-YÖK BAŞKANINA ŞİKAYET ETTİ ANKARA (A.A) - 25.04.2011 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün geçtiğimiz aylarda Çankaya Köşkü'nde Ankara'daki üniversitelerin öğrenci konseyi başkanlarına verdiği yemeğe katılan ve davet sonrasında tehdit ve şiddet olaylarıyla karşılaşan Güler, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan ile görüştü. Güler, görüşmenin ardından YÖK'te yaptığı basın toplantısında, gazetecilere olaylara ilişkin gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti. YÖK Başkanı Özcan'a da meseleleri sahiplenmesinden ötürü teşekkürlerini sunan Güler, ''Sayın Özcan'ın devletin bütün organlarını harekete geçirmesi ve bu kadar çok sahiplenmesi bizim için çok sevindirici olmuştur'' dedi. YÖK Başkanı Özcan'ın konuya ilişkin açıklama yapacağını, ancak bunu ertelediğini ifade eden Güler ''Özcan, 'devletin tüm kurumlarını harekete geçirmiş durumda, ancak olayı ciddi bir şekilde neticelendirmeden açıklama yapmak istemediğini, elinde somut şeylerle çıkmak istediğini' iletti'' diye konuştu. Öğrenci konsey başkanlarının, 3-4 aşamalı demokratik seçimle belirlendiğini anlatan Güler, ODTÜ'de göreve geldikleri günden itibaren linç girişimine kadar varan saldırılara maruz kaldığını öne sürdü. -''BİZİM DE ANNE-BABAMIZ VAR...''- İki gündür basına yansıyan ''arabası yakıldı'' haberleri ile ilgili olarak da değerlendirmede bulunan Güler, şunları söyledi: ''Yaşananlar, öğrenci konseyi başkanlığını geçtim, bir insan olarak tüylerimi diken diken eden bir olaydır. Olay, Perşembe gününü cumaya bağlayan gece sabaha karşı saat 04.00'te benim aracımla ODTÜ Genç Girişimciler Topluluğu Başkanı Mehmet Sefa Ertekin'in aracı benzin dökülerek kundaklandı. Olay, şu anda yargı sürecinde. Yapan kişi zaten yakalandı. Buradan Türk adaletine seslenmek istiyorum. İki tane araba kundaklayan ve suçunu kabul eden, kendisinin yaptığını söyleyen her şeyi kabul eden ve suçu sabit olan bir kişi, nasıl oluyor da ertesi gün, ben hukukçu değilim, ama vatandaş olarak cevabını istiyorum, mahkemenin karşısına çıkmadan, nöbetçi mahkemenin ve hakimin karşına çıkmadan savcı tarafından bırakılıyor. İki araba kundaklayan dışarıda, aramızda dolaşmaya devam ediyor. Konsey Başkanını seven sevmeyen var, ama unutmayın bizim de anne babamız var. Benim anne babam şu an diken üstünde, ağlıyorlar. Bunların da düşünülmesini istiyorum. Bir problem varsa, her meşru ortamda bunları konuşabilen insanlarız.'' Basında çıkan olayı, başka zemine çeken haberler bulunduğunu, ancak bunların tamamen asılsız olduğunu vurgulayan Güler, ''Olayın sebebini artık yargının sonucunda öğreneceğiz'' dedi. Olayların herhangi bir terör olayıyla bağlantılı olup olmadığına da dikkati çeken Güler, ''Daha önce de ODTÜ'de çok olaylar yaşanmıştı. En son bana karşı yapılan bir linç girişimi var. Sayın Rektörümüzün, artık bu tarz şeylere daha ilgili ve alakalı olmasını, çoğunluk ODTÜ öğrencisinin menfaatini koruyacak şekilde davranmasına bekliyorum. Davranacağından da Konsey Başkanı olarak bir şüphem yoktur'' değerlendirmesinde bulundu. -''LİNÇ GİRİŞİMİ CUMHURBAŞKANI'NIN YANINA GİTTİĞİM İÇİN OLDU''- ''Kundaklama olayını gerçekleştiren kişi üniversiteden mi'' sorusu üzerine Güler, ''ODTÜ İktisat 1. sınıf öğrencisi, ancak 5 senedir birinci sınıfın birinci döneminde...'' yanıtını verdi. Kendisine yönelik daha önce de böyle bir tehdit olup olmadığına ilişkin bir soruyu da Güler, ''Daha önce bu kişi tarafından yapılmış, şahitleriyle ispatlayabilirim, özellikle linç girişimimden sonra ODTÜ Konseyinin '200-300 bin lira' bütçesinin olduğu ve yolsuzluk yapıldığı yönünde, illegal işlerle uğraşıldığı gibi aslı astarı olmayan çeşitli iftiralar başlattı. Kara propaganda içine girdi. ODTÜ'nün Genç Girişimler Topluluğunun en son 3-4 bin kişilik web