Yılmaz Erdoğan, senaryosunu yazıp yönettiği 28 Ekim'de gösterime girecek olan yeni Ekşi Elmalar'ın artık seyirciye emanet olduğunu söyledi.
Yılmaz Erdoğan'ın başrollerinde Songül Öden, Farah Zeynep Abdullah, Şükran Ovalı, Devrim Yakut, Fatih Artman ve Şükrü Özyıldız’la birlikte kamera karşısına geçtiği “Ekşi Elmalar” filmi için önceki gün Ritz Carlton Otel’de basın toplantısı düzenlendi.
NTV'nin haberine göre, BKM Film yapımı “Ekşi Elmalar”da ‘Belediye Başkanı Aziz Özay’ karakterine hayat veren Yılmaz Erdoğan, filmin senaryosunu gerçek olaylardan yola çıkarak yazdığını söyledi: “Ekşi Elmalar, uzun bir yazma ve öncesinde daha da uzun bir yaşama sürecinden sonra, gerçek olaylardan esinlenerek hayata geçirdiğimiz bir filmdir. "Dedemin, teyzelerimin hikâyesi" dendi.
Ben, gerçek hikâyeden bir başka kurgusal hikâye çıkardım. Gerçek deyince yanlış anlamalar olabilir. Filmdeki her olumlu şey gerçektir, olumsuzları ben uydurdum. Çocukluğumda bana çok şekil veren bir dönemdir bu. Teyzelerim dünyanın en tatlı kimseleridir. O yüzden dünyanın en tatlı insanlarını oynattık filmde.”
Vizontele'nin devamı
Erdoğan, bu yeni filminin “Vizontele” ile benzerlikler taşıdığını belirtti: “En son 11 yıl önce Vizontele sularındaydım. Bu film de aynı coğrafyada, aynı dönemde geçtiği için ‘Vizontele’nin devamı denilebilir ama dünyalar çok farklı. Oradaki aşılı-aşısız elmalar üzerinden bir metafor kurmaktı amaç. Artık seyirciye emanet bu film. Onlar bilirler hangi filme nasıl davranacaklarını.”
Hem gişe hem sanat
Ünlü oyuncu, gişe filmi-sanat filmi ayrımıyla ilgili soruya da şöyle yanıt verdi: “Ben ikisinin tam ortasını yapıyorum. Benim bir anlatım çizgim var. Filmlerimin hepsi hem gişe filmidir hem sanat filmidir. Estetik kaygı güden ama seyircilik olduğunu unutmayan filmler yapıyorum. Ben çizgimden memnunum.”
Uzun süredir Köyceğiz’de yaşayan Yılmaz Erdoğan, İstanbul’u terk ettiği şeklindeki dedikodulardan duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi: “Bir yere kaçıp gittiğimiz yok. Sonuçta İstanbul’da iş yapıyoruz ve bir ayağımız burada. Bu bir kaçış değil, daha da bereketlendim.”