Yunanistan’da Alexis Tsipras liderliğindeki radikal sol koalisyon SYRIZA’nın seçimlerden zaferle ayrılmasını değerlendiren Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarosoğlu, “Bazı toplumlar daima çocuk. Kadim Yunan medeniyetinin hedonist mirasına sonuna kadar sahip çıkıyor modern Yunanistan. Yunanistan’ın seçim sonuçları, Almanya’nın baskısından daralmış Güney Avrupa ülkelerine de iyi geldi şüphesiz. Domino etkisi bekliyor, soldan esen rüzgarın kendilerini iktidara taşıyacağını umut ediyorlar” dedi.
Barbarasoğlu, “Çipras’ın Yunanistan’da üretim konusunda bir atılım yapmasını bekliyor mu seçmenleri? Sanmıyorum. Onların tek beklentisi kemer sıkma politikalarını terk edip, ağustos böceği günlerine geri dönme. Bu durumda Çipras’ın yapacağı en önemli katkının, beyaz tişört üzerine basılmış resminin altına ‘Che –Pras’ yazısı olacağını erkenden öngörebiliriz” görüşünü dile getirdi.
Fatma Barbarosoğlu’nun Yeni Şafak gazetesinin bugünkü (28 Ocak 2015) nüshasında yayımlanan, “Genç, yakışıklı, 40 yaşında, ateist ve nikahsız” başlıklı yazısı şöyle:
‘Genç, yakışıklı, 40 yaşında, ateist ve nikahsız’
Radikal sol SYRİZA Yunanistan’da seçimleri kazanınca Türkiye’de en merkezinden en radikaline bütün solcular, komşuda pişer bize de düşer umuduna yelken açtı.
Esasında sadece sol değil MHP de, Aleksis Çipras’ın Avrupa Birliği'ne karşı başkaldıran halinden, kendi partisi için bir kazanım payı çıkarıverdi. Solculuğuna değil dik duruşuna oy verdi Yunan halkı yorumunu getirerek...
Onlar böyle söyleyince sosyal medya AK gençliğini kim durdurabilir! Dik durmayı Reis’ten öğrendi diye tivit üstüne tivit attılar.
Hükümetin sözcüsü Sayın Bülent Arınç duruma Fransız mı kalacak! Kalmadı. O da konuya kendi penceresinden dahil olarak, Bir ateist yemin etmeyince bakın laikliğe helal gelmiyormuş dedi.
Ama sevinç çığlıklarının en büyük frekansı HDP’nin hanesine kaydedildi.
“Genç, yakışıklı 40 yaşında” diye takdim edilen Yunanistan’ın yeni Başbakanının başarısından HDP Genel Başkanı Salahattin Demirtaş için maya çalanlar, Demirtaş’ın söyleminde yapacağı ufak bir değişiklik ile Çipras’ı bile geride bırakacağının teminatını verdiler. Önce Kürt sorunu sonra demokrasi değil, önce demokrasi sonra Kürt sorununun çözülmesi söylemini ortaya koyar koymaz herkes kendi partisini terk edip HDP’ye oy verir inancına dört elle sarılıyor eski tüfek sol analistler.
Yaz başında bizde de genel seçim olacağı için Yunanistan’ın seçim zaferini iyi okumakta fayda var.
Ne yaptı çiçeği burnundaki Başbakan? Halkına nasıl yapacağını kendisinin de bilmediği şekilde vaatlerde bulundu. Hatırlayın, bizim genç güzel sarışın kadınımız da 3 anahtar üzerinden vaatlerde bulunmuş, vaatler insanların her şeyini satmak zorunda kalacağı krize sürüklemişti Türkiye’yi.
Almanya’nın baskısı ile özgüvenini kaybetmiş Yunanistan halkına 'Borcumuzu ya silersiniz ya silersiniz' diyen Çipras’ın söylemi iyi geldi. Malum yoksulun hanesinde kayıtlı olan tek şey gururudur.
Yeşilçam filmlerindeki fakir ve onurlu genci seyrederken severiz. Taşı sıksa suyunu çıkaracak olan genç, kendisine verilmiş işi layıkıyla yapar. Film icabı hayatın basamaklarını kötülere rağmen hızla çıkar.
Artık ne Yeşilçam var ne böyle gençleri kahraman kılan senaristler.
Oysa bizim ve dahi bütün Avrupa’nın solcularına “Yes, we Can” aşısı yapan Çipras film icabı bile “Biz yaparız” demiyor.
Ne diyor?
Almanya’ya seslenip siz yapın diyor. Yani bizim borçlarımızı silin.
Bazı toplumlar daima çocuk. Kadim Yunan medeniyetinin hedonist mirasına sonuna kadar sahip çıkıyor modern Yunanistan.
Yunanistan’ın seçim sonuçları, Almanya’nın baskısından daralmış Güney Avrupa ülkelerine de iyi geldi şüphesiz. Domino etkisi bekliyor, soldan esen rüzgarın kendilerini iktidara taşıyacağını umut ediyorlar.
Onlar domino etkisi beklerken Almanlar üretim konusunda istikrarlarına odaklanmış durumda.
Çipras’ın Yunanistan’da üretim konusunda bir atılım yapmasını bekliyor mu seçmenleri?
Sanmıyorum. Onların tek beklentisi kemer sıkma politikalarını terk edip, ağustos böceği günlerine geri dönme.
Bu durumda Çipras’ın yapacağı en önemli katkının, beyaz tişört üzerine basılmış resminin altına “Che –Pras” yazısı olacağını erkenden öngörebiliriz.
Başlığa gelince... Bu sütunun daimi okuyucuları bilir ki hiç kimseyi hayat tarzı üzerinden nazara vermeye kalkmam. Lakin başlıkta okumuş olduğunuz ibareyi, Çipras’ın kendisinden bile daha baskın bir şekilde seçim sarhoşu olmuş “vatandaş”larımız yapıyor. Adamın özelinden nasıl bir genel sonuç çıkarmayı umuyorlarsa artık...
