Ezgi Başaran
(Radikal, 28 Ağustos 2012)
Devleti hizmete sevk eden 'yoğun talep var' tam olarak kaç kişidir? Bunun mantık ve matematiğe sığan bir cevabı yoksa, niye her T.C. vatandaşının talebi eşittir de, bazılarınınki daha eşittir?
Geçen hafta vakıf olduk: Çanakkale’de engellilerin yararlanabildiği tek kurum olan Çanakkale Rehberlik ve Araştırma Merkezi İmam Hatip Lisesi’ne dönüştürülecekmiş.
Çünkü: İmam Hatip için yoğun talep varmış.
Eğitim-Sen açıklama yaptı: ‘Çanakkale Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından talimatlar verildiği bilgisine ulaşılmıştır. Yine edindiğimiz bilgilere göre şu ana kadar İmam Hatip ortaokuluna bir sınıfı bile doldurmayacak kadar öğrenci kaydı yapılmıştır.”
**
Yine geçen hafta vakıf olduk: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Karamürsel plajını tahta bir paravanla ayırmış. Kadınlar ayrı yerde, erkekler ayrı yerde denize girebilsin diye.
Böyle bir ‘segregasyon’a kadınlardan yoğun talep varmış.
AK Parti kadın kolları başkanı Oya Tunçel’i aradım ve sordum: Yoğun talepten kasıt nedir?
Cevap verdi: Çok yoğun. Benim çevremde bir çok kadın istedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nu aradım ve sordum: Bu talep; tesettürlü, tesettürsüz, çok büyük bir kadın vatandaş kitlesinin ortak talebidir diye bir demeç vermişsiniz. Büyük vatandaş kitlesi kaç kişidir?
Cevap verdi: Yüzlerce, belki binlerce. Yani büyük bir kitle.
Öyleyse yeniden sordum: Karamürsel’in nüfusu 50 bin 800. Bunların kaçta kaçı size başvurdu böyle bir plaj için?
Cevap verdi: Saymadım, bilemem, öyle bir araştırma yaptırmadım. O bakımdan net bir rakam vermem doğru olmaz. **
Karaosmanoğlu, muhafazakar kadınlara denize girme imkanı tanımak gibi iyi bir niyetle yola çıkmış olabilir. (Ki muhafazakar kadınlar ülkenin neredeyse tüm plajlarında haşemayla denize giriyor ama olsun.) Fakat o tahta paravanla denize set çektiğinde kıyı şeridinde evi bulunan bir kitleyi de rahatsız etmiş oluyor. Örneğin vaiz Ali Cebir’in eşi –ki muhafazakar bir hanım- bana anlattı: ‘Bunu yapmaya ne hakları var. Bütün kış evimizde nefessiz kalıyoruz. Buraya geliyoruz ki su görelim, nefes alalım. Şimdi camdan bakıyorum, tahta duvar. Buna yoğun tepki var. Hakkımızı mahkemede arayacağız.’
Buyrun ‘yoğun talebe’ karşı, ‘yoğun tepki’...
**
Bizim memlekette bazı ‘yoğun talepler’ karşılığını bulur, bazıları ‘yoğun tepki’ çeker.
Örneğin Alevilerin ‘Cemevleri ibadethane kabul edilsin’ şeklindeki yoğun talebinin… Eşcinsellerin ‘Anayasa’nın eşitlik maddesine cinsel yönelim ibaresi eklensin, ayrımcılık yapılmasın’ şeklindeki yoğun talebinin…
Rum Ortodoks cemaatinin ‘Heybeliada Ruhban Okulu açılsın’ şeklindeki yoğun talebinin…
Kürtlerin ‘Anadilde eğitim istiyoruz’ şeklindeki yoğun talebinin…
Karşılık bulması on yıllardır mümkün değildir. Mümkün olmadığı gibi yoğun tepkiyle karşılanır.
Öyleyse insan merak ediyor: Devleti hizmete sevk eden ‘yoğun talep var’ tam olarak kaç kişidir?
Bunun mantık ve matematiğe sığan bir cevabı yoksa, niye her T.C. vatandaşının talebi eşittir de, bazılarınınki daha eşittir?