Yaşam

Yönetmen İsmail Güneş: Vatandaşlıktan istifa ediyorum

Sinema yönetmeni İsmail Güneş, yıllar önce alıp sattığı kamyonet yüzünden ödemek zorunda bırakıldığı vergi borcu yüzünden isyan etti

25 Temmuz 2014 18:32

Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği yönetim kurulu başkanı, sinema yönetmeni İsmail Güneş'in 2000 yılında satın aldığı ve daha sona satmak zorunda kaldığı kamyonet başına dert oldu. “Vatandaşlıktan istifa gerekçem” başlıklı bir yazıyı facebook hesabından paylaşan Güneş, kendisine yapılan muameleyi ‘’Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır deniyor, bu zulümdür’’ dedi.

Film Yönetmenleri Derneği ikinci başkanı ve Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği yönetim kurulu başkanı ünlü sinema yönetmeni İsmail Güneş isyan etti.

Ömer Erbil’in Radikal’deki haberine göre, İsmail Güneş’in yazısı şöyle:

 

Vatandaşlıktan istifa gerekçem!

 

2000 yılında kendi adımı taşıyan şirketimin üzerine bir kamyonet almıştım. Küçük bir jeneratör ve araba çekimleri için lazım olan vantuz taşımak için. Alım yıl sonuna denk geldiği için daha senesi dolmadan araç demode olmuştu. Yeni versiyonları turbo motor olarak piyasaya çıkmaya başladı. Bir yıl sonra da meşhur 2001 krizi patlak verdi ve kredi kartım dahil ödeme güçlüğü içine düştüm. İnternet üzerinden satış için 19.000TL olarak ilan verdim. Piyasa değeri 21.000 TL civarında olan araç bir türlü alıcı bulmuyordu. Arkadaşlarım, bir yerden aşağıya atalım sigortadan 19.00 TL alırsın dediler. Yazık günah olmaz mı deyip karşı çıktım bu öneriye. Meğer bu işler böyle yapılıyormuş. Ben bilemedim. Her üç günde bir fiyatı 500TL aşağıya çekiyordum. Herkes ekonominin kötü gidişinin tesiri ile ilanla ilgilenmiyordu bile. Sonunda 12.500 TL’ye Bursa’dan bir alıcıya sattım aracı. Faturasını da %25 düşüğüne düzenlenebildiği için 10.000 TL olarak kestim. Bu ‘Eski Türkiye ’nin durumuydu. Yaşadık bitti diye düşünürken, ‘Yeni Türkiye’nin maliyecileri boş durmadılar ve 2005 yılında tam beş yıl dolmak üzereyken bizim dosyamızı incelemişler ve Devlet’i zarar uğrattığım gerekçesiyle dehşet bir ceza gönderdiler: 26.000 TL. Şaşkınlık içindeydim. Hemen dava açtık. Dava aleyhimize sonuçlandı. Bir üst mahkemeye başvurduk. Haklıydık çünkü. Ama hakimlere göre haksızdık ve orada da mahkemeyi kaybettik. O yargıçlar hangi paraleldendi bilmiyorum. Ama Büyük, güçlü ve adil devletimize kaybetmiştik. Devletle iş yapabilmemiz için bu borcu ödememiz gerekiyordu.

Vergilendirilmiş kazanç kutsaldı ama bu bizimkisi kazanç falan değil, resmen gasp gibi bir şeydi. Yazı atsam ben kaybediyordum, tura atsam Devlet kazanıyordu. Neticede araya birileri girdi ve borcu yapılandırdım. Bu arada borç 40.000TL civarında olmuştu. Kazanılamayan ve olmayan parayla 10.000 TL’sini peşin olmak üzere ayda 2.300 TL karşılığında 12 ayda ödenmek üzere borcu yapılandırdık. Çoluğun çocuğun boğazından keserek, arkadaşlara borçlanarak, Ateşin Düştüğü Yer filminin Kültürel amaçlı gösterimi için Kültür ve Turizm Bakanlığına satış paralarıyla 11 ay ödemeyi aksatmadan yaptım. Geriye tek taksit kaldı ve 3 ay kadar ödeyemedim. Çekmeyi planladığım son projeme çıkan paradan ödenir nasıl olsa diye düşünürken, Bakanlıktan istene belgeler arasında vergi borcu ile ilgili belge de talep edildiğinden ilgili vergi dairesinden sorgulama sonucunu görünce şok oldum. Borç 28.873 TL görünüyordu. Bunun 1.517 TL si yeni borç, geriye kalan 27.356 TL’yi ödemem gerekiyor gözüküyordu. Son taksit yaklaşık 12 kat artmıştı. Toplam 35.300 TL sini ödediğim borca ilave olarak 27.357 TL daha ödemem gerekiyor.

Böyle bir hesap hangi dine, hangi görüşe hangi adalete sığmaktaydı? Anlamakta güçlük çekiyorum. Yeni Türkiye Eski Türkiye’yi yerden yara vururken neden Eski Türkiye’nin zorbalıklarını olduğu gibi kabul ediyordu? Bunu anlayamıyorum. Böyle bir durum Esad’ın ülkesinde, Netenyahu’nun ülkesine, başka başka beğenmediğimiz Kapitalist, Sosyalist, totaliter ülkelerde acaba yaşanır mı? Merak içindeyim. Acaba vantuz gibi kanımızı emen Bankalar son taksitimizi geciktirsek böyle mi yaparlar? BU nasıl bir ülke? Bu ülkede Adalet var mı? Birileri bana söylesin. Daha önceki ödediklerimi helal etmiyorum bu ülkeye, bundan sonrakileri de helal etmeyeceğim. Zaten zararına sattığım araç yüzünden Devlet benden toplam 62.656 TL para alacak. Bunda bir mantık, hukuk, iz’an var mı Allah aşkına. Bilen söylesin lütfen.