nedeniyle başta Avrupa Birliği (AB) olmak üzere çok sayıda uluslararası kuruluş tarafından parmakla gösteriliyor. AB Erivan'dan bu tesisi ya kapatmasını ya da yenilemesini istiyor.

Fransa da Kafkas ülkeleri arasında kendisini "en yakın" hissettiği ve topraklarındaki diaspora aracılığıyla imtiyazlı ilişkilere sahip olduğu Ermenistan'ın nükleer enerji alanındaki yenilenme çalışmalarından pay kapmanın hesaplarını yapıyor. Ancak Ermeni enerji pazarında Fransa'nın karşısında Rusya gibi çetin bir rakip bulunuyor. Rus firmaları Ermenistan enerji pazarında lider konumdalar. Rus atom devi Rosatom'un, Metsamor nükleer altyapısının modernleştirilmesi için gereken finansmanın en az yüzde 20'sini karşılamayı teklif ettiği söyleniyor. Ermeni medyasına göre operasyonun toplam değeri yaklaşık 5 milyar dolar.



Sarkisyan yeni ödün peşinde

Ermeni lider Sarkisyan da bu "nükleer operasyondan" oldukça memnun olsa gerek. Zira bu sayede hem Fransa ile ilişkileri geliştiriyor hem de Fransa'dan "soykırım" konusunda yeni ödünler koparmanın hesaplarını yapıyor.