T24 - Tüm broşürlerinde Zamanın Günlüğü olarak adlandırılan Kars Arkeoloji Müzesi 1981 yılından bu yana tarihe ve müze severlere hizmet ediyor. Tarihe tanıklık etmiş bu müzenin her köşesini gezdik.
FOTOGALERİ İÇİN TIKLAYINIZ
Kars'ın merkezine 15 dakikalık yürüme mesafesinde Kars Arkeoloji Müzesi yer alıyor. Kars'ın İstasyon mahallesindeki modern müze binası, 1981 yılında hizmete açılmış. Müze açıldığı günden beri haftanın her günü 08.00 - 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Kars Müzesi, Anadolu üzerinde yaşamış uygarlıkların izlerini, çağlar öncesine ait hayvanların kalıntılarını, günümüze kalmış aletlerin görülmesi imkânını sunuyor. Kars Arkeoloji Müzesi baştan sona kazılarda bulunmuş eserlerle dolu. Vitrinlerdeki eserlerin zarar görmemiş olması ziyaretçileri şaşırtıyor. Kars'ta bulunmuş olan eserler dışında, Doğu Anadolu'nun diğer illerinde bulunmuş eserler de burada sergileniyor.
Türkiye'nin birçok yerinde bulunamayacak sayıda eser sergileniyor Kars Müzesi’nde. Buzul Çağı’nın sonunda 2 miyon yıl önce yaşamış olduğu tahmin edilen bir dinozorun bilek kemiği de sergilenenler arasında bulunuyor. Bilek kemiğinin, 17 metre uzunluğunda ve 6 metre yüksekliğinde olan bir dinazora ait olduğu biliniyor. Bilek kemiğinin kalıntısı, müzenin Arkeoloji Salonu’nda sergileniyor.
Bunun yanı sıra Arkeoloji Salonunda Paleolitik (Yontma Taş Devri) döneme ait taş el baltaları, çakmaktaşı, mikrolitler, kazıyıcı ve kesici aletler bulunuyor. Eski Tunç Çağı'na ait höyüklerde siyah perdahlı keramik olarak bilinen pişmiş toprak eserler, ilk insanlar tarafından kullanılmış M.Ö. 3. bin yılından kalma kalay ve bakır madeninin karışımından yapılmış yüzükler, delici aletler, fibulalar, iğneler, baltalar sergileniyor.
Urartu dönemi eserlerinden, iki adet Urartu bronz kılıcı, bronz bilezikler, akik boncuklar, pişmiş toprak boyalı vazolar, Grek, Roma, Parth, Bizans İmparatorluğu, Anadolu Selçuklu Devleti ve Osmanlı Devleti tarafından kullanılmış sikkeler, Ortaçağ'da 7. ve 12. yüzyılları arasında zahire saklamak için kullanılan pişmiş toprak küpler, Selçuklu dönemine ait mutfak kapları ve madeni gereçler, Kars-Ardahan-Iğdır illerinde bulunan, Akkoyunlu ve Karakoyunlu dönemi mezar taşları bulunuyor.
Etnografya Salonunda 18. ve 19. yüzyıl Osmanlı döneminde kullanılan yöresel giysiler, mutfak kapları, halı ve kilimler, silahlar, el yazması Kuran-ı Kerimler, kafkas kemerleri, semaverler, tespihler, yün eğirme aletleri, seccadeler, yün halı yastıklar, yün tarağı, kirmen, teşiler, gümüş kadın erkek kemerleri yer alıyor.
Tarihe ve tarihten önceki döneme tanıklık etmek için Türkiye sınırları içinde bulunan ve görülmesi gereken ender yerlerden biri Kars Arkeoloji Müzesi.
(Gözde Kutlu - MİHA)