Türkiye genelinde yıl başından bu yana 38'i İstanbul'da olmak üzere 87 soygun gerçekleşti. Soyguncuların hedefinde en çok eczaneler vardı. Eczane soygunlarının yanında en çok kuyumcular, PTT şubeleri, telefoncular ve marketler hedefteydi. İstanbul 38 hırsızlık vakasıyla Türkiye'de en çok hırsızlığın yaşandığı il oldu. Türkiye genelindeki yılın ilk üç ayındaki hırsızlıkların 87'si silahla gerçekleşti.
Habertürk'ten Onur Şahanoğlu ve Müslim Sarıyar'ın haberine göre, son birkaç haftadır nöbetçi eczanelerdeki soygunlar da dikkat çekti. Hatta nöbetçi eczanelerde peş peşe yaşanan hırsızlıklar nedeniyle birtakım önlemler bile alındı. Bunlardan biri nöbetçi eczaneler 24.00’ten itibaren kepenk arkasından ilaç satışına başladı. İstanbul polisi, dün nöbetçi eczaneleri soyan 5 kişilik çeteyi çökertmek için operasyon yaptı.
Şüphelilerin polise ateş açması sonucu çıkan çatışmada, 3 soyguncu yaralı olarak yakalanırken, 2 şüpheli ise teslim oldu. Yaralılara ilk müdahaleyi soymak istedikleri eczacı yaptı.
Teslim olan 2 şüpheli ve tedavisi tamamlanan M.Ö., Gayrettepe’deki Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Şüphelilerin çok sayıda suç kaydı olduğu öğrenilirken, M.Ö. ve Ş.K.’nın bölücü terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması üyesi olduğu ortaya çıktı. Çetenin daha önce 3 eczane, bir tekel bayii ve 3 marketi soydukları belirlendi.
Habertürk, soygun vakalarındaki dikkat çeken artışı uzmanlara sordu. İzzet Baysal Üniversitesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Bedri Eryılmaz, soygunların belli dönemlerde artış göstermesinin spesifik bir açıklaması olmadığını belirterek, “Soygun yapanların çok büyük bölümü geçmişte başka suçlar veya hırsızlık suçu işlemiş kişilerdir. Meslek haline geldi. Bu kişilerin cezaevinden çıkış tarihleri de soygun sayısını artıran etkenlerdendir. Hırsızlık ve soygun vakaları polisiye olmaktan çıktı. Soygunlar polisin birinci gündem maddesi değildir. Emniyet ‘Sigorta yaptırın, alarm taktırın’ mantığına dönüş yaptı. Soygun olaylarına şehrin sorunu olarak bakıyor. Bu bakış açısı da soyguncular tarafından fark edilerek, boşluklar değerlendiriliyor olabilir” dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Narlı da şunları söyledi: “Soygun olaylarını inceleyebilmek için bazı verilere ihtiyaç vardır. Soygun olaylarının artışını incelerken; soygunların arttığı dönemlerde düzende bir bozukluk var mı buna bakılmalı. İnsanlar iyi, kötü, haklı, haksız kavramlarını karıştırıyor mu, bu kavramlara karşı bozulma ve çatlama var mı, bunlar incelenmeli. Ekonomik kriz derinleşmesi var mı, buna da bakılmalıdır.”