Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz, Pamukbank’a el konulması sürecinde geçtiği iddia edilen asılsız konuşmaların, araştırılmadan konulmasıyla iddianamenin komik hale geldiğini, yargının çamur atma kampanyasına alet edildiğini söyledi
Ergenekon iddianamesinin eklerinde yer alan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından Pamukbank’a el konulması sürecine dönemin Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz’ın müdahil olduğu ve Doğan Grubu’nun el koyma kararından haberdar edildiği yolundaki iddialar, Yılmaz tarafından kesin bir dille yalanlandı.
Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz, doğruluğu araştırılmayan bilgi ve belgelerin konulmasıyla iddianamenin komik hale geldiğini, yargının bir çamur atma kampanyasına alet edildiğini, savcının bu iddiaları ispat etmesi gerektiğini söyledi.
Yılmaz, Ergenekon iddianamesinde yer verilen bu tür belge ve bilgilerle vatandaşın devlete olan güveninin zayıflatıldığını belirterek, “Belki de amaç odur. Devlete olan güveni zayıflatıp başka senaryolara zemin hazırlamak” dedi.
Sözde belgeyle yanıltıyorlar
Milliyet’in sorularını yanıtlayan Yılmaz, şöyle konuştu:
“Yargı alet edilerek bazı kişilere çamur atmaya çalışılıyor. Eğer bir şey varsa bizimle ilgili çıkarsınlar ortaya. Benim anladığım kadarıyla bir takım kişilerin başka amaçlarla kaleme aldığı bir takım sözde belgeler, şimdi başka amaçlar için kullanılıyor. Ben bu tür çamurlara alışığım.
Siyasi hayatım böyle geçti zaten. Ancak beni üzen, bu dezenformasyona yargının da alet edilmesi. Aslında yargının, bir hukukçu olarak savcının bulduğu bu şeyleri iddianameye doldurmak yerine bunların gerçekliğini araştırması gerekirdi.
İlgili taraflarla konuşması gerekirdi. Gazetelerde çıkan bu belgelerin asılsızlığına ilişkin unsurlar savcı tarafından da o zaman kolayca tespit edilirdi. İddianame de böyle komik bir hale gelmezdi.”
Yılmaz, telefon dinleme yetkisinin geniş kullanımına ilişkin eleştirilerin anımsatılması üzerine de şöyle dedi:
Olmayan konuşmanın kaydı
“Birtakım yasa dışı izlemeler yapılmış olduğu kesin ama ben başka bir şey söylüyorum ki; benim Pamukbank’la ilgili hiçbir telefon görüşmem, hiçbir BDDK yetkilisiyle böyle bir görüşmem yoktur. Burada sanki bir görüşme yapmışım gibi bir senaryo var.
Yapılmayan bir konuşmanın dinleme kaydı kaleme alınmış. BDDK ile bu konuda en ufak bir temas kurmuşluğum yok. Engin Akçakoca dışında kimseyle de muhatap olmuşluğum yok. Bizim partimizde öyle bir şahıs yok.”
Yılmaz şöyle devam etti:
“Şimdi Akşam gazetesi yazmış, ‘bunlar doğrudur ama bu isimler rumuzdur’ diyor. O zaman aslını çıkarsınlar ortaya, cd’leri, dinleme kayıtlarını, şunları bunları. Büyük bir çamur atma, dezenformasyon kampanyasının yürürlükte olduğu görülüyor.
Bunları iktidar partisi yanlısı basına sızdırıyorlar, onlar da kendi aralarında paslaşıp bunu kamuoyuna mal etmeye çalışıyorlar. Ama eninde sonunda gerçek ortaya çıkar. Daha doğrusu bu iddiaları ortaya atan, bu iddiaları sahiplenen savcı aynı zamanda bunları ispatla yükümlüdür.”