Yunanistan 1981 yılında çatısı altına girdiği Avrupa Birliği (AB)'de beşinci kez Dönem Başkanlığı'nı devraldı. Atina, Avrupa’da 6 yıldır süren ekonomik krizin ardından, ekonominin sürdürülebilir büyümeye evrilmesinin beklendiği kritik bir süreçte altı ay boyunca AB dönem başkanlığı yapacak.
Ülke hala çok büyük ekonomik sorunlar yaşamakla birlikte, 6 aylık AB başkanlığının Mayıs'ta yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine kadar siyasi gündemde etki yaratma olanağı sağlayacağı belirtiliyor.
Yunanistan'ın altı aylık Avrupa Birliği dönem başkanlığı programında yer alan temel öncelikleri arasında, ekonomik büyüme önemli bir yer tutuyor. Bunun yanı sıra sosyal adaletle ilgili düzenlemeler ve kaçak göçle mücadele de programın öne çıkan gündem başlıkları arasında yer alıyor. Atina ayrıca Birliğin kurallara uymakta zorlanan bankaların nasıl denetleneceği ve gerekmesi halinde nasıl kapatılacağını düzenleyen Ortak Çözüm Mekanizması'nın (SRM) kesinleşmesi için gereken adımları da atmayı planlıyor.
Yunanistan'ın altı aylık dönem başkanlığı programında "Büyüme ve istihdam", "AB-Avro Bölgesi uyumunun ilerletilmesi", "Göç ve sınır kontrolü" ve "Denizcilik politikası" ana başlıklar arasında yer alıyor. Bunun ötesinde, 1 Ocak 2013 tarihinde İrlanda Dönem Başkanlığı ile başlayan ve Yunanistan'ın Dönem Başkanlığı'nın 30 Haziran 2014 tarihinde bitmesiyle sonlanacak "Üçlü Program"ın (Trio) başarıyla sonuçlanması da Yunanistan'ın başkanlık görevleri dahilinde bulunuyor.
Brüksel'de 2011'de başlatılan ve genel olarak üç dönem başkanlığı süresi içerisinde AB'nin ekonomik büyümesi, iş imkanlarının kolaylaştırılması, Tek Pazar'ın derinleştirilmesi, mali istikrar reformlarının arttırılması ve Avrupa Ekonomik ve Parasal Birliği'nin güçlendirilmesi gibi konuları kapsayan program, bunun üçüncü ve son durağı olan Yunanistan'a önemli sorumluluklar yüklüyor.
Yunan makamları, "Avrupa, ortak arayışımız" sloganıyla izlenecek altı aylık programı her ne kadar AB'nin kalkınma, parasal birlik ve göç konusu gibi temel sorunlara odaklanan işlevsel bir program olarak tanımlasa da Yunanistan'ın kendi çıkarlarını ön planda tutan oldukça sınırlı ve kemer sıkma odaklı bir dönem başkanlığı profili çizmesi bekleniyor.
En önemli konu denizcilik politikası
Yunanistan'ın dönem başkanlığı sırasında en önemli konu denizcilik politikasıyla ilgili çalışmalar olacak. Yıllardır ekonomik krizle mücadele eden ve dış yardımla ayakta durmaya çalışan Yunanistan, AB Dönem Başkanlığı programının başını çeken "Denizcilik politikası" kapsamında AB üyeleri arasında enerji yataklarının araştırılması ve geliştirilmesiyle ilgili ortak bir strateji oluşturarak kendi çıkarları doğrultusunda somut sonuç elde etmeyi planlıyor.
Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras, daha önce yaptığı açıklamalarında, Denizcilik Politikası'nın Yunanistan'ın AB Dönem Başkanlığının temel öncelikleri arasında yer aldığını belirterek, bu kapsamda Ege ve Akdeniz'de Münhasır Ekonomik Bölgelerin (MEB) belirlenmesi için çaba göstereceğini ifade etmişti.
Yunanistan'ın deniz altında büyük rezervleri bulunduğunu ileri sürerek, bunun Avrupa'nın enerji ikmali konusuna toplu bir çözüm getirebileceğini savunan Samaras, Yunanistan'ın kendi enerji zenginliğinin ortaya çıkmasına yardımcı olacak bir "uluslararası ittifak şemsiyesi" geliştirme gayreti içerisinde bulunduğunu belirtmişti.
Avrupa Parlamentosu seçimleri "önemli silah"
Öte yandan Yunanistan'ın Dönem Başkanlığı'nı, Mayıs 2014 tarihinde yapılacak Avrupa Parlamento seçimleri tarihine yakın bir tarihte devralması da önümüzdeki altı aylık süreç için öngörülen öncelikleri ve ülke performansını önemli hale getirdiği belirtildi.
Yunan medyasına yansıyan haberlerde, Atina'nın nisanda yapılacak AB Parlamentosu seçimleri "silahını" değerlendirerek, toplam borcunun düzenlenmesi konusunda ortaklarından siyasi taahhüt koparmayı umut ettiği ifade edildi.
Son olarak 2003 yılında AB Dönem Başkanlığı'nda bulunan Yunanistan daha önce 1983, 1988 ve 1994 yıllarında altı aylık sürelerle bu görevi üstlenmişti.
Samaras'tan yeni yıl mesajıü
Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ise yayımladığı yeni yıl mesajında, 2014 yılının Yunanistan'ın memorandumlardan (yardım anlaşmaları) kurtuluş yılı olacağını belirtti.
2014'te sağlanması planlanan faiz dışı kredinin bu konuda en büyük adım olacağını ifade eden Samaras, yeni yılda Yunan borcunun sürdürülebilmesinin resmen ilan edileceğini ve Yunanistan'ın yeniden para piyasalarına çıkabileceğini ileri sürdü.
Samaras, ekonomideki atmosferde değişimin başladığını belirterek, "Durgunluk kısır döngüsünü sona erdirdik. 2014'te yeni reformlar dalgası başlayacak. Yanlış ve haksızlıklar oldu ancak, bunları düzeltme imkanları mevcut" diye konuştu.