Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, hükümet eleştirileri ile medyaya baskı yapıldığı yolundaki yorumlarıyla dikkat çeken grubun İngilizce gazetesi Today's Zaman'a yöneltilen eleştirilere cevap verdi. Dumanlı "Bazı yazılar hoşumuza gitmemiş olabilir. Şahsen ben de doğru bulmadım bazı yorumları, başlıkları; ancak büyük fotoğrafı kaçırmamak lazım. Üç-beş gereksiz tweet'ten ya da muhtevasında sorun olmamakla beraber yanlış kullanılan başlıktan yola çıkarak Türkiye için fevkalade önem arz eden bir gazeteyi (...) karalamak yanlış olur" görüşünü dile getirdi.
Gülen cemaati bünyesindeki yayınlardan Today's Zaman'ın Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, 21 Ekim'de yayımlanan "Yeni Türkiye bu mu?" başlıklı yazısında "yapılan baskılara grubun ne kadar dayanacağını bilmediğini" dile getirmişti. Keneş, ABD basınında MİT Müsteşarı Hakan Fidan aleyhinde çıkan haberleri tarafsız bir gözle yayımladıkları için eleştirildiklerini vurgulayarak, “Sadece işini, yani gazetecilik yapmaya çalışan Today’s Zaman ve şahsım Türkiye’ye, hükümete ve MİT Müsteşarı'na karşı başlatılan bir uluslararası komplonun ‘parçası’, ‘işbirlikçisi’, ‘taşeronu’ olmakla ve hatta ‘vatana ihanet’le suçlandık” ifadesini kullanmıştı. Keneş, Hrant Dink'in öldürüldüğü sürece de işaret ettiği yazısının bir bölümünde şunları dile getirmişti:
"Hrant Dink’in dönemin güç odaklarına yakın medya tarafından düzenlenen ve son dönemde bize yönelik olana benzer kampanyalar neticesinde öldürüldüğü akıllarda tutulacak olursa, bu işin nereye varabileceğine dair ciddi endişelenmek gerekir. Biz de endişelenmiyor değiliz. Ama, gazetecilik ilkelerine uymanın artık her türden bedeli göze almayı gerektirdiğini peşinen söylemiştim.
Evet, halkın doğru bilgi alma hakkını temin için en azından şahsım adına bu bedeli de göze aldığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Bünyesinde yayın yaptığım medya grubu her gün şiddeti daha da artan ve daha da çirkinleşen bu tazyiklere ne kadar dayanabilir bilemiyorum. Onun kararını verecek olan elbette ben değilim, üst yönetimdir. Ama en azından şahsım adına şöyle bir söz verebilirim: Ne pahasına olursa olsun, hakperest gazetecilikten hiçbir ödün vermeden, bu işi yapmaya devam edeceğim."
Keneş “Yeni Türkiye bu” başlıklı ikinci yazısında da AKP'den önce "askeri vesayetle" mücadele ettiklerini hatırlatarak "Bugünkü nokta da maalesef kısaca bahsettiğim bu arkaik düzenden çok farklı değil. Sadece eski sistemin merkezindeki TSK’nın yerini yeni bir kurum almaya başladı o kadar" görüşünü dile getirmişti. Devletin harıl harıl yeniden şekillendiğini belirten Keneş "Bu şekillendirme süreci henüz tamamlanmamış olsa da gidişatın yönü apaçık ortada. Yani silahlı kuvvetlerin boşalttığı sistemin merkezine şimdi istihbarat örgütü yerleşiyor" demişti.
Hükümete yakın bazı yazarlar ile isimler, Keneş'in ve Today's Zaman'daki diğer bazı yorum ve haberleri eleştiren mesajlar vermişlerdi.
'Benim de doğru bulmadığım yorumlar ve başlıklar var ama...'
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, bugün (4 Kasım 2013) yayımlanan haftalık yazısının "Today's Zaman Türkiye'nin gururudur" başlıklı bölümünde söz konusu tartışmaya değindi. Gazetedeki bazı yorum ve haber başlıklarını kendisinin de doğru bulmadığını belirten, ancak bunlardan yola çıkarak "karalama" yapılmaması gerektiğini vurgulayan Dumanlı'nın yazısının Today's Zaman'a ilişkin bölümü şöyle:
"Türkiye'nin çok güzel, çok harika bir gazetesi var: Today's Zaman. O gazetenin (TZ) sesi dünyanın dört bir yanında yankılanıyor. Türkiye'de neler oluyor diye merak edenler İngilizce yayın yapan bu gazeteyi referans alıyor. Bir açıdan bakınca gerçekten Türkiye'nin, Türk medyasının medar-ı iftiharı. Ne var ki epey bir zamandan beri TZ hakkında negatif kampanya yapılıyor. Oysa çok iyi niyetli haberler, ufuk açıcı yazılar yayınlanıyor her gün. Bazı yazılar hoşumuza gitmemiş olabilir. Şahsen ben de doğru bulmadım bazı yorumları, başlıkları; ancak büyük fotoğrafı kaçırmamak lazım. Üç-beş gereksiz tweet'ten ya da muhtevasında sorun olmamakla beraber yanlış kullanılan başlıktan yola çıkarak Türkiye için fevkalade önem arz eden bir gazeteyi, üstelik okumadan ve kulaktan dolma iddiaları gerçek sanarak karalamak yanlış olur. Eleştiriler de eleştiriye tabidir; ancak edeple, hak-hukuk gözetilerek..."