Gündem

Yüksekdağ'a 83 yıl hapis istenen dava ortada kaldı; Diyarbakır, Ankara'ya yolladı, Ankara 'Yetkisizim' dedi

Davanın Yargıtay'a gönderilmesi bekleniyor

26 Şubat 2017 01:32

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile ilgili yetkisizlik kararı verilerek Diyarbakır’dan gönderilen dosya ile ilgili Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi de yetkisizlik kararı verdi. Ankara’ya gönderilen Yüksekdağ’ın dava dosyasını aynı gerekçeyle Diyarbakır’daki mahkemeye geri gönderdi. Bu kararla mahkemeler arasında yetki uyuşmazlığı yaşanacağı belirten mahkeme, Yüksekdağ'ın yargılanacağı yerin belirlenmesi için dava dosyasını Yargıtay’a gönderilmesine karar verdi.

Demokrat Haber’de yer alan habere göre, Milletvekilliği düşürülen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında 30 yıldan 83 yıla kadar hapis istemiyle açılan ve yetkisizlik kararıyla Ankara’ya gönderilen dava dosyası için karar çıktı. Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi, Yüksekdağ'ın işlediği öne sürülen suçların yargılamasının Ankara'da yapılmayacağını belirterek, yetkisizlik kararı verdi. 

Mahkeme, Yüksekdağ'ın yargılamasının yapılması için dosyanın görevli ve yetkili Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tekrardan gönderilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine hükmetti. Ancak kararda mahkemeler arası olumsuz yetki uyuşmazlığı oluşacağını kaydeden mahkeme, yetki uyuşmazlığının çözümü için de dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca gönderilmesine de karar verdi.

 

Tutukluluk halinin devamına karar verildi 

 

Ayrıca mahkeme, Yüksekdağ’ın kaçma ve saklanma ihtimali, hakkında uygulanacak her türlü adli kontrol kararının yetersiz kalacağı, üzerine atılı suçlamaların katalog suçlardan olması dikkate alındığında tutuklama tedbirinin ölçülülük ilkesine aykırı olmayacağını ileri sürerek, tutukluluk halinin devamına karar verdi.

 

Ankara, Diyarbakır’a yolladı

 

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi, oybirliğiyle aldığı kararın gerekçesini şöyle açıkladı: “Sanık Figen Yüksekdağ hakkında üzerine atılı suçlarla ilgili tüm eylemlerin Diyarbakır ili Adli Yargı Hudutları içerisinde gerçekleştiği, suç işlendiğinin öğrenilmesi üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldığı, sanık hakkında yine aynı yer olan Cumhuriyet Başsavcılığınca yakalama kararı çıkartıldığı, Cumhuriyet Başsavcılığınca 04.11.16 tarihli ve 2016/566 sorgu sayılı tutuklama kararıyla sanığın suç işlemeye alenen tahrik etme ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından tutuklanmasına karar verildiği, sanık hakkında terör örgütüne üye olma ya da yöneticiliği suçlaması ile ilgili temadinin Diyarbakır Adli Yargı sınırları içerisinde son bulduğu, terör örgütü üyeliği suçlaması dışındaki suçların ani suç olduğu eylemlerinin tamamının Diyarbakır’da gerçekleştiği ve tüm eylemlerin birbiriyle bağlantılı olduğu, sanıkla birlikte yargılanan başka şüphelilerin de bulunduğu ve tefrik edilmek suretiyle yakalama yeri olarak Ankara ifade edilerek tematinin Ankara’da son bulduğu gerekçesinin usul ekonomisine de aykırı olduğu kanaatine varılmakla, 5271 Sayılı CMK’nin 12/1,2 maddesi uyarınca Mahkememizin yetkisizliğine.”

 

Davanın geçmişi

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ 4 Kasım’da Ankara’da gözaltına alınarak getirildiği Diyarbakır’da tutuklanmıştı. Kandıra F Tipi Cezaevi’ne konulan Yüksekdağ hakkında “Suç işlemeye alenen tahrik etme”, “Örgüt propagandası yapmak”, “Örgüt üyesi olmak”, “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamak” ve “Halka kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” iddialarıyla 30 yıldan 83 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanmıştı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Yüksekdağ'ın işlediği iddia edilen "örgüt üyeliği" suçunun son işlendiği yerin Ankara olduğunu ileri sürerek, dava dosyası için yetkisizlik kararı vererek, Ankara'ya gönderilmesine karar vermişti. Yüksekdağ hakkında katıldığı bir cenaze töreni gerekçe gösterilerek 2013 yılında Adana’da verilen 10 aylık hapis cezası Yargıtay’ca onanmış, 21 Şubat’ta bu kararın Meclis Genel Kurulu'nda okunmasının ardından milletvekilliği düşürülmüştü