Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin küçüklük fotoğrafını paylaşarak kendisi için kullandığı "yırtık donlu Nihat" sözüne atıfta bulunarak, "Medya dünyasında yırtık donlu adamlar kulübüne her geçen yeni devşirmeler katılıyor. Şimdilerde Boğaz'a nazır villalarda yazılar döşüyor 'Siyasal İslamcı aydınlar'. Ne çile kalmış ne sancı. Dava ruhu da çökmüş; mukaddes emanet hassasiyeti de" dedi.
Dumanlı'nın Zaman'da "Al sana mahkeme kararı!" başlığıyla yayımlanan (7 Eylül 2015) yazısından ilgili bölümler şöyle:
Yırtık donlu adamlar kulübü
“Yırtık donlu Nihat” diye seslendi kendi kendisine Bakan Nihat Zeybekci. Çocukluk günlerindeki fakirliğine vurgu yaptı. Anadolu'nun bağrından ser sefil çıkışını ve bir gün ekonomiden sorumlu bakan oluşunu fırsat eşitliği açısından nazara verdi. Sevimli bir siluet belirmişti ki, “yırtık donlu Nihat'ın” Boğaz'daki lüks yalısı medyada haber oldu. İşin içine imar-mimar konuları da girince o siluet kayboluverdi ve yazık oldu…
Yırtık donlu adam imgesinin tek muhatabı Nihat Bey değil. Düne kadar bir kuru ekmeğe muhtaç insanların bugün servet üstüne servet edindiğini görüyoruz. Zenginleşmek suç mu, günah mı? Tabii ki hayır! Ancak bazı şartlarla: Kamu imkânı ve unvanı kullanılmayacak…
Yırtık donlu adamlar mı görmek istiyorsunuz, lütfen siyasi arenaya ve onunla yakından irtibatlı medyaya bir bakın. Ve o arenanın kenarında tek tek ya da topluca kırıntı toplayan, hedef gösterildiğinde de avcılığa soyunan kişilerin ye kürküm ye eşliğinde yaptığı icraatı seyredin. Vahim duyarsızlık hikâyesinin nedenlerinden biri işte o tabloda!
Yazılarından dolayı hapse girdiğinde eşi dostu para toplayıp çoluk çocuğuna bakıyordu; şimdi hem kendi, hem evlad u iyali paraya para demiyor; üstelik medyanın ve siyasetin tam göbeğinde. Villalarının hadd u hesabı var mı bilinmiyor. 5-10 yıl önce bir gecekonduda kıt kanaat geçinen, çocuklarına burs bulmak için utana sıkıla yardım isteyen kişilerin serveti bugün dudak uçuklatıyor, filoların, villaların hesabı tutulamıyor. Daha düne kadar bir şirketin orta ölçekli bir yöneticisi iken ve zar zor ev geçindirirken bir anda milyar dolarlık işin başına geçen ve sırça köşklerde yaşayanların başarı öyküsünü (!) makul bir şekilde anlatacak ansiklopedi bulunamıyor…
Hele medya dünyasında, hele medya dünyasında! Yırtık donlu adamlar kulübüne her geçen yeni devşirmeler katılıyor. Ömür boyu yazı yazıp fakr-u zaruret içinde vefat eden çilekeş mütefekkirlerimizin, üstatlarımızın kemikleri sızlıyordur herhalde. Onlara son yolculuklarında çoğu kez bir kefen bile bulunamıyordu. Şimdilerde Boğaz'a nazır villalarda yazılar döşüyor “Siyasal İslamcı aydınlar”. Ne çile kalmış ne sancı. Dava ruhu da çökmüş; mukaddes emanet hassasiyeti de.
Yırtık donlu adamlar kulübü kimi hedef alıyorsa ona her türlü iftirada bulunabiliyor. Geçen hafta sıra Akın İpek'te idi. Babadan tüccar bir işadamı Akın Bey; yırtık donlular sevmiyor o yüzden onu. Uyduruk raporlar eşliğinde işyerine polis baskını düzenlendi. Şirketinin içinde yer alan Bugün Gazete ve TV'si Kanaltürk TV'ye ve Millet Gazetesi'ne zıplamak için üretilen evrak, uzmanlarca ve resmî muhataplarınca lime lime edildi. Ne var ki yırtık donlu medya tayfası onlarca yıldır şeffaf ticaret yapan Akın Bey'e uyduruk ithamlarda bulunup sorular soruyor. Akın Bey “Bir kuruş kara para bulsunlar, şirketi kendilerine hediye edeceğim.” diye meydan okudu. Ya yırtık donlu yazar-çizer takımı? Aynı babayiğitlikle aldığınız (gizli-açık) ödemeleri, servetinizdeki fevkalade artışları, çalıştığınız grupların kaptığı ihaleleri, edindiğiniz evleri barkları vs. açıklayabilecek misiniz? Buyurun dinleyelim. Tarih dinlesin bin bir “çile ve gözyaşı ile inşa edilen dava”nın nasıl har vurup harman savrulduğunu! E hadi kıpırdayın, mal varlığınızı açıklayın…