Gündem

Yüksek rakımlı kurul

Sizce Yüksek Seçim Kurulu’nun tahmini yüksekliği kaç metredir?

03 Eylül 2010 03:00

Sizce Yüksek Seçim Kurulu’nun tahmini yüksekliği kaç metredir?


KPSS de kopyasız tam puan bile almış olsanız, bu yüksekliği tahmin edemezsiniz.


Çünkü Anayasamız, tıpkı Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu gibi tüm “Yüksek” kurulların yükseklik ayarını verecekleri kararlara bırakmıştır.




*




“12 Eylül Darbe Anayasası’nı değiştiriyoruz!” diye bu iktidarın ortalığa düşeceği ve tüm propagandasını “12 Eylül Edebiyatı”na oturtacağı haftalar önceden belli iken..


Halk Oylaması tarihi olarak 12 Eylül gününün belirlemekle bu Yüksek Kurulumuzun da çok yüksek bir rakıma sahip olduğu ortaya çıkmıştır.


Tıpkı Deniz  Feneri’nin gölgesinin düştüğü Radyo TV Yüksek kurulu gibi…



*



YSK‘nın seçim ve halkoylamalarıyla ilgili üç görev ve sorumluğu bulunuyor:


- Süreci baştan sona düzenleme,


- Süreci yürütme  ve yönetme


- Uyuşmazlık olduğunda ise yargılama



*




Kurul bu görev ve sorumluluklarını yerine getirirken sergilediği etkinlik ve aldığı kararlarla adına ne kadar layık olduğunu göstermektedir.




*




Başta TRT tüm kanallar, Seçim ve Halkoylaması süreci boyunca Yüksek Seçim Kurulu’nun denetimine tabidir.


Yasaya göre yayın kuruluşları:


“Kamuoyunun serbestçe oluşabilmesini sağlamak, tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak, bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, menfaatlerine alet olmamak”  zorundadır.


Bunun için “Taraflı, tek yanlı yayın yapan tüm yayınları denetleyecek, engelleyecek ve cezalandırmakla” görevlidir.


Bir YSK’nın TRT’ye yaptığı bir tek laf ola uyarısı var.


Bir o uyarıya bakınız…


Bir de 24 saat “Evet – efendim sepet efendim!” frekansında yayın yapan ve 


Tayyip Recep Televizyonu işlevi üstlenen TRT’nin hallerine bir bakınız!




*




Daha önce de yazdık.


Halk TV’de de feryat edip durduk..


Halk TV’deki Basın Koridoru programına  1 günlük yasak cezası kondu.


Çok şükür bu köşeye YSK’nın ve RTÜK’de hükmü şimdilik geçmiyor.


Fırsattan istifade yine yazalım:


Yasa, seçmenin eline  “Evet” yazılı bir damga verilmesini zinhar  öngörmüyor. Ama YSK bu oylamada  “Evet” yazılı mühür kullanılmasına olanak tanıyor.


Başbakan da YSK’nın bu pasını alıyor ve gole çevirmeye yöneliyor:


!“Evet mührünü alın. Evet’e basın!”


Yani  dağı taşı donattıkları ilanlardaki yasa dışı görüntüyü söze döküyor!



*



Bir milletvekili ile bir başbakan yasalar önünde sözde eşit.


YSK , RTÜK eliyle TV’de milletvekilinin ağzını kapatıyor


Başbakan’ı her türül yasağı çiğnemekte serbest bırakıyor.



*



İşte bunun için Hayır!



*



“Hayır” diyecek bir seçmenin eline “Evet”  damgası vermek akla ziyan bir karardır.


“Hayır” yazılı oy pusulasını  “Evet” ile damgalatmak sol kulağı sağ ayak serçe parmağıyla göstermekten beter bir işlemdir.


Ki YSK “Tercih, damgasının yetmediği durumda” diye aldığı kararıyla buna olanak sağlamıştır.



*



Bugün kargaların bile 5’e kadar sayı saydığı kanıtlanmıştır.


Yüksek Seçim Kurulu “Evet” - “Hayır” diye kullanılacak oyları sayma işlemini bilgisayar programlarına havale etmiştir.


Maymun bile kullanacağı aleti kendisi seçebilmektedir.


Kurul’un en büyük görevi  “hiçbir kuşkuya meydan vermeden güven içinde sonuçlara “ulaşmaktır.


Demokrasi ve hak hukuk için önemli olan en çabuk sonuç değil en güvenli sonuçtur. YSK çabuk sonuç uğruna kuşkulu yola sapmıştır.


KPSS rezaleti ortadayken,  seçim güvenliğini arkasında kimin olduğu belirsiz bilgisayar programlarına terk etmenin yüksek hiçbir gerekçesi olamaz.


(Ahmet Tan - CHP)