Gündem

Zaman yazarları davasından: Bir insan ortada tek bir kanıt olmadan suçlanabilir mi?

"Benim hiçbir terör örgütü ile bağlantım yoktur"

07 Haziran 2018 17:18

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sonrası Gülen cemaatine yönelik olarak başlatılan soruşturmalar kapsamında tutuklanan eski Zaman yazarları ve editörlerinin de aralarında bulunduğu davanın görülmesine devam edildi. 

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar İbrahim Karayeğen, Mümtazer Türköne, Ahmet Turan Alkan, Mustafa Ünal ile tutuksuz sanıklar Ali Bulaç, Mehmet Özdemir, Şahin Alpay, Nuriye Ural, İhsan Duran Dağı, Lalezer Sarıibrahimoğlu ve Orhan Kemal Cengiz ile avukatları katıldı. 2 gün sürecek davada, karar çıkması bekleniyor.

Duruşmada tutuklu yargılanan Ahmet Turan Alkan halsiz hissettiğini söyleyerek savunmasını yarın yapmak istedi. Talep kabul edildi.

Eski Zaman gazetesi çalışanı İbrahim Karayeğen esas hakkında savunmasına, "23 aydır cezaevindeyim. Anayasayı ihlal suçunu işlediğim iddiasıyla hakkımda 3 kez ağırlaştırılmış müebbet isteniyor" diyerek başladı.

Karayeğen savunmasında şunları söyledi:

Bir iddianame algılar üzerine değil, maddi gerçekler üzerine bina edilmek zorundadır. İddianamede zikredilen sözler herkesin önünde söylendi. İddianame gazetecilik faaliyetlerini suç olarak gösteriyor. Beni darbe ile suçluyorsanız ya bir suçüstü durumu olmalı ya da benim darbecilerle bağlantımı ispat edebiliyor olmalısınız.

İddianamede, dershanelerin kaldırılmasıyla ilgili haberlerde ifade özgürlüğü sınırlarının aşılarak hükümetin devrilmesinin amaçlandığı söylenmiş.

"Hukuk niyet okumaz"

Ancak basın savcısı belli ki sayın savcı ile aynı fikirde değil. Olsaydı haberler yayımlandıktan sonraki 4 aylık süre içerisinde bana dava açardı. Hukuk niyet okumaz. Böyle bir bakış açısıyla hiçbir haber yapılamaz.AYM güncel bir kararında gazetecilerin nasıl haber yapacağına mahkemelerin karar veremeyeceğini belirtti. Bir insan ortada tek bir kanıt olmadan suçlanabilir mi? Benim hiçbir terör örgütü ile bağlantım yoktur. İddianamedeki delillerin hiçbiri hukuki değildir. Dönemin konjonktürel delilleridir. Dönem bitince bunlara dayanarak verilen hükümler de kalkacaktır. Ben Zaman gazetesinde 12 sene boyunca çalıştım. Yönetici değildim. Görev yaptığım süre boyunca gazetenin terörle herhangi bir bağlantısı olmamıştır. AYM ve AİHM'in ŞahinAlpay kararlarında demokrasinin ifade özgürlüğü üzerinden yükseldiği, hükümet eleştirisinin terör faaliyeti olarak nitelenemeyeceği belirtilmiştir.

Yurt dışına kaçarken yakalandığım iddiası var. Hakkımda herhangi bir yakalama kararı yokken yasal pasaportumla havaalanına gittim. Seyahat etmekle kaçmak arasındaki fark nedir? Anayasal bir hak olan seyahat özgürlüğümü kullanmak nasıl suç olarak gösterilebilir?

Savcı ByLock kullandın diyor, ben ByLock kullanmadım. Ortada ByLock ile ilgili Mor Beyin tuzağı varken nasıl bu kadar emin olunabiliyor?Bir verinin delil olarak kullanılabilmesi için bütün kuşkulardan arındırılmış olması gerekir.OHAL'de bile hukukun evrensel ilkeleri geçerlidir. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum.

Ali Bulaç: Zaman gazetesinde yazı yazdığım için ve Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'na kısa süreli de olsa üyeliğim için pişmanım

TIKLAYIN -  Ali Bulaç'ın savunmasının tam metni

Ali Bulaç savunmasında, Cumhuriyet savcısının kendisine yönelttiği suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

Bu süreçte adil yargılandığına inanmadığını savunan Bulaç, müebbet hapis cezası ile yargılandığını, bu cezanın geçmişte idam olduğunu ve bu cezadan daha ağır bir ceza olmadığını kaydetti.

"FETÖ üyesi olmadığını ve darbe girişiminden de önceden haberinin bulunmadığını" söyleyen Bulaç, "Zaman gazetesinde yazı yazdığım için ve Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'na kısa süreli de olsa üyeliğim için pişmanım." dedi.

Amerika'ya "ana vatan" dediği sözlerine değinen Bulaç, Amerika'nın yeni sömürgeciliğin ana vatanı olduğunu ve bu sözü o yüzden söylediğini, ironi yaptığını söyledi.

Duruşma, diğer sanıkların da esas hakkındaki savunmalarını yapması için yarına ertelendi.