sayfasını kendi kullanıcı adı ve şifresiyle kendi şahsına geçirdi. Bunun üzerine onu tespit ettiğimizde de arkadaşlarımızı ölümle tehdit mesajları gönderdi. Olay günü kendisinin de silahlı olduğunu öğrendik. Sonra da evimizin önünde iki aracımızı kundaklamıştır'' dedi. Kendisinin de arkadaşının da can güvenliklerinden endişe ettiklerini vurgulayan Güler, ''İkimiz içinde koruma talep edeceğiz'' diye konuştu. Güler, olayların ardından Konsey Başkanlığı görevinden ayrılmayı kesinlikle düşünmediğini de ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül'ün davetine katılmasıyla bu olaylar arasında bir ilişki olup olmadığını ''bilmediğini'' belirten Güler, ''Linç girişimi Cumhurbaşkanı'nın yanına gittiğim için oldu'' dedi. Güler, bu kişinin kundaklamayı yapan kişiyle aynı kişi olup olmadığını ise ''bilmediğini'' söyledi. Köşk'e çıkmadan önce de ''tehdit'' aldığını anlatan Güler, ''Belli gruplar, bir bildiri hazırladılar ve bunun altına da Öğrenci Konseyinin imza atmasını istediler. Cumhurbaşkanı'nın yanına gitmeden önce istediler bunu. Ben de imza atmayacağımı deklare ettim. Oradan başlayan bir gerginlik var'' açıklamasında bulundu. -''OKULLARDAKİ HERHANGİ BİR GRUP BUNU YAPTI DEMİYORUM''- Olay gecesi aracı kundaklanan diğer arkadaşının aracını, kendisininkinin arkasına park ettiğini anlatan Güler, şöyle devam etti. ''Biz, uyumuyorduk çünkü kişi zaten bize ölümle tehdit mesajları gönderiyordu. O yüzden uyku halinde değildik. En son bir tehdit mesajı geldi ve dışarıda polis arabalarının ışıklarını gördüm. Balkona çıktığımda arabalar yanıyordu. Okullardaki herhangi bir grup bunu yaptı demiyorum. Ancak, söz konusu kişinin Öğrenci Konseyine karşı olumsuz bir duruşu olduğunu belirtiyorum.'' Kendisine yönelik linç girişimin olacağını okul yönetimine haber verdiğini anlatan Güler, ''Okul güvenliğini almıştı. Ancak, bunların kim olduğunu biliyorsanız, bu öğrenciler hakkında bir işlem yapılması lazım. Linç girişimimle alakalı bir tane tutanak tutulmadıysa, o öğrencilerin daha önce sabıkaları ve vukuatları olmasına rağmen herhangi bir işlem gerçekleştirilmediyse bir öğrenci olarak feryadını ederim'' dedi. Bu konuyu rektörle görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine de Güler, ''Görüştüm ve kendisi bana 'Cumhurbaşkanı'nın yanından çıktığın zaman, Konsey Başkanı olarak o tarzda açıklamalar yaptıysan okuldaki bu grupların da sana karşı tepki alacaklarını biliyor olman gerekir' dedi'' açıklamasında bulundu. Güler, ''Birisi ölmeden, çok feci bir şey olmadan Türkiye'de herhangi bir önlem alınmıyor. Birisi ölür, ondan sonra birileri yakalanır, birşeyler yapılır. Olacaklar belli, bunları önceden söylüyorum. Güvenlik gücü sağlanıyor, ama bu kişilere karşı bir soruşturma açılmıyor'' eleştirisinde bulundu. Olayın da kesinlikle ''kız meselesi''nden kaynaklanmadığını belirten Güler, bu bilginin tamamen yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Bu kişilerle kampüste karşılaşmamayı ümit ettiğini de belirten Güler, ''Burası hukuk devleti ise ben adalet talep ediyorum. Okuldan içeri sokulmaması lazım, bu nedenle karşılaşmamayı ümit ediyorum'' diye konuştu. -BİLKENT KONSEY BAŞKANI'NIN DA ARABASI ÇİZİLDİ- Bilkent Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Alper Yasin Altıner de ''Cumhurbaşkanı, Başbakan ve YÖK Başkanı ile yapılan toplantıların ardından, gerek sosyal paylaşım siteleri, gerekse de sözlü olarak konsey başkanlarımız tehdit alıyordu. Biz, bunları önemsemedik'' dedi. Linç girişimin ardından olayın üzerine gittiğimizde ''marjinal gruplarla'' karşılaştıklarını ifade eden Altıner, kundaklama olayının çok vahim olduğunu, olayın peşini bırakmayacaklarını, kendisinin arabasına yönelik de yakın zamanda ufak tefek şeylerin olduğunu, arabasının çizildiğini kaydetti